Sivil seferberlik hali

  • GİRİŞ16.08.2016 09:25
  • GÜNCELLEME16.08.2016 09:25

Neredeyse hiç saşmamış, her 10 yılda bir asker, sivil hayatı dinamitleyen bir darbe ve muhtıra ile kendini hatırlatmış.

Bu nedenle Türkiye toplumunun ‘asker’le ilişkisi hep sorunlu. Ya topluma ve onun değerlerine karşı mesafeli ve tahakküm edici bir yaklaşım. Ya da tarihten tevarüs eden duygu merkezli 'kutsal ocak' imgesi... Hz. Peygamber’e atıfla Mehmetçik, hep halkın gönlünde ama rütbe arttıkça arası açılan bir toplumsal mesafe var.

Hangi eğitim sistemi bir asker adayını, içinden çıktığı topluma böylesine yabancı, böylesine mesafeli hale getiriyor? Askeri okulların müfredatı ve sistemik yapısı, vatansever ve milletsever bir askeri teşkilata dönüştürülmek, halk nezdinde güven ilişkisini tesis etmek üzere kapsamlı şekilde elden geçirilmek durumunda. Darbe üreten sistem ve zihniyet değişmeden, demokrasinin olmazsa olmazı sivil yapı asker karşısında doğru konumlanamaz. Sivil alanda reformlar yapılırken, askeri alanda reform gözardı edilemez. Özellikle askeri eğitim, darbeci zihinleri ayıklayacak, modern ve yerli bir bakışla baştan aşağı ele alınmalı.

Bu işe bugün başlandığında sonuçlarını görmek en az birkaç on yılı alır. Bir yandan bu alana yatırım yapıp, ağır ağır yol almak gerekirken, bir yandan da mevcut sistemin defolarıyla acele acele mücadele etmek icab ediyor.

Toplumsal değişimin kendi içinde elbette bir ivmesi var ama bazı tedbirler süreçleri hızlandırabiliyor. Böyle hallerde seferberlik gerek. Şu anda bu seferberlik sivil alanda gerçekleşiyor. Sivil alan kendi konumunu muhkem hale getiriyor. Askerle sivili karşı karşıya getiren bir yapı yerine, birbiri için hayat bulan bir ilişki zemini oluşturmak gerekiyor.

Özellikle 2000’li yıllardan bu yana askerin siyasetten uzak durması konusunda yükselen bir beklenti vardı. Yapılan kamuoyu araştırmalarına göre, toplum TSK’ya güveniyor, güvenmek istiyor ama siyasete karışmasını istemiyor. 15 Temmuz sonrası bu görüş fiili bir hale dönüştü. Siyasete müdahale eden asker imgesine karşı millet tavrını net biçimde ortaya koydu.

Tankların başında askeri ikna eden sivillerin görüntüleri yansıdı medyaya. Orada geçen diyalogların psikolojisine bakıldığında ilginç bir tablo ortaya çıkıyor. Askeri ikna etmek için vatan kardeşliği üzerinden sözler dökülüyor sivillerin ağzından. Buna karşılık, ağlayarak teslim olan, polisle kucaklaşan asker imgesi, üst düzey hain bir azınlığın emrine kurban edilişi simgeliyor.

Darbeyi savuştururken, o dar zamanda yaşanan bu diyaloglar, toplum tabanındaki ayrışmaların aşılabilir olduğunu gösteriyor. Türkiye’nin ihtiyacı olan şey, bu zemin üzerinde inşa edilecek toplumsal seferberlik hali. 15 Temmuz’dan bu yana millet bu konuda çok iyi bir sınav verdi. Hala kritik bir eşikten geçiyoruz. Toplumsal seferberlik zeminini katılımcı yapıdan asla uzaklaştırmamak durumundayız. Attığımız her adım, yaptığımız her proje, kurduğumuz her cümle buna hizmet ediyor mu, önce bunu gözetmeliyiz.

Türkiye’yi her 10 yılda bir darbe girişimi ile muhatap kılan makus talihi yenmemiz bu gayretin sürekliliğine ve darbe zihniyetini silip atacak bir askeri eğitim reformuna bağlı.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat