Mursi'nin Kahire'si Erdoğan öncesi İstanbul gibi!

  • GİRİŞ30.06.2013 10:44
  • GÜNCELLEME30.06.2013 14:10

Mısır ziyaretinde, Başbakan Erdoğan; Mısır Cumhurbaşkanı Mursi'ye 150 çöp kamyonu söz vermişti. Kamyonların teslim töreni Mersin Limanı'ndan gerçekleştirecekken, Erdoğan Bakanlara bizzat Mısır'a giderek teslim etmeleri ve mevcut işbirliği ilişkilerini geliştirme talimatı vermişti.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, beraberindeki danışmanlar ile kalabalık bir basın ordusu özel uçakla Mısır'a hareket ettik.  İki gün olarak planlanan ziyaret tek güne sıkıştırılmıştı. Sabah erken Kahire havalimanına indik. 

Gökyüzünden Kahire düzenli bir şehir imajı veriyordu. Mısırlı yetkililer havalimanında karşıladı, otobüslere bindik ve program başladı. Tören öğle saatlerinde gerçekleşeceğinden ilk varış noktası Piramitler oldu.

Avrupa'ya meraklı olmayanların dünyada görmek istediği turistik bölgeler arasında birinci sırada Mısır gelir. Piramitlerin gizemi kadar Nil Nehri de Mısır deyince akla gelir. Bugünlerde bir de Tahrir Meydanı var... İnsan gittiği yere önyargılarla gider gördüklerine ikna olur döner... Bende de öyle oldu.

Hayalimdeki Mısır ile gördüğüm Mısır arasında dağlar kadar fark vardı. Keşmekeş trafiğe sahip Mısır'da ilk dikkatimi kazalı araçlar çekti. Nedenini sonradan öğrenecektim. Trafik lambaları ihalesini alan firma işi yarım bırakınca Mısır'da düzensizlik içinde kendiliğinden bir düzen kurulmuş trafikte...

Otobüste Mısır'da yerleşik rehberlerden birini gözüme kestirdim ve başladım soru yağmuruna...

Mısır'a, Mısır'da olanlara yabancı olduğumdan "Ne alaka çöp kamyonu?" diye başladım sormaya... Erdoğan'ın Mısır ziyaretinde Mursi rica etmiş.

Erdoğan'da "Destekleri Müslüman Kardeşler iktidarının yanında oldukları mesajını vermek için bizzat gidilsin talimatı vermiş. "Mısır gibi büyük bir ülkenin çöp kamyonuna ihtiyaç duyması garibime gitmişti.  Olayın aslını öğrendim.

Müslüman Kardeşler iktidara gelirken halka 5 sorunun çözümü için vaatte bulunmuş. "Temizlik, Trafik, Güvenlik, Ekmek ve Yakıt!" Mursi, Seçim öncesi "sorunları 100 günde hallederim" vaadinde bulunmuş. Seçim sonrası Müslüman Kardeşler Gençlik Kolları temizlik kampanyası başlatmış.

Şaşkınlığımı gizleyemediğim an rehberin "Burada çöpleri hala at ve eşek arabalarıyla topluyorlar" dediği andı. Çöpler elle ayrıştırılıyormuş. "Çöpler ya yakılıyor ya da domuzlara veriliyor" dediğinde ise konu konuyu açtı.

Mısır halkının yüzde 85 Müslüman'mış, 85 milyon nüfusun 20 milyonu Kahire'de yaşıyormuş. Domuz etini Hıristiyanlar ve turistler tüketiyormuş. Üretimini de onlar gerçekleştiriyorlarmış. Hatta domuz gribi salgını döneminde hepsini kesmeye kalkmış, Mısır hükümeti... Ortodokslar ve Kıptiler bölgede yoğunluktaymış ve Kıptı kiliseleri yaygınmış.    

Otobüs yolculuğumuz sürüyordu. Havalimanı civarındaki lüks yerleşim yerlerini geride bırakmış, Mısırlıların "mezar evler" dedikleri noktaya gelmiştik. Bölgedeki yerleşim o kadar keşmekeşti ki neden mezar ev dedikleri konusunda bir fikir sahibi olabilirdiniz. Nedendir bilmem bölgeyi gerçekte görmediğim ekranlarda bildiğim Hindistan'ın varoş bölgelerine benzettim. Çöpler dağ olmuş, derelere dökülmüştü.

Başkent Kahire'nin içinde yol alırken, ekonomiye değinmeden olmazdı. Krizde ve Tahrir olaylarında adını sıkça duyduğumuz Mısır Borsası'nda 300 büyük şirket varmış. Bunlardan yalnız 30 tanesi EGY30X'te yer alıyormuş. Telekomünikasyon, inşaat ve turizm sektörleri ülkenin lokomotifi olmuş.

Türkiye'den büyük markaların özellikle tekstil konusunda yatırımlarının dikkat çektiğini söyleyen rehber, bu konuda Türkiye ile Mısır arasındaki serbest ticaret anlaşmasının etkisinin fazla olduğunu söylüyor…  Türkiye'deki yatırımcıların Mısır'ı tercih etmelerinin 2 nedeni varmış biri ucuz iş gücü diğeri de ucuz enerji…

Mısırlı kadınlar birebir çalışma hayatının içerisinde yer alıyormuş. Rehberimiz işgücü deyince maaşları sormamak olmazdı. Ben de öyle yaptım. Asgari ücret 100 dolar civarındaymış. Memur ya da öğretmenin maaşı da 150-160 dolar aralığındaymış. İşçinin aldığı ücret 200 dolar.

Gelir dağılımı adaletsizliğinin Mısır'daki boyutunu anlamam için en yüksek maaşın asgari ücretin 36 katı olduğunu duymam yetti. Bakanların aldığı maaşın ise bilinmediği söyleniyor. Memurların maaşlarından memnun olmadığını da öğrendim. Unutmadan hatırlatayım. 1 Türk Lirası Mısır'da yaklaşık 44 Mısır Lirası'na karşılık geliyor.

Mısır'da işsizlik verilerini sorduğumda ilginç bir bilgiye daha rastladım. İşsizliğin fazla olduğunu ama rakamsal olarak net ifade edemeyeceğini söyleyen rehberimiz, Mısır'da sağlıklı istatistik olmadığından bahsetti. Yol tabelalarına güvenilmezmiş.  İstatistiklerin sağlam olmamasının ardında "paranoya" ve güvenlik endişesi olduğunu anlattığında çok şaşırdım. Mısır'daki devrim sonrası istihdam konusunda hükümet zayıf kalmış…

Mısır halkının ancak yüzde 53-54'ünün okuma yazma bildiğini söyleyen rehberimiz toplumsal hayata ilişkin ilginç bir veriden bahsetti. Mısır'da uyuşturucu kullanımı son derece yaygınmış. Esrar, Mango gibi uyuşturucuların peynir ekmek gibi satıldığından bahsetti.

30 Haziran'da Müslüman Kardeşlerin birinci yılı doldu. İktidar verilen sözleri yerine getirmediğinden dolayı Temerrud (İsyan) Kampanyası başlatılmış. Muhalifler iktidardan gitsin de ne olursa olsun havasında...

"Memurlar yatmaya alıştı" diyen rehberimiz "devrimin polise karşı yapıldığını ama polisteki değişim şekli olmaktan ileri gidemediğini anlattı.

Güvenlik hala büyük tehdit! Hatta ülkenin can damarından biri olan turizmi de bir hayli baltalamış. 14 milyar dolar turizm geliri olan ülkede bu rakam 4 milyar dolarlara kadar inmiş. 

Sadece bunlar neden değil elbete, Piramitlere gittiğinizde orada Mısır halkının Türkiye dostu gibi davranıp yamyam gibi davranmaları da turizm gelirlerinin neden düştüğü konusunda bir fikir veriyor.

Hazreti Yusuf'un hükümdarlık yaptığı ülkeye hissiyatlarla gidip üzüntülerle dönmek hoş değildi.

Mısır'da siyasal iktidarın sınavı bir hayli zor! Ülkede çözülmeyi bekleyen sorunlar var. Fakat halkın elini taşın altına koyma gibi bir gayreti yok. Her şeyi devletten bekleme gibi bir alışkanlıkları var.

Diğer taraftan Mısır Türkiye'deki yatırımcılar için büyük fırsatlar barındırıyor. Örneğin sadece çevre konusunda bile ülkeler arasında yapılacak bir işbirliği, hem Mısır'da huzur ve istikrarın 5 temel unsurundan birini gerçekleştirir, hem de iki ülke müttefikliği adına önemli imkan sunar.

Trafik konusunda yatırım fırsatları değerlendirilebilir. Turizm konusu da hiç yabana atılacak gibi değil. 

Mısır ziyaretinin bende bıraktıklarına gelince...

Kahire, Başbakan Erdoğan'ın belediye başkanı olmadan önceki İstanbul'u hatırlattı.

Hem yapılacak iş çok hem de müthiş fırsatlar var.

Dünya mirası olan Piramitler'deki yamyamlardan Mısır acilen kurtarılmazsa (Bu aynı zamanda güvenliğin sağlanması ile de alakalıdır) turizmde daha çok yara alır.

Gezinin en unutulmaz karesi ise Bakan Bayraktar, Bakan Yılmaz ve Mısırlı çöp kamyonu sürücülerinin "Bize her yer Trabzon" yazılı kaşkolu tutması oldu...

(Not: Yolunuz Mısır'a düşerse Piramitler'de, Tahrir Meydanı'nda  ve Nil Nehri'nde fotoğraf çekinmeyi de ihmal etmeyin)

Hakan GÖKSEL / HABER
hakan.goksel@haber7.com
www.twitter.com/hakan_goksel

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat