Hazırda bekleyen derin cunta

  • GİRİŞ31.05.2012 07:23
  • GÜNCELLEME31.05.2012 07:23

"Kendimize çok güvenerek hata yaptık. Şimdi aynı hatayı onlar yapıyor."

Ses kaydında Tüma. Cem Aziz Çakmak olduğu iddia edilen kişinin en düşündürücü sözüdür bu.

Ardından bir dizi soru...

TSK içinde darbeci eğilim taşıyan personel profili %70'e varıyor. Bu müdahaleci inisiyatifte bir değişiklik oldu mu?

Harbiye müfredatları demokratikleştirildi mi?

Hayır.

TSK üzerinde hiçbir sivil denetim yok. Ne Cumhurbaşkanı ne Başbakanlık ne Savunma Bakanlığı ne de TBMM denetimi. Mahkeme kararıyla savcı bile giremedi Kozmik Oda'ya ve 3.Ordu'ya.

Askeri bürokrasi hep bir kapalı kutuydu. Cumhurbaşkanı Gül, Uludere konusunda TSK'nın görev alanı olduğu için inceleme yaptıramayacağını daha yeni söyledi.

Ya şimdi? Denetleyebilen var mı?

Hayır.

Savcı Zekeriya Öz'ün telefonlarını dinleyip, Ergenekon sanıklarına servis eden ve sivil otorite tarafından ne yaptığı hiç bilinmeyen, denetimsiz ve bürokrasiye kapalı dev askeri istihbarat yelpazesinin işleyişinde bir değişiklik var mı?

Hayır.

Genelkurmay Başkanı'yla sivil otorite arasında belirleyici tek hiyerarşik hüküm şudur: "Genelkurmay Başkanı, başbakana karşı sorumludur." (1324 Sayılı Kanun.)

Bu mücerret "sorumluluğun" mahiyetini ve sınırlarını yıllardır Genelkurmay Başkanları belirledi.

An itibariyle Genelkurmay Başkanı'nın sorumluluk sınırlarının ve yaptırımlarının ne olduğunu, kuvvet komutanlarının Savunma Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı'na karşı görev ve sorumluluklarını belirleyen bir düzenleme var mı?

Hayır.

Değişen 3 şey nedir?

Teröre ve cuntalara karşı aktif görev yapan özel savcılar, demokrasiye ve sivil otoriteye bağlı görünen bir

Genelkurmay Başkanı ve toplumda yükselen demokratik algı.

Bu değişim troykasının en zayıf aktörü Genelkurmay Başkanı'dır.

Zira demokrat ve etkili bir subay kadrosuna dayanmıyorsa, tek bir Genelkurmay Başkanı'nın cuntayı pasivize etme iktidarı yoktur.

Hilmi Özkök istisna değildir zira TSK içindeki illegal yapının aktivasyonunu sadece tecil etmiştir.

Özkök sonrası Ergenekon sürecinde ortaya çıkanlar, 27 Nisan Muhtırası, Kafes, İnternet Andıcı ve 2009 tarihli İrticayla Mücadele Eylem Planı düşünüldüğünde, TSK içindeki cuntanın her daim fırsat kolladığı görülür.

Hele son 2 ses kaydı muhtemel bir tehlikenin habercisi.

Yeni bir cunta var

Ne diyor tutuklu tümamiral?

"Aldığımız haberlere göre bu iş uzun sürmeyecek. Hesabı sorulacak. 2 sene içinde Balyoz'un rövanşı olacak. Çok can yanacak. Kendilerine en güvendikleri anda rövanşımız hatasız olacak."
Umarım bu ses kaydı çok iyi okunur ve hâlâ geçmekte olduğumuz demokrasi köprüsünün uçurulmasına seyirci kalınmaz.

Bunu ciddiye alan bir hükümetin kaybedeceği değil kazanacağı çok şey vardır.

"Yapamazlar" diyerek beklemek, en büyük kumardır.

Burada tahliyeden de öte TSK içinde belirli/planlı bir süreye odaklı olarak bekleyen bir cuntadan bahsediliyor.

Belli ki silahlı müdahaleye hazır bekleyen bir derin yapı var.

Ve örgütlenmenin hedeflediği amaca hangi süre içinde ulaşabileceğini bildiriyor onlara.

General kademesinin işlemleri daima deşifrasyona uğradığı için bu cunta yapılanması 27 Mayıs gibi "tersine hiyerarşi" içeren gözlerden daha uzak teğmen-albay kademesine konuşlu, aktifleştiğinde komutanları şimdiden belirli bir darbe örgütlenmesi de olabilir.

General kademesinde yaşananlar bir nebze hissedilebiliyor da, teğmen-albay kademesinden kimin haberi var?

Ses kaydında Kara Kuvvetleri korkaklıkla nitelendiğine göre, Deniz Kuvvetleri içinde bir cunta olması da mümkün.

En kötü ihtimalle "bize yar olmayan Türkiye kimseye yar olmasın" düşüncesiyle ülkeyi Suriye'ye çevirmeye ant içmiş durumdalar.

2-3 aya kadar tahliye çıkacağı ve bu defa Beşşar Esed zihniyetiyle çoluk çocuk demeden kıyım yapılacağının söylendiği ses kayıtlarına rağmen biz ne yapıyoruz?

Özel yetkiden rahatsız olan kim?

Bakan Binali Yıldırım, CMK. 250'deki toplumda rahatsızlık yarattığı açık olan özel yetkinin yeniden düzenleneceğini ve özel savcı/hâkimlerin hataları için yaptırımlar getirileceğini açıkladı.

Cuntayı tespit etmek başka, yakasından tutup mahkeme önüne çıkarmak başka.

Cuntalar belki tespit edilebilir ama bu ülkede cuntaları devlet gücüyle mahkemeye sürükleme işi ilk kez özel yetki sayesinde oldu.

Mesele yeni anayasa yapmakla da bitmiyor.

Dünyanın en demokratik anayasasını bile yapsanız, darbeci zihniyetin hareketlerini an ve an kontrol edemediğiniz takdirde geri dönüş tehlikesinin mevcut olduğunu kabul etmek zorundasınız.

Darbe süreci sisteme değil, silahlı birlikteliğe dayanan bir süreçtir.

Silahlı örgütlenmelerin en etkili panzehiri olan özel yetkideki değişim ve düzenleme, Türkiye'yi geriye dönüştürülebilir bir kimyaya sokacak, teröre ve cuntalara payanda olacaktır.

KCK bu işten nemalanacak, yeni bir zemin kazanacaktır.

Yoğun bir cesaret ve şahsi inisiyatif isteyen bu tür örgütsel suçları soruşturan savcılardaki cesaret ve girişim ruhu felce uğrayacaktır.

Bakan Binali Yıldırım'ın bahsettiği "ÖYM rahatsızlığı", Ergenekon ve KCK mahfillerinin yürüttüğü bir operasyondu.

Hatırlayın.

DGM'ler döneminde AB ve AİHM her defasında bu mahkemeleri eleştiriyor ve adil bulmuyordu.

Ama terörde ihtisas sahibi ÖYM'leri hiç eleştirmedi. Eleştiriler özel yetkiyle ilgili değil, genel yargılama hatalarına yönelikti.

Zira bu mahkemeler Avrupa'da da var.

AB Komisyonu'nun örgütlü suçlarda etkili yargılama ve caydırıcı ceza isteği üzerine Bulgaristan özel yetkili mahkemeleri bu yılın başında daha yeni kurdu.

HSYK, özel yetkinin toplumda huzur ve güvenlik için önemli olduğunu söylüyor.

Bakan Binali Yıldırım'ın bahsettiği "rahatsızlık", sadece seçkinci bir zümreye aittir.

Toplumda olmayan bu rahatsızlık, İstanbul, Ankara ve İzmir Baroları'yla birlikte Ergenekon davasına savaş açan operasyonel bir ulusalcı klikle, KCK ve KCK davasına istikrarlı eleştiri yönelten bazı liberal seçkincilere aittir.

AİHM'nin Tuncay Özkan ve Çetin Doğan kararlarında özel yetkide sorun izhar edilmezken, CMK. 250'ye müdahale etmek suretiyle yapılacak düzenleme, cuntalar ve terör karşısında millet ve demokrasiyi savunmasız bırakacaktır.

Yazının devamını özgün kaynağından okumak için bu linki tıklayınız
Gültekin Avcı / BUGÜN

Yorumlar4

  • Şevket Yıldız 12 yıl önce Şikayet Et
    bu yasa değişikliği için niçin acele ediliyor.gerekiyor olsa bile sırası değil. ab bu yasanın değişmesini istiyor olsa bile,ab ile ilişkilerin dondurulduğu böyle bir dönemde ne gereği var.bu işleri gültekin avcı bizden daha iyi bilir,bu tuzağa düşmemek lazım.fakat insan bazende bu iş yargıyla olmayacak,bize bastırılmış ve derdest edilmiş,cuntacılar lazım diye düşünüyoruz.belkide buna zemin hazırlanıyor.süreç biraz kanlı olsada,yargılama sürecinden daha hızlı ve kesin olacaktır.yani bizde uyumuyoruz,cuntacılar bundan sonra ava giderken avlanırlar.böylece bunların sülalesini türkiye bürokrasisinden silme şansımız doğar.hayırlısı
    Cevapla
  • ragindaco 12 yıl önce Şikayet Et
    oyuna gelinmemeli. geçmişte milletin gönlünde taht kurmuş bulunan, dp, anap, gibi partiler başlangıçta çok güzel hizmetlere imza attılar.ancak sonradan bu partilerin içinden çıkan birileri bu partilerin sonunu hazırladılar. korkarım şimdi aynı oyun ak parti için tekrarlanmak isteniyor. ak partinin içinden bazıları da tutuklu bulunan kimselerin dışarı çıkarılması için hazırlanan tezgaha bilerek veya bilmeyerek alet olmakla karşı karşıyalar. tutuklananlar sanki bu ülkenin seçilmiş hükümetlerini alaaşağı etmek üzere daha açıkçası darbe yapmak üzere teşkilatnmamışlar gibi. bu kişiler sanki suçsuz yere içeride tutuluyomuş gibi. ak parti içinden bile bu oyunlara alet olmaya hazır kişilerin varolduğu gözden kaçmıyor. burada en büyük görev yine sayın başbakanımıza düşmektedir. hem ak parti dışından hem de ak parti içinden gelecek tuzaklara karşı çok uyanık olmalı.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • HEKIMOGLU 12 yıl önce Şikayet Et
    su uyur onlar uyumaz. uyumayanlara karşı uyanık olmak baş görevdir.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • ahmet tugral 12 yıl önce Şikayet Et
    umarım. bunları sadece bizler dikkate almıyoruzdur. bu, iktidarın kendine ve kendini seçen-seçmeyen milletine karşı sorumluluğudur. kafasına göre kıyım yapanların ya da kıyım yapma meraklılarının millete saygı duymayı öğrenmeleri gerekiyor. bunu da kendi kendilerine öğrenmelerini beklemek en hafif tabirle saflıktır. selametle
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat