Sadede geldik; 24 Haziran kararı

  • GİRİŞ23.06.2018 10:27
  • GÜNCELLEME23.06.2018 10:27

Yarın, 24 Haziran, Türkiye için bir kere daha karar günü. Vatandaşların yüksek bir katılımla sandıklara gidip oy kullanması bekleniyor. Polemikler, tartışmalar en azından 12 saatliğine dinecek, yoruma, dipnota, açıklamaya mahal olmayan bir ‘karar’ verilecek. Yani milletçe sadede geleceğiz. Herkesin elinde, tek bir oy imkanı var. Kuyumcu hassasiyetiyle tartıp verilecek bir karar var. Bu nedenle yorumlarımızı, eleştirilerimizi sağalttığımızda, şu iki tercihten birini yapacağız aslında;

Ya milletin geleceğini, ya FETÖ, PKK ve destekçilerinin umutlarını,

Ya geleneğimizi, kültürümüzü ve değerlerimizi, ya 300 yıllık emperyalist zihniyeti,

Ya fikriyatı ve vizyonu, ya fikirsizliği ve vizyonsuzluğu

Ya bütüncül bir dindarlık kültürünü, ya din üzerinden siyaset yapma samimiyetsizliğini,

Ya ümmeti ve dünyanın mazlumlarını, ya zalimleri ve İslam karşıtlığını,

Ya dünyayı evi bilip mazlumlara tutunacak dal uzatan milli kurumlarımızı, ya kendi şahsi menfaatleri, cemaatleri için insanların duygularını sömürenleri,

Ya dev projeleri, ya projesizliği,

Ya sahih, şeffaf bir duruşu, ya okyanus ötesinde kurgulanan sistematik algı operasyonlarını,

Ya çağı yakalayan bir ülke inşa etme ufkunu, ya kek polemiği, bisiklet üzerine kurulmuş bir çapsızlığı,

Ya demokrasiyi, ya darbeci zihniyeti,

Ya sosyal adaleti, ya seçkinlerin hakimiyetini,

Ya milletin tercihlerini, ya milleti hakir gören, ezen anlayışı,

Ya milletin evi pratiğini, ya vatandaşa kapalı devlet kapısını,

Ya herkese özgürlük çabasını, ya özgürlük benim tekelimdedir anlayışını,

Ya tüm insanlığı, ya makbul çocuk, kadın, vatandaş olgusunu,

Ya bir varlık mücadelesi vermenin emektarlığını, ya fil dişi kuleden eleştirme kolaycılığını,

Ya tüm bu gerçekleri bildiğimiz halde yenemediğimiz gururumuzu ya da milli meseleler söz konusu olduğunda gururumuzun bir hiç olduğu fikrini, oylayacağız.

Peki ya eleştirilerimiz, hatalar, yol kazaları… Bunların hesabını nasıl soracağız diyorsanız, onları vatandaşlık bilinci ve sivil toplumun gücü ile tartışa tartışa, eleştire eleştire sorabiliriz. Bu gücü hiç kullanmadan, iktidarın artı ve eksilerini doğru tartma hakkaniyeti dahi gözetmeden, üstün körü, yüzeysel bir seçmen tavrıyla sandığa gidiyorsak, bu sorumsuzluk, adaletsizlik olur.

Biz, cüzî irademizle adaletin tecellisine talip olalım, onun için emek verelim de, ilahi adalet de bizden yana olsun!

AKŞAM

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat