1 Mayıs sorunu artık çözülür

  • GİRİŞ02.05.2009 06:22
  • GÜNCELLEME02.05.2009 06:22

Yıllardır süren gereksiz 1 Mayıs gerginliğinin artık ortadan kalkacağına ilk kez inanmaya başladım.
Neymiş, Celalettin Cerrah "savaş yöneten komutan edasıyla" Mecidiyeköy'den Taksim'e kadar yürüyerek şov yapmış
Neymiş, ara sokaklardaki marjinal sol gruplar Taksim'e yanaştırılmayarak gaz bombasına boğulmuş.
Tüm bunların ilk kez hiç ama hiç önemi yok!
Ben de Emniyet Müdürü olsam, aynı şekilde davranır, aynı şekilde müdahale ederdim.
Çünkü marjinal sol gruplara müdahale herkesten önce gayet medeni bir şekilde Taksim'e yürüyen DİSK grubunu korumak içindir.
Polis bence marjinal grupları Taksim'e sokmayarak DİSK'i korudu! Doğru yaptı!
Adım gibi eminim, o grupların içine karıştığı DİSK korteji "tehdit" altında olacaktı. Tamamen provokatif amaçlı bu gruplar DİSK kortejinin içine alınsa emin olun, ya polise sataşır, ya saldırır, ne yapar eder, DİSK kortejindeki gerçek emekçilerle genç-tecrübesiz polislerin birbirine girmesine yol açardı.
Polis gerçek emekçilerle, 1 Mayıs'ı dejenere eden grupları ayırmakla çok iyi yaptı. Zaten görevi de buydu!
Bütün bunları herkes bilsin dedikten sonra "ama"larımıza gelelim.
Polis hâlâ gereksiz yere kendisine atılan taşları gerisin geriye göstericiye atıyor. Oysa gaz bombası var, her türlü teçhizatı var. Polisin amacı göstericilerle savaşıp, galip gelmek değil,soğukkanlı bir şekilde tüm saldırılarına cevap vermeden sadece engellemek olmalı.
Tekrarlıyorum, DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, "çapı ve kalitesi" dünya çapında bir işçi lideridir. Sadece işçi sınıfı için değil Türkiye'deki iktidarlar ve güvenlik güçleri için de varlığı büyük şanstır.
Süleyman Çelebi "sarı sendikacılar" gibi iktidarlarla güç-çıkar oyunlarına girmiyor. Ama liderliğini üstlendiği kitleyi, iktidarlara karşı da kışkırtmıyor. Eğer dünkü 1 Mayıs yaşanan tüm tatsızlıklara rağmen, yine de geçen yıla göre daha sakin geçmişse, teşekkür borçlu olduğumuz ilk kişi Süleyman Çelebi'dir...
Tabii, 1 Mayıs'ı tatil ilan etme cesaretini gösteren, dün de İstanbul polisine marjinal gruplara değil ama DİSK ve KESK'e hoşgörülü olmasını emreden AKP Hükümetidir.
Dün gördük ki, Taksim'de artık 10 binler miting yapabilir. Gereksiz "Taksim gerginliği" artık sona erebilir.
DİSK, güvenlik güçleriyle işbirliği içinde kendi içine marjinal grupların karışmasını önleyebilir. Zaten önlesin ki, normal vatandaşın marjinal grupların kışkırtıcılıkları yüzünden Türk işçi sınıfının gerçek temsilcisi DİSK'e alerji duyması da son bulsun!
Veee, gelelim marjinal gruplara.
Bunlar zaten "polis bana saldırsın, gaz bombası atsın" istiyor. Polisin bunlara saldırmadığı gün, "bittikleri gün" olacaktır. Taksim' e kontrollü olarak girişlerine izin verilebilir ve bu marjinal gruplar bir köşede kontrol altında tutulabilir. Sonra bırakın, istedikleri kadar bağırsınlar!
Ancak bu marjinal grupların bir de birbirleriyle kavgalı olma durumları var ki, polisin bu noktada tereddütünü anlıyorum. Çünkü hâlâ 60'ların, 70'lerde yaşayan bu çağdışı gruplar, "Sovyetçi, Maocu" diye birbirlerine bile saldırabilir. Bu gruplarında özenle birbirlerinden uzak tutulmaları gerekiyor.
Yine de gördüğüm o ki, önümüzdeki yıl Hükümet ve güvenlik güçleri, DİSK ve diğer işçi sendikaları ile sıkı bir diyaloğa girerse, Taksim'de muhteşem bir 1 Mayıs gerçekleşebilir.
Ancak işçi sendikalarının 1 Mayıs'ı da artık sadece siyasi şov olmaktan bir ileriye götürüp, işçilerin eşleri ve çocuklarıyla katıldıkları bir panayır alanına, gerçek bir bayrama çevirmeleri gerekiyor.
Ben, kendi adıma Hükümetten iyi niyet sinyallerini almaya devam ederse, Süleyman Çelebi'nin Taksim'deki 1 Mayıs'ı "zaman tünelindeki gerginliklerinin yaşandığı" bir ortamdan, "işçi ailelerinin bayram tadını çıkardığı" bir güne çevirebileceğine inanıyorum!
İşçi sınıfının bayramı kutlu olsun!
2010 için çok ama çok umutluyum!
Çünkü en azından "işçi sınıfının adam gibi adam örgütü" DİSK'e saldırılmadı!
Disk AKP'nin kıymetini bilsin!
Sendikacı bir babanın çocuğu olarak dün DİSK'in 32 yıl aradan sonra "kadife devrim"le girdiği Taksim'deki "tarihi görüntüleri" seyrederken duygulanmamam mümkün değildi.
Ama DİSK'i uyarmayı "kardeşleri" olarak görev biliyorum.
Sakın ama sakın "Taksim'i sonunda işgal ettik" duygusuna kapılmayın.
Tamam bileğinizin gücüyle girdiniz ama "zorla" girmediniz. AKP Hükümetinin hoşgörüsü sayesinde girdiniz.
İnanın CHP bu kolaylığı sağlasa AKP'nin jestinden daha şık ve anlamlı olamazdı!
Sakın ama sakın artık her 1 Mayıs'ta Taksim'de istediğimiz gibi at oynatırız duygusuna kapılmayın.
Diyalog gücünüzle kazandınız, diyalogla aşama aşama gidin işçi kardeşlerim!
Ne olur kıymetini bilelim, bu ülke hepimizin!
Hakan AYGÜN - Bugün
haygun@bugun.com.tr

Yorumlar3

  • senaettin burak 15 yıl önce Şikayet Et
    mağdur halka. magdur halk samimi söyle esnafın camlarını aşagı indirenleri molotof koktey atıp kaldırımları söküp vatandaşın araçlarını tahrip edenleri kınıyormusun kınamıyormusun sence dağda 1 mayıs kutlamaları için onları izole etmek veya karantinaya almak daha doğru olmazmı
    Cevapla
  • hüseyin yılmaz 15 yıl önce Şikayet Et
    süleyman çelebi. bu işlerin bütün sorumlusu bu adamdır kendini dev aynasında görüyor hükümet yanlış yaptı taksimi açmayacaktı şimdi bunlar bak nasıl girdik kimse ses çıkaramadı dün ekranlarda bir adam vardı ağlıyordu sordular niye ağlaıyorsun diye bu bizim 32 yıllık zaferimiz nasıl aglamam bu sahıs inanın bana geçen gün şehit olan 10 tana evladımıza bırakın aglamayı üzülmemiştir bile bu adamlara niye taviz veriyorsunuz kürtlere verdinizde ne oldu biz seçimde kürdistanını sınırlarını çizdik dedi şimdi bunlarda aynısını ypca
    Cevapla
  • duran yurttas 15 yıl önce Şikayet Et
    İPİNDEN BOŞALMIŞ, GÖZÜ DÖNMÜŞ BOĞALAR GİBİ.... Bu provakatörmüdür, anarşistmidir, teröristmidir, delimidir, manyakmıdır, maceraperestmidir her ne karın ağrısı ise; bunlar 1 Mayıs'ı, vatandaşın evine, işyerine, arabasına, kendisine, taş, molotof ve bilye atıp zarar verme bayramı zannediyorlar her halde. Polisin eline, bol miktarda, uyuşturucu iğne atan tüfek vererek bunları vurup uyuşturmalı; halkın can, mal ve ruh sağlığı mutlaka bunlardan korunmalıdır. Bu mahlukatların, halka zarar verme hürriyeti yoktur, olamaz.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat