Kara bir günün tedaileri
- GİRİŞ28.02.2012 10:44
- GÜNCELLEME28.02.2012 10:44
Demokrasinin karalar bağladığı 28 Şubat sürecine nazaran bugün ufkumuz daha berrak.
15 sene önce bugün silah zoruyla başlatılan süreç, yurdum insanı için tam bir şahsiyet katliamıydı.
İnsanlara zorla başka bir kişi olma travması dayatılıyordu.
2001'de Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu 28 Şubat için "1000 yıl sürecek" derken, tarihe, topluma, insanlığa ve fıtrata meydan okuyordu.
28 Şubat'ın üniformalı ve sivil aktörlerinin işlediği suça da iştirak ediyordu.
Org. İlker Başbuğ, 2008 yılında Genelkurmay Başkanı'yken basına alenen "28 Şubat'ın arkasındayız" diyerek, zorbalığı hâlâ onayladıklarını ve durdukları suç çizgisinde bir değişme olmadığını en üst noktadan itiraf ediyordu.
28 Şubat 1997'den 11 sene sonra TSK'nın en üst noktası fütursuzca "aynı suçun ve cinnetin takipçisiyiz" diyebildi.
Kadere bakın ki bugün tutuklu.
Hep böyle döner devran.
İnsanlar zulmeder ama kader her daim adalet eder.
Yazık ki TSK'nın %70'inde 28 Şubat perspektifi hâlâ üstünlüğünü koruyor.
28 Şubat ihanetinin diğer darbelerden farklı yönleri var.
1- Öncelikle 28 Şubat silahsız güçler olarak nitelenen sivil görünümlü militaristlerin kucağında büyüdü.
2- 28 Şubat aynı zamanda bir medya darbesiydi.
3- 28 Şubat süreci bürokrasi, üniversite ve yargıdaki darbeci uzantılara dayandı.
4- Süreçte kritik tiyatral roller alan sivil aktörler, görevlerini layıkıyla ifa ettiler. Fadime Şahin ve Ali Kalkancı bunlardandı.
Ergenekon'un sivil açılıma gitmesi, STK, üniversite, yargı ve bürokraside örgütlenmesindeki başarı 28 Şubat sayesinde gerçekleşti.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Gültekin Avcı / BUGÜN
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol