Yeni günün aydın olması için
- GİRİŞ23.02.2009 10:00
- GÜNCELLEME23.02.2009 10:00
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'daki seçim konuşması bir kere daha ortaya koymuştur ki, PKK'nın doğduğu günlerdeki Türkiye ile bugünkü Türkiye arasında dağlar kadar fark var.
12 Eylül Cuntası'nın mezalimine değinen, bazı derin devlet unsurlarının iç savaş tezgâhlarına dikkat çeken, annelerin "şehit anneleri" ve "cumartesi anneleri" diye- kutuplaştırılmasını eleştiren, geçmişle yüzleşmek gerektiğini söyleyen, geçmişin hatalarını el birliği ile düzelterek geleceğe bakmaktan söz eden, konuşmasında Kürtçe kelimelere yer veren ve "Biji"li tezahürattan rahatsız olmayan bir Başbakan
Bu Başbakan'ın böyle konuşmasını, böyle davranmasını tabii kılan bir ortam
Kürt meselesinin henüz çözülmemiş olan cüzleri için Meclis ve sivil toplum kuruluşları dışında bir mücadele zeminine ihtiyaç olmadığını telkin eden bir hava
Yeni bir günün doğduğuna hiç şüphe yok.
Bu yeni günün arzu ettiğimiz kadar aydınlık olabilmesi için, geçmişten tevarüs ettiğimiz ürkeklik izlerinden tamamen kurtularak alabildiğine cesur olmamız lazım.
PKK'yı doğuran ve yükselten şartlar ortadan kalktı, ama o şartlar yüzünden dağa çıkan insanlarla doğru dürüst kucaklaşıp barışma feraseti gösterilmediği müddetçe kan akmaya devam edecektir.
Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'daki konuşmasında, yine, eylemlere karışmamış olan örgüt mensuplarına sunulan imkânları hatırlattı; halbuki bu yeni günde artık herkesi kapsayan bir eve dönüş yasasını konuşmamız lazım.
Ve o yasayla beraber, devletin geçmişteki hatalardan -mesela Diyarbakır Askeri Cezaevi'ndeki akıl almaz işkencelerden- ötürü resmen özür dilemesini konuşmamız lazım.
TRT Şeş gibi açılımlar Kürtleri hiç şüphesiz mutlu ediyor, ama, Kürt meselesi çerçevesinde ne kadar reform yapılırsa yapılsın, 12 Eylül'ün vahşet ortamında ve "terörle mücadele" kapsamındaki kitlesel cezalandırma furyasıyla dağlara itilen evlatlarının yeni bir günde evlerine döndüğünü bir türlü göremeyen her Kürt'ün -AK Partili Kürtlerin bile- içinde bir ukde kalıyor.
Erdoğan cesur bir lider, cesur bir Başbakan; bu ukdenin gereğini yapmasını bekliyoruz.
Diyarbakır mitinginde "Kuzey Irak"a selam yolladı Kürdistan Bölge Yönetimi'ni resmen tanıyıp onunla safları sıklaştırma konusunda da Başbakan'ın cesur inisiyatifini bekliyoruz.
Hem buradaki hem oradaki Kürtlerin kalplerini kazanıp fitne-fesat ehlinin oyunlarını bozmak o kadar kolay ki
Bu vesile ile, devletin birkaç adım önünde giderek Kürdistan Bölge Yönetimi ile mükemmel ilişkiler kuran; Erbil, Süleymaniye, Dohuk'ta açtığı okullarda Kürt / Türkmen / Arap ayrımından çok uzak bir atmosferde bölge barışına hizmet edecek Türkiye dostu nesiller yetiştiren; kurduğu televizyonlar, gazeteler ve Abant Platformu gibi sivil toplum vasıtalarıyla da Türk-Kürt kardeşliğinin ihyasına hizmet eden Gülen Hareketi'ni bir kere daha hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.
Hakan Albayrak - Yeni Şafak
halbayrak@yahoo.com
Yorumlar8
-
keles76
16 yıl önce
Şikayet Et
Gulen hareketi. bu arkadaslar dunyaya turkiyeyi goturuyor buranin insaninin muhabbet ve kusaticiligini ve bu isleri anadoludaki insanlarla yapiyorlar zamanla bu isleri oranin yerlileri yukleniyor cok iyi yoldalar herkesle diyalog yapiyorlar ama yahudilerle kesinlikle filistin kirmizi cizgisi ile ermenilerle 1915 cizgisi ile diyalog kuruyorlar ve bunlarin bu projeleri hep akp nin her yerde muhabbetle karsilanmasina ve destek bulmasina sebep olmustur peki basbakan ne yapmistir bir turkce olimpyatina katilmayi cok gormustur
Beğen
Cevapla
-
Hüseyin Teke
16 yıl önce
Şikayet Et
CESUR SİYASETÇİ, YAZAR VE SİVİL TOPLUMLAR LAZIM... Hakan Bey Son derece önemli konularda her zaman yazar.. Kürt sorunu da en önemli bir sorundur. Çözümü için öncelikle kararlı ve samimi bir iktidar, çözüm adımlarının doğruluğunu ve yanlışlarını dürüstçe yazan yazarlar ve halkın sesi sivil toplum kuruluşların lazım.. Bunun adımların atılmaya başladığını görüyoruz.. İnşallah senelerce ülkemizi kemiren bu sorun çözülür ve iki kardeş halkın arasındaki bozlar erir kardeşçe bir kenetleme olur..
Beğen
Cevapla
-
osman soydan
16 yıl önce
Şikayet Et
yeter artık. Artık şu herşeyi ABD ye göre konumlandırma paranoyasını aşın be kardeşim..!!Siz ki "Yaradan'ın her an bir işte olduğunu" bilen insanlarsınız..oyuna gelmemek,oyunu bozmak demektir.HAKAN Türkiyede ne dediğini bilen ender insanlardandır,Müslüman önce kendi nefsini sorgulamalı,başkalarını yargılamadan önce.Nerede durduğunu iyi bilmeli.Yoksa politize olmuş sathi düşünceler ancak "zalim"lerin işine gelir..Haa bir de son bir şey:unutma ki "İşler ancak ALLAH ın izniyle olur"..ABD nin değil.
Beğen
Cevapla
-
Emre Kant
16 yıl önce
Şikayet Et
hayret. bende aynen yazının son paragrafını anlamadım garipsedim.o okulların kimin izniyle ve yardımıyla açıldıgı belli.onlar gerçekten bizim hayrımıza olsa ABD buna niye izin versin tüm dünyada?bu bu kadar basit yahu.demekki adamların istediği doğrultuda hizmet ediliyor ki adamlar ön açıyor.bunu biz biliyoruz da hakan abi de biliyordur illaki bunu bi açıklarsa iyi olur.belki bilmedğimiz bişey vardır.açıkla bunu saygıdeğer hakan abimiz..allah yardımcın olsun..
Beğen
Cevapla
-
Barış Barış
16 yıl önce
Şikayet Et
gururluyuz... Aslında Hakan Albayrak'ı bilen bilir..Önce niye "gururluyuz" dedim onu açıklayayım;Çünkü aynı kuşaktanız ve bu kuşağın yazarları(solcular dahil) öylesine sağlam duruşlar serdeder ki övülmeye değer..bir iki istisna hariç..!Onun Delikanlı kitabındaki dörtlüğünü hatırlamamak mümkünmü;"Geberin Başka Ne Diyebililirim"..."Ey şiirlerinde intihara selam duran yavşaklar,Umutsuzlara tek bir cevabım var,HEPİNİZ GEBERİN,Kanı kaynamayan kim varsa idam mangasına,Parazitlere ölüm,Parazitlere ölüm." Seni seviyoruz HAKAN..
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle