'Tasarruf' da Sayın Babacan bu bankalarla mı?

  • GİRİŞ17.03.2012 09:47
  • GÜNCELLEME17.03.2012 09:47

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan 14 Mart Çarşamba günü ‘Yüksek Büyümenin Sürdürülebilirliği: Yurtiçi Tasarufların Rolü’ konulu konferanstaki konuşmasında Türk halkının tasarruf oranının son 30 yılın en düşük seviyesine indiğini ve bir takım önlemler alacaklarını açıkladı.

Babacan'ın konuşmasında '2010 sonundan itibaren Merkez Bankası ve BDDK güzel tedbirler aldı. Harcama yaparken, kazanarak mı yapıyoruz, yoksa borçlanarak mı yapıyoruz? Bizim hanehalkımızın şu anda yaklaşık yüzde 45'i gelirinden daha fazla harcama yapıyor. 95 milyarı bulmuş bir kredi hacmi artışı var. Türk halkı daha kazanmadığı 95 milyarı, peşinen harcamış. Büyümenin bir kısmı oradan geliyor. Eğer biz, bu yıl büyüme oranının daha düşük olacağını düşünüyorsak, bu aslında planlı büyümenin sürdürülebilir olmasını sağlayıcı bir tedbir.' dedi.

Babacan'ın "Türk halkının yüzde 45'i gelirinden fazla harcama yapıyor ve Türk halkı daha kazanmadığı 95 milyarı, peşinen 2010-2011 yılı içerisinde harcadı" sözleri son derece çarpıcıydı...

Babacan tasarrufları artırmak için uygulamaya koyacakları; "bireysel emeklilik sistemini değiştirecek yeni kararlar, altınların bankalara tasarruf olarak yatırılması için önlemler, yatırım-tasarruf araçları arasında uyumu sağlayacak vergi kararları, bankacılıkta vadenin uzatılması" gibi 4 tedbir alacaklarını söyledi...

Buraya kadar her şey yolunda gözüküyor, amaç tasarrufu artırmakla birlikte yastık altı diye tabir edilen birikimleri de sisteme dahil edebilmek... Teoride her şey yerli yerinde ama uygulamanın bu kadar sağlam işleyeceğine dair kaygılarım var...

Kaygılandığım konuların başında da bankalar geliyor...

Hani şu halkı yolunacak kaz gören neredeyse şubeye girenden ayakbastı parası alan zihniyetle çalışan bankalarımız ile bu anlatılanlar çok zor!

Hafızamızda, 2001 yılının batan bankaları var. Mesela üç beş kuruşunu biraz refah için İmar Bankası gibi bankalara yatırıp ardından bin pişman olan, perişan olan halk var...

2001 örnekleri bu ülkede yeniden yaşanmayabilir fakat bir kez sütten ağzımız yandı...

Ama hala tereddüt edilen konular var...

Mesela bu bankalar değil miydi, 2008 yılında küresel krizin ilk ayak seslerinin çıktığı dönemde reel sektöre verdiği parayı burunlarından getirip geri isteyen...

Örneğin 100 liranızı götürüp bankaya yatırsanız 2 senede borçlu çıkarır bu bankalar adamı hesap işletim ücretiyle! Hatta o da yetmez bakiyeniz yetersiz gelirse borçlanır icralık bile olursunuz...

Mesela size sormadan sağlık sigortası yaparlar, hayat sigortası yaparlar... Kredi alırsınız faiziyle size verdiği paranın yarısından fazlasını aldığı yetmezmiş gibi bir de size dünyanın masrafını çıkarırlar.. Hala dosya masrafı gibi saçmalıklar var mesela...

Kartlarını kullanıyorsunuz diyelim, aidatı yılın başında hesabınızdan keserler... Borcunu zamanında ödeyen müşteri işlerine hiç gelmez bankaların çünkü onlar temerrüte düşen müşteriyi velinimet görürler... ATM'den verdiği bilgi kağıdına bile para alır bu bankalar...

Şimdi okuyanlar buradaki rakamları basitmiş gibi algılayabilirler ama toplamda bunlar bankalarımızı karlı yapan kalemler...

Sonra sadece bankalar değil, finans kurumları çeşitli holdingler bu milletin güvenini çoktan bitirdiler...

Neden yastık altı paralar bankaların kucağına düşsün ki?

Bu işin bir tarafı diğer yanda ise bu ülkede 14 milyonu aşkın taşıt var. Neredeyse her 5 kişiye bir araç düşüyor...

Otomotiv sektörü böyle teşvik edilip, akaryakıt fiyatları ile bütçe finanse edilirken; mazotu 4 lira benzin 5 lira olmuşken nasıl tasarruf beklenir ki?

Vergi yükünde dünya şampiyonuz desek yeridir... İndirin akaryakıttaki vergi milletin cebine tasarruf edecek parası kalsın...

İletişim ve bilgi çağındayız. İnternet ve telefon hayatımızın ayrılmaz parçası oldu... KDV'si, ÖTV'si ÖİV'si dolaylı vergiler tasarrufa imkan bırakmıyor... İndirin vergileri milletin tasarrufa parası kalsın...

Otomotiv gibi inşaat da bu ülkede lokomotif sektör, halkın en büyük hayali başını sokacak bir ev inşaatta indirin vergileri, fiyatları düzenleyen bir sistem kurun bakın borçlanma miktarları nasıl azalacak...

Daha düne kadar bireysel emekliliğe heves edip ellerinde patlayan, parası pula dönen halkın hala hafızalarında taze acıları var...

Evet tasarruf olmazsa olmaz şart!

Ama bu bankalarla mı?

Hakan Göksel   -    Haber 7
twitter.com/hakan_goksel
hakan.goksel@haber7.com 

Yorumlar6

  • F.TURKER 13 yıl önce Şikayet Et
    Tebrikler. Yaziniz yoruma gerek birakmayacak kadar yerinde,cok guzel noktalara deginmissiniz,TEBRIKLER
    Cevapla
  • vatandaş 13 yıl önce Şikayet Et
    Sayın Yazar,. Sayın Babacan da bilir herhalde sizin yazdıklarınızı ama "beyanat" vererek "media" reytingini artırmak istiyor heralde.. akp de yeni anket bildiğiniz gibi "kim yada hangi bakan medyada daha çok yer aldı"... olay bundan ibaret..
    Cevapla
  • İbrahim Dursun 13 yıl önce Şikayet Et
    BATIK KREDİLER!..Sn.ALİ BABACAN VE BANKALARIN VE DE TOPLUMUN DİKKATİNE-9. Ali babacan bankalar ve toplumun dikkatine.. Bir kişiye,sabit gelirine rağmen, bir kaç bankanın kredi vermesine neden sesinizi çıkarmıyorsunuz acep?!-Batsında, soyalım- diye mi?Sonrada bir sürü -laf-ü güzaf-,kurtarma operasyonları vs...Ortak bir üst kurulda ,bu kişinin durumu değerlendirilip, kaç lira faizsiz kredi kullanabileceği anlaşıldıktan sonra istediği yardımlar yapılamaz mı Sn.Babacan?!Bu çok mu zor?İşte size misal..T.C. numarası kullanılarak eczanelerde fazla ilaç alımının önüne geçildiği gibi YAPILAMAZ MI?Pekala olur!VesSelam
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • kamil hisarlı 13 yıl önce Şikayet Et
    Böyle bakış açıları gerekli. özellikle hesap işletim ücreti ve kredi kartı aidatı tam bir rezalettir.
    Cevapla
  • semih eroğlu 13 yıl önce Şikayet Et
    ihlas finanszedeleri unutmayın. 12 yıldır bu ülkeye yatırım yapılsın diye rızkını faizsiz finansa yatıran dürüst onbinler 12 yıldır hala paralarını alamadı hiçbir kanuni haklarıda yok sahipleride yok yazıklar olsun hangi kanundan bahsediyorlar
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat