Bugüne kadar yazılı ve görsel basında zaman zaman yer aldılar fakat feryatları bir türlü dinmedi. Sayıları yüz binleri buluyor! Sorunları basite indirgenmeyecek kadar önemli çünkü işsizler ordusunun büyük bölümünü onlar oluşturuyor.

Özel sektörde tecrübesiz oldukları nedeniyle istihdam edilmezlerken, kamuda da komik denilecek sayıda istihdam alanı açılıyor ve sorun adeta görmezden geliniyor.

Onlar Türkiye'deki 2,5 milyon işsiz içerisinde her 80 kişiden biri. Onlar istihdam politikaları içerisinde özel projeler geliştirilmesi gereken her biri yüksek okulları bitirmiş, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerinin makus talihli mezunları...

Seslerini uzunca bir süre de duyuramadılar. Bireysel çabaları sonuç vermeyince örgütlenip haklarını arıyorlar...

Sorunun temelinde eğitim politikaları var ama çözümü uzun soluklu olduğundan daha öncesinde ivedi halledilmesi gereken sorunlar var...

HER YIL 300 BİN İİBF'Lİ MEZUN OLUYOR

Türkiye'de yeni açılanlarla birlikte üniversite sayısı 166'yı buldu. Bunların 104'ü devlet üniversitesi, 62'si vakıf üniversitesi olarak eğitim veriyor. Ayrıca 5 de vakıf meslek yüksek okulu var... En fazla yükseköğretim kurumu 42 üniversite ve 5 vakıf meslek yüksekokulu ile İstanbul'da bulunuyor.

Uzun zamandır eğitim veren üniversitelerde de yeni kurulanlarda da İktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri sayıca diğerlerine fark atacak kadar çok. Çünkü yeni bir üniversite kurulduğunda en kolay ve hızlı açılan fakültelerden biri İİBF'ler oluyor!

166 üniversite içerisinde (neredeyse yüzde 95-99 oranda) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi var... Kaba bir hesapla tüm üniversiteden her yıl ortalama 200 İİBF öğrencisinin (sayıları çok daha fazla) mezun olduğunu düşünürseniz; yaklaşık 160 üniversiteden her yıl ortalama 30-32 bin İİBF öğrencisi iş arayanlar kervanına katılıyor... Tabi bununla da sınırlı değil ayrıca Açıköğretim'den mezun olanların sayısı da azımsanacak kadar çok!

HER SEKİZ İŞSİZDEN BİRİ İİBF'Lİ

Türkiye İstatistik Kurumu'nun 15 Kasım'da açıkladığı verilere göre Türkiye'deki toplam işsiz sayısı 2,5 milyonun üzerinde! Burada bir konuya dikkat çekmek istiyorum...

Bir senede yaklaşık 30 bin İİBF mezunu iş arayanlar arasına katılıyor. Toplam işsizlik rakamı ile kıyaslandığında Her 80 işsizden biri İİBF mezunu! 

Son verilere göre Türkiye'de genç işsizlerin toplam işsiz sayısına oranı yüzde 18,6, yani 450 bin genç işsiz var. Verilere bakılırsa bu işsizlerin büyük bir bölümünü, 300 bini aşkın İİBF'li oluşturuyor...

Kamunun İİBF'lilere açtığı toplam kadro sayısı 10 bini geçmediği göz önüne alınırsa Türkiye'de işsizlik sorunu içerisinde çözülmesi gereken özel bir 'İİBF mezunu işsizler' sorunu var...

'Türkiye'de işsizlik sorunundan ziyade nitelikli iş gücü sorunu var' diyenleri biraz da utandıracak bir tablo bu! Bu gençlerin her biri üniversitelerden mezun ve büyük ekseriyeti donanımlı gençler...

KİMSE İŞ VERMEZSE TECRÜBEYİ NASIL KAZANACAKLAR?

İş ilanlarında özellikle tecrübe aranıyor. Peki bu kadar mezunu işverenler istihdam etmez ve yetiştirmezse bunlara tecrübe gökten mi inecek?

Son verilere göre Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 9,1! Bu konuda istihdam politikaları, krizdeki AB ülkeleri ve ABD ile kıyaslandığında son derece iyi durumda!

Ama işsizlik sorunu içerisinde özelde İİBF sorunu da var... Bu konuda öncü olması gerekenlerin başında devlet yer alıyor. Ama bu konuda İİBF'liler umduğunu bulabilmiş değil...

300 BİN İİBF'LİYE SADECE 10 BİN KADRO 

Kamuda B tipi kadrolara personel almak için 2 yılda bir KPSS düzenleniyor. Her sınavın geçerlilik süresi 2 yıl! 2010 yılında yapılan KPSS'ye 835 bin 320 aday girdi. Bunların 300 binden fazlasını İİBF'liler oluşturuyor. Açılan toplam kadro 5-10 binle sınırlı kalınca sorun bir hayli büyüyor...

Burada itiraz edenler mutlaka olacaktır. 'Bütün İİBF'liler memur olmak zorunda mı?' soruları gelecektir. Elbette değil. Ama her yıl yüz binlerce mezun veren fakülteleri de bu gençler açmadı!

Sorunun kökenine inip eğitim politikalarındaki yanlışlara değinmek devlet büyüklerimizin ve üniversite yöneticilerimizin kafa yoracağı bir iş benim burada önceliğim mevcut sorunun öncelikli olarak nasıl çözüleceği...

KAMUDA HER 30 İİBF'LİYE 1 KADRO DÜŞÜYOR

En çok rahatsız oldukları konuların başında KPSS'de B tipi kadrolarda İİBF mezunlarına ayrılan kadroların (7 bin civarında) azlığı geliyor... Bu rakam sınava giren İİBF'lilerin 30'da 1'i kadar bile etmiyor...

KPPS'ye giren ve barajı aşan İİBF mezunlarına ayrılan kadroların, 4001 koduyla diğer bölümlere de açılması bir diğer sorun olarak yer alıyor. 300 bin İİBF'liye son ayrılan kadro sayısının 300 olmasına isyan ediyorlar... 

KPSS'ye girmedikleri halde kamuda sözleşmeli olarak istihdam edilen işçilerin kadroya geçirilmesi kararının kendilerine yapılmış bir haksızlık olduğunu düşünüyorlar...

Büyük çoğunluğu kamu kurumlarında masa başı çalışan taşeron işçilere de kadro verilmesi gündeme geldiğinde söyleyecek söz bulamıyor.

İİBF'lilere ayrılan 4001 koduyla alım yapılan kadrolara, öğretmenlik, mühendislik vb. bölümlerden mezun olanların girmesini doğru bulmuyorlar...

Bu kadroya alınanların kamudaki bu pozisyonları basamak olarak kullandıklarını ve kamuya ek maliyet getirdiklerine inanıyorlar... (Üstelik öğretmenlik, mühendislik gibi fakültelerden mezun olanlar, İİBF mezunlarının işini yapabiliyor ama onların mühendislik veya öğretmenlik yapma durumları söz konusu bile değil!)

Belediyelerde zabıta, itfaiyeci olarak alınanların da masa başında çalıştıklarına şahit oldukça belediyelerin de istihdam politikalarında doğru davranmadıklarına hükmediyorlar...

Kendilerinin yıllarca siyasiler tarafından görmezden gelindiklerini ve haklarının yendiğine kanaat getirip bu yanlıştan dönülmesini istiyorlar

300 bin İİBF mezunu her biri üniversite mezunu, üstelik hepsi birer seçmen... Siyasi partilerin bu kitlenin isteklerine duyarsız kalmalarını bilmeleri gerekiyor...

Hakan GÖKSEL-Haber 7
Twitter: hakan_goksel
hakan.goksel@haber7.com