Bozkırda naif söylemi olan bir arifin hikayesi!

  • GİRİŞ14.08.2014 09:43
  • GÜNCELLEME15.08.2014 12:24

Bu halkın bir şeyden anlamadığını, cahil olduğunu iddia edenler için cevap niteliğinde söylenmiş güzel bir sözdür: “Bu millet âlim değilse de ariftir, bilemeyebilir fakat doğruyu ve iyiliği sezer!”

Bu nedenle dağdaki çobandan, sürüsünü gözetip, kollaması ve gütmesi dışında bir beklenti içerisinde olmanız mantıklı değildir. Ama dağ başında sürüsüyle, kurt ve kuşla iç içe bir çobandan, ona yaklaşımınızdaki hislerinizin halis mi değil mi olduğunu anlamasını rahatlıkla bekleyebilirsiniz. Bunun için kalabalıklar içerisinde yaşamasına gerek yoktur. Çünkü hislerinde yanılmayacaktır.

Çoban örneği bir aşağılama biçimi değil “halk” dediğimiz kitlenin uç noktalarından birini tarif etmesi bakımından dikkat çekici bir örnektir. Aynı zamanda kendi oyu ile çobanın oyunu bir görmeyenlerin popüler hale getirdiği bir söylemdir. Oy verme işi var oldukça da varlığını sürdürecektir.

Siyaseten ya da ekonomik olarak kendilerini elit gören kesimin kendileri dışındaki kitleyi tarif etme biçimi olarak kullandıkları “çoban” ve “oy” benzetmesi tepkiyle karşılanmaya da devam edecektir. Seçkinci elitin ötekileştirme biçimi olan örnek hazmedilememiş demokrasinin dışavurumu dışında bir şey değildir.

Tabi demokrasiyi seçilmiş iktidarın, yani egemen gücün penceresinden bakıp tarif etmek, muhalefete rol biçmek ve muhalif düşünceyi kalıba sokma girişimleri de eksik demokrasinin göstergesidir. Demokrasilerin niteliğini “bakılan pencere” değil hak, hukuk ve özgürlükler alanı belirler.  

Türkiye’de “Demokrasi var mı, yok mu?” tartışmaların son bulduğunu görmeye ömrümün kâfi geleceğini düşünmüyorum ve çok da ümitli değilim. Lider odaklı siyaset gelişmekte olan ülkelerin kaderi! Henüz demokrasinin kavramları üzerinde uzlaşılamadığı bir dönemdeyiz ve bunun hazmedilmesi ve reel politiğe dökülmesi bir hayli zamanımızı alacaktır.

30 Mart Yerel Seçimleri, ardından 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı Seçimleri derken içi dışı siyaset olan gündemin bir de istatistiki artçıları sürüyor. Ben sizi yazının girişinde de ifade ettiğim gibi “arif bir kişi” ile tanıştırmak istiyorum.

Dizeleri; sultanlara, liderlere, devlet başkanlarına ders olacak nitelikte naif bir söylemi olan, bozkırın bir köyünde dünyaya gelen Şairlerin Sultanı lakabı verilen Kasım Kazancıklıoğlu’nu anlatmak istiyorum…
 

Günümüz siyaseti ve bozkırda naif söylemi olan bir şairin yaşamı için tıklayın…

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ!>>

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat