20 yıl sonra geri dönmeye çalışıyorlar!
- GİRİŞ23.08.2025 09:07
- GÜNCELLEME23.08.2025 09:07
25 Temmuz'da Fransa, 29 Temmuz'da İngiltere, 30 Temmuz'da Kanada, 11 Ağustos'ta ise Avustralya.. Batılı ülkeler peş peşe Filistin'i tanıyacağını açıklamıştı hatırlarsanız. İsrail yönetimi, bu girişimlerin aleyhte sonuç doğurmaması için şimdiden kolları sıvamış durumda. En önemli kozları E1 Yerleşim Planı..
İSRAİL YİNE DÜNYANIN SESSİZLİĞİNDEN CESARET BULDU!
E1 ya da "East-1" Yerleşim Planı, İsrail ile Filistin arasında iki devletli çözüme ket vuracak stratejik bir hamle. İlk kez 1990'larda Yitzhak Rabin döneminde gündeme geldi. 1994'te somut planlar oluşturuldu. Ancak yıllar boyunca yoğun uluslararası tepkiler nedeniyle faaliyete geçirilmedi.
2012'de BM Genel Kurulu'nda Filistin'e "Gözlemci devlet" statüsünün verilmesi, bu işgal girişiminin hızlanmasına sebep olsa da somut adımlar atılamadı. 2019'da Katil Başbakan Netanyahu E1 Planını seçim propagandasına dönüştürüp projeyi hareketlendirmek istedi. 2020'de Trump'ın Yüzyıl Anlaşmaları ile cesaret bulan Tel Aviv, "fırsat bu fırsat" dedi, bir kez daha E1'i hayata geçirmeye çalıştı. Fakat her seferinde raftan indirilen proje uluslararası tepkiler karşısında yeniden rafa kaldırılmak durumunda kaldı.
İsrail 2023'ten bu yana Gazze'deki soykırımına baktı ki ses çıkmıyor, "Neden Batı Şeria ve Kudüs'teki işgalimi genişletip iki devletli çözüm tehdidine kökten çare bulmayayım" dedi ve 20 Ağustos Çarşamba günü nihai onay çıktı projeye İsrail Sivil Yönetimi Yüksek Planlama Konseyi tarafından.
E1 PLANI İLE İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM TARİHE Mİ KARIŞACAK?
Doğu Kudüs'ün doğusunda ve Ma'ale Adumim yerleşiminin batısında yer alan, yaklaşık 12 bin dönümlük araziye Doğu E1, Kuzey E1 ve Güney E1 ismi verilen 3 yerleşim birimi kurulacak. Yaklaşık 5 bin konutluk içinde okul, sinagog, park, kamu tesislerinin bulunduğu projeden bahsediyoruz.
E1 planının ana amacı Batı Şeria’yı fiilen iki parçaya bölmek. Filistin'in Doğu Kudüs'e erişimini kısıtlamak ve bu sayede kendileri için git gide büyüyen "İki devletli çözüm" problemini temelden çözmeyi amaçlıyorlar.
Yazımızın girişinde zikrettiğimiz Batılı ülkelerin İsrail'e yönelik baskı hamleleri belli ki ciddi bir endişeye mahal vermiş durumda İsrail'de. Gözleri dönmüş şekilde hedeflerine ulaşmak için tüm Filistin topraklarında saldırılarını genişletiyorlar.
Fakat şöyle bir handikapları var. Bu topraklara ev yapan İsrail, içini kimlerle dolduracak. Mayıs ayında Ci Marketing tarafından yapılan bir ankete göre "Ülkeyi kalıcı olarak terk etmeyi ciddi biçimde düşünüyorum" diyenlerin oranı %40'a ulaştı.
Elbette şehitlerin kanları üzerinde yaşamaktan keyif alanlar da var. Amerika'dan ultra ortadoks yahudilerin uçaklarla İsrail'e getirildiği de söyleniyor. İsrail iç ve dış istihbaratı da anti semitizm söylemlerini köpürterek siyonistleri ayakta tutmaya, İsrail'e göçü hızlandırmaya ya da diasporadaki zengin yahudileri bağışa zorlamaya devam ediyor..
TÜM ÖZGÜRLÜKLERE KARŞILAR!
Avrupa başta olmak üzere Batılı ülkelerin İsrail'e yönelik baskı söylemlerinin ardında, toplumlarda İsrail'e yönelik öfkenin artması yatıyor hiç şüphesiz. Guardian en son "İsrail'in Gazze'de öldürdüğü insanların yüzde 83'ü sivil" haberi yaptı. Sokağa çıkan Gazze destekçisi sayısında ciddi artış var ve söylemler, İsrail'e askeri müdahale çağrılarına dönüşmeye başladı.
İsrail'in dünyada azalan bu imajı da işgal davasına zarar verme potansiyeli taşıyor. Netanyahu, Algoritmaları kontrol istediğini açık açık söyledi. Sosyal medyada Gazze'deki açlığın algoritmada öne çıktığını belirterek, "Bu durum aleyhimize işliyor" itirafında bulundu.
İsrail'in uluslararası imaj yönetimi (Hasbara ve Brand Israel), hem dış dünyada hem de içeride İsrail politikalarını meşru müdafaa çerçevesinde anlatmak, eleştirileri kırmak ve batıdan gelen olumsuz algıları yok etmek üzerine çalışıyor. Brand Israel daha çok kültürel çalışmalara ağırlık verirken, Hasbara için doğrudan politik savunma diyebiliriz.
İsrail'in ayrıca "Iron Truth" isimli İsrail’in gayriresmî dijital propaganda aracı olarak kullandığı oluşumlar var. Bunlar da İsrail aleyhindeki paylaşımları spam bildirerek kaldırtma kampanyaları yürütüyor.
Yani bir taraftan zihinleri bulandıran İsrail bir taraftan, görülmesini istemediği ne varsa saklamaya çalışıyor algı oyunları kapsamında. İsrail sınırları içinde yeterli olmuşsa da dünyada yeterli olmadı ki Netanyahu "bu algoritmalara ayar vermek lazım" minvalinde açıklama yaptı.
Gazze'de şehit edilen 239 gazetecinin de ruhları şad olsun. Vahşeti dünyaya gösteren, bugün İsrail'in böyle endişelenmesine sebep olanlar o şehitler..
20 ÖNCE ÇIKMIŞLARDI, 20 YIL SONRA DÖNMEYE ÇALIŞIYORLAR
Son noktayı geçmişle tarihsel bir bağ kurarak koyalım. 22 Ağustos 2005 tarihinde Netzarim, İsrail ordusu tarafından tahliye edilmiş, Gazze şeridindeki 38 yıllık İsrail varlığı sona ermişti. 20 yıl sonra bugün İsrail'in bölgeye yeniden dönme girişimine şahit oluyoruz. İnşallah, güya modern dünya seyirci kalmayı bırakabilir artık..
H. Akif Küçükal / Haber7
Yorumlar1