Gerçek demokratlar ve laikler Müslümanlardır

  • GİRİŞ16.07.2013 09:12
  • GÜNCELLEME16.07.2013 09:12

Batı'nın ikiyüzlülüğü ve çıkarları da beni bağlamıyor. Batı kendi içinde yönetim ve özgürlük sorunlarını aşmış, birlikte yaşamak adında rasyonaliteyi yakalamış. Gayet birbirileriyle barış içindeler. Bombalar onların ülkelerinde patlamıyor, tanklar onların ülkelerinde sürülmüyor.

Sorun şu ki kendimizin kendimize ettikleri. Her türlü darbe kesintisine rağmen iyi kötü Türkiye'de Müslümanlar demokratik ve laik bir gelişim süreci geçirdi, geçiriyor.

Hemen parlamayın! Laiklik dinsizlik değil, bunu Başbakan da defalarca söyledi: “devlet laiktir, bireyler değil”.

Laiklik “senin dinin sana benim dinim bana anlayışıdır” ki Müslüman bireyler için de geçerlidir bu; zira hepimizin İslam anlayışı bire bir değil ve herkesin yorumu ya kendisine göre ya da uyduğu cemaatine göre farklılaşıyor. Bir de nerdeyse Hıristiyanlık ve Yahudilik kadar birbirine zıt mezheplerimiz var. Müslümanlar arasında nerdeyse başka bir din kadar birbirine farklı gelen dinsel anlayışlarımızı da göz önüne aldığımızda Müslüman'ım diyenlerin bile bir arada yaşayabilmesi için devletin mezhepsiz, nötr, (laik) olması bir zorunluluktur. O yüzden senin anlayışın sana benin ki bana diyorum. Dolayısıyla senin dinin (yaşam biçiminin) sanadır, benim ki banadır.

Yaşam biçimlerimiz ve özgürlüklerimiz bir başkasına zarar vermediği müddetçe dokunulamazdır. Bunun için devlet laik olmak zorundadır. Bu örneği Peygamberimizin ilk olarak uyguladığı Medine Vesikasında buluyoruz. Bu vesika ya da anayasa ile ilk laik devlet uygulamasını da Peygamberimiz uygulamış, başarmıştır ama bir kısım Yahudi bu akdi, bu çoğulculuğu ve özgürlüğü bozmuştur.

Bu devletin teminatı da demokrasidir. Demokrasi sandıkla olur ve laiklikle tamamlanır. Yani çoğulcu bir devlettir. O devlette her birey başkasına zarar vermediği müddetçe özgürdür. Peygamberimiz bu uygulamayı Bedir savaşından sonra Medinede Yahudi kabileleri arasında yapmıştır. Dediğim gibi; bunu bozanlar o zamanlar o çoğulculuğa ve herkesin özgürlüğüne tahammül edemeyen Kaynuka Yahudileri olmuştur. Nitekim çoğulculuğa vurulan darbe, Kaynuka Yahudilerinden bir grup erkeğin Müslüman bir kadının elbisesini üzerinden yırtırak, çıkartmalarıyla olmuştur. Ama yine de Peygamberimiz çoğulcu anayasaya riayet eden, antlaşmasını bozmayan diğer Yahudi kabilelerle de bu çoğulcu özgürlüğü sürdürmüştür.

Dünya üzerinde demokrasinin, çoğulculuğun yani laikliğin teminatı Müslümanlar olmalıdır.  Bu bize “Senin dinin sana; benim dinim bana” vahyiyle öğretilmiştir.  Batı, bu sürece asırlarca, 30 yıl, 100 yıl mezhep savaşları ile birbirinin kanını döke döke ve sonunda bundan vazgeçip aklede aklede geldi. Ama bize vahiyle gelen ve bizzat Peygamberimizin uyguladığı yüksek ve olgun yönetim anlayışından uzaklaştık ve unuttuk. Krallık, monarşi, oligarşi, teokrasi gibi yönetim biçimleri insanlığın özgürlük, gelişme ve yeni yaşam biçimleri arayışlarıyla iflas etti.

Mısır ve diğer Orta Doğu ülkelerinde, barış içinde yüksek bir çoğulculuk ile bir arada özgürce yaşama kavuşmaları temennisiyle demokrasiye yapılmış tüm darbeleri kınıyoruz.

Batı, sömürmek istediği yerlerde demokrasinin gelişmesini istemiyor. Yalnız demokrasi, laiklik onlarda en güzel şekilde uygulansın ki ülkeleri hep barış ve bolluk içinde olsun istiyorlar ama İslam ülkelerinde en akıldan, gelişmeden yoksun hareketleri, fraksiyonları destekleyerek darbecilere sponsorluk yapıyorlar. Bizim de onlar gibi kendi aramızda belki de 30 yıl, 100 yıl aralıksız yaptıkları din ve mezhep savaşları gibi uğraşmamızı istiyorlar sanırım.

Hacer Aydın - Haber 7
aceraydin@hotmail.com

https://twitter.com/hacer_aydn

Yorumlar57

  • siyahnur 10 yıl önce Şikayet Et
    mütercim. ilacım yok ki kendi başıma süreyim. Zaten yapablirsen diyorum... Fabrika sahibi olamadım daha. Acizane marabayız..:)
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • translator 10 yıl önce Şikayet Et
    siyahnur. tavsiyeleri dikkate alacam:) Ee sen ne zaman kendi başına sürecen:)
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • translator 10 yıl önce Şikayet Et
    Can hocam. güzel özetlemişsiniz.Tatlı bir bela..varlığı da dert yokluğu da...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • siyahnur 10 yıl önce Şikayet Et
    Can Bican Hocam. Zaten farklı fikirlerin olmasından farklı mezhebler (ehli sünnet de dahil) meşrebler çıkmış. Gayet normal. Ancak her seferinde kendisi gibi düşünmeyenleri akılsızlıkla vs itham etmek tahkir etmek, tahfif etmek (buna bazı İslam büyükleri de dahil) sadece kendi gittiği yolu hak telakki etmenin bou gibi bir enaniyetin ve kibrin neticesidir. Ve te'dibi hak edip misliyle mukabeleye elyaktır. Her ne ise... Nasip olursa gideceğim memleketim Sinop'un bir sahil köyü. Elimde olsa memleket havası için İstanbul'a hat çekerim ama ne gezer..:) Hem bizim oraların havaları muhterem mütercimin memleketi gibi yakıcı bunaltıcı değildir. Varsın onların keşkeği daha güzel olsun..:) Selam ile...
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • siyahnur 10 yıl önce Şikayet Et
    translator. Al ama arkanda şöyle okkalı geliri olan bir fabrika olması gerekir.:) İsteklerine anca yetişebilirsin... Tavsiyem burada iki ile yetin. (Tabi önce birinciyi alman lazım) Ahirette Allah kerimdir.:)
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat