Tuncay Güney'den Müslümanlık itirafı...
- GİRİŞ17.01.2009 09:17
- GÜNCELLEME17.01.2009 09:17
Tuncay Güney'den Müslümanlık itirafı...
Şeytan ayrıntıda gizlidir derler ya, Tuncay Güney 2001 tarihli videosunda ağzından ne kaçırdı, biliyor musunuz? "Bir Müslüman" olduğunu...
Polislerle sohbetinde lafı geldiğinde kendisinden "bir Müslüman" olarak bahsetti. Oysa Kanada'ya tüydükten sonra Tuncay Güney ne diyordu? "Ben ana tarafından zaten Musevi'ydim. Kendimi sakladım. Şimdi de Haham yardımcılığı yapıyorum." Açıkçası, baştan beri "sözde Museviliğinin" Kanada'ya sığınma bahanesi olduğunu düşünüyordum.
Şimdi iyice "başka şeylere" de emin oldum. Tuncay Güney'in önce eline üç kuruş verilip, ABD'ye gönderilmesi, ardından "Museviliğe geçiş" numarasıyla Kanada'ya yerleştirilmesi "tesadüf" olamaz. Şimdi "Tuncay Güney muamması" nın çözülmesi için şu sorunun yanıtının bulunması şart oldu: "Tuncay Güney'i Kanada'ya kim yerleştirdi?"
Şahsi kanatim, Tuncay Güney'in arkasında en azından bir süredir "yabancı gizli servis parmağı" olduğu şeklinde. Belli ki, "sahipsiz" kalınca, "birilerinin" eline düşmüş... Tıpkı yurtdışına kaçtıktan sonra Papa'yı vurmaya kadar uzanan macerasında Mehmet Ali Ağca'nın "yabancı bir gizli servisin eline düşmesi" gibi....
Bu yüzden, Tuncay Güney "bumerang" gibi, dönüp dolaşıp bugün kendisinden hoşlananların başına bile patlayabilir!
Şeytan ayrıntıda gizlidir derler ya, Tuncay Güney 2001 tarihli videosunda ağzından ne kaçırdı, biliyor musunuz? "Bir Müslüman" olduğunu...
Polislerle sohbetinde lafı geldiğinde kendisinden "bir Müslüman" olarak bahsetti. Oysa Kanada'ya tüydükten sonra Tuncay Güney ne diyordu? "Ben ana tarafından zaten Musevi'ydim. Kendimi sakladım. Şimdi de Haham yardımcılığı yapıyorum." Açıkçası, baştan beri "sözde Museviliğinin" Kanada'ya sığınma bahanesi olduğunu düşünüyordum.
Şimdi iyice "başka şeylere" de emin oldum. Tuncay Güney'in önce eline üç kuruş verilip, ABD'ye gönderilmesi, ardından "Museviliğe geçiş" numarasıyla Kanada'ya yerleştirilmesi "tesadüf" olamaz. Şimdi "Tuncay Güney muamması" nın çözülmesi için şu sorunun yanıtının bulunması şart oldu: "Tuncay Güney'i Kanada'ya kim yerleştirdi?"
Şahsi kanatim, Tuncay Güney'in arkasında en azından bir süredir "yabancı gizli servis parmağı" olduğu şeklinde. Belli ki, "sahipsiz" kalınca, "birilerinin" eline düşmüş... Tıpkı yurtdışına kaçtıktan sonra Papa'yı vurmaya kadar uzanan macerasında Mehmet Ali Ağca'nın "yabancı bir gizli servisin eline düşmesi" gibi....
Bu yüzden, Tuncay Güney "bumerang" gibi, dönüp dolaşıp bugün kendisinden hoşlananların başına bile patlayabilir!
Dün NTV'deki Yazıişleri programında gazeteci Saygı Öztürk, bence bir "bomba" daha patlattı...
Yani, "Türkiye'den davayla ilgili biri", Tuncay Güney'e Veli Küçük'ün ifadesini göndermiş... Yani, hâlâ mahkemenin temasa geçmemesini tartıştığımız ya da öyle sandığımızTuncay Güney'le "gizli bir temas" varmış... Tabii, akla ilk gelen şu: "Polise verdiği ifadeyle Ergenekon davasını başlatıp yurtdışına kaçan Tuncay Güney'den Veli Küçük'ün ifadelerine ne dediği sorulmuş.
Belki de yeni değerlendirmeleri alınmış..." Tabii, ister istemez akla Tuncay Güney'le "resmi bir makam" ın "resmi olmayan bir kanalla" temasa geçmiş olduğu geliyor. Tuncay Güney, daha önce hep Ergenekon davasında yargının kendisiyle temasa geçmediğini söylemişti. "Resmi bir temas" olmamasını kastetmiş olabilir.
Yoksa, hâlâ gönderilmediği sanılan 37 soru Tuncay Güney'e gideli çok ama çok zaman mı oldu? Tuncay Güney'le, Ergenekon savcısı mı, soruşturmayı yürüten polis mi, yoksa MİT mi temasa geçti, merak etmeye başladım.
HAKAN AYGÜN - BUGÜN
Yorumlar5