EGD'nin Kartepe Zirvesinde söküğü yine dikemedik

  • GİRİŞ28.03.2012 08:45
  • GÜNCELLEME28.03.2012 08:45

Ekonomi Gazetecileri Derneği 2005 yılından bugüne geleneksel olarak her yıl Kartepe'de, Kartepe Ekonomi Zirvesi'ni gerçekleştiriyor... Bu yıl da 24-25 Mart tarihlerinde 8.'sini gerçekleştirdi. Zirveye çok istememe ve davet edilmeme rağmen maalesef katılma fırsatı bulamadım. Zirveye ulusal ve yerel basının yanı sıra uluslararası basından da misafirler katıldığını meslektaşlarımın haberlerinden öğrendim...

EGD Başkanı Celal Toprak ve yönetimi gerçekten takdir edilecek başarılı işlere imza atıyor... Gerek düzenledikleri organizasyonlar, gerekse dernek aracılığıyla mesleğe yönelik eğitimler takdire şayan başarılardır.. Mesleğe gönül ve emek vermiş çalışanlara da kapılarının sonuna kadar açık olduğundan hiç şüphem yok...

EGD, mesleğin etik ilkelerine dair hem öğretici hem de yol gösterici bir takım faaliyetleri de gerçekleştiriyor... Ayrıca yılbaşı ve yaz başında düzenledikleri etkinliklerle derneğe üye kimselerin bir arada olmalarına ilişkin önemli etkinlikler yapılıyor... Ekonomi Basını Başarı Ödülleri ile de meslektaşlarımızı ödüllendirmeyi ihmal etmiyorlar... Yalnız bununla da kalmıyor bu mesleğe gönül vermiş insanların acılarına da sevinçlerine de ortak oluyorlar...

Bu anlamda yollarının sonuna kadar açık olmasını diliyor ve elimden gelen desteği vereceğimin bilinmesini istiyorum...

Düşüncelerimi yazmadan önce bir özeleştiri de olması adına 'İnsan bilmediği şeye düşmandır' sözünü de kendime hatırlatarak başlayayım...

Kartepe Ekonomi Zirvesi'ne bu yıl Rıfat Hisarcıklıoğlu konuşmacı olarak katılacağı duyurulmuştu. Yaptığı konuşmada işsizlik ve 4+4+4 eğitim modeli üzerine görüşlerini paylaştığını gelen basın bülteninden okuma şansım oldu... Gerçekten değerli fikirler... Ama burada yer vermeyeceğim...

Zirveye dair mesleki anlamda bir şeylerin paylaşıldığını yalnız Zaman Yazarı Kadir Dikbaş'ın köşesinde o da bilgi kırıntısı olarak bir cümlede gördüm... Bir de Ruhi Sanyer'in tweeter'ın etik ilkelere dair bir cümle dikkatimi çekti. Diğer yazılanlar Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun açıklamalarından ibaretti. Sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen paylaşımlarda da zirvenin son derece keyifli geçtiğini gördüm...

Dikbaş yazısında 200'ü aşkın meslektaşın İstanbul, Ankara ve Anadolu'nun çeşitli yerlerinden geldiğini mesleğin sorunlarının tartışıldığını aktarmıştı, sadece bir cümle... Sanyer de reklamverenlere eğitim ve kırmızı çizgilerin anlatılmasını twitter hesabından duyurdu, 140 yazı karakteri...

Maksat yalnızca toplanmak bir arada olmak ve hoş vakit geçirmekse yapılanlar sonuna kadar doğru ama zirvenin amacı mesleki sorunlara eğilip ortak bir ses, bir duruş göstermekse eksiklikler olduğu fikrindeyim...

Sayın Hisarcıklıoğlu, konuşmasını nerede yaparsa yapsın, büyük, küçük mutlaka medyada bir şekilde yer bulur...

Oysa 200'ü aşkın meslektaşı bir araya toplayıp zirveyle ilgili sonuç metni olarak Anadolu Ajansı'nın Hisarcıklıoğlu haberini servis etmek ne kadar doğrudur?

İki gün boyunca meslek ile ilgili sorunlar konuşuldu, tartışıldı ama basına bir özeti bırakın bilgi notu dahi geçilmedi... Ya da zirveden ortak bir deklarasyon bile çıkmadı.

Buradan, ekonomi gazetecilerinin sorunsuz olduğunu anlamak gerekiyor?

Güzel bir organizasyon ile yabancı meslektaşlar da davet edilmiş zirveye ve görüşleri alınmış... Yabancı ülke medyalarında ekonomi gazetecilerin yerine ilişkin hiç görüş alışverişi gerçekleşmedi mi? Türkiye'de neler yapılabilir, gibi bir soruya cevap aranmadı mı? Mesleğin itibarının artırılması, gazetecilik meslek kuruluşları ile işbirliğine gidilmesi, mesleğe dair kalıcı standartların getirilmesi, uygulanması gibi konular masaya yatırılmadı mı? Mesleki standartlarının yükseltilmesi,eğitimler, hedefler vb. bir çok konu tartışılmadı mı?

Şayet bu sıraladıklarım ve çok daha fazlası gerçekleşmişse neden EGD'nin servis ettiği haberde AA'nın metni ile yetinildi?

EGD'nin ya da zirveye katılan gazetecilerin kendi sorunlarına dair bir paragraf olsun bilgiye yer verilmedi?

Bugün ekonomi birimleri birçok medya için hala asli değil üvey evlat muamelesi görüyor... Meslektaşlarımızın sayısız sıkıntıları var!

Bırakın reklamvereni eğitmeyi, medya sahipleri bile olayın farkında değil. Bağlantılarını kuran mesleği bırakıp ajanslara yöneliyor... Ajanslar eski ekonomi gazetecileri ile doldu...

Ekonomi gazeteciliği uzun soluklu yapılan bir meslek olmaktan ziyade bir süre konaklayıp farklı sektörde fırsat bulunca geçiş yapma noktası oldu.

Elbette sorun sadece ekonomi gazetecilerinin değil genel anlamda gazetecilik mesleğinin sorunu kabul ediyorum ama ekonomi gazetecileri adına ne yapıyoruz sorgulanması gerekiyor...

Başta da dediğim gibi insan bilmediği şeye düşmandır.... Eleştirilerim bilgi eksikliğinden kaynaklanıyorsa ben üzerime düşeni yapmaya hazırım ve EGD'den de bilgilendirme konusunda biraz daha gayret etmesini rica ediyorum...

Yönetimin gayreti konusunda en ufak bir şüphem yok. Fakat onca özveriye rağmen bir takım hedefleri gerçekleştirmekte yine de zorlanılıyorsa 200 meslektaşı bir araya getirdiğiniz zirveden ciddi bir deklarasyon yayınlamak ve bunu katılan bütün meslek mensuplarının çalıştığı medyalarda duyurmak daha faydalı olmaz mıydı? Yurt dışı temaslarla yabancı derneklerden de bu konuda katkı sağlamak işe yaramaz mıydı?

Durumu yine 'terzi kendi söküğünü dikemez' ile geçiştireceksek sözüm yok ama bu anlayışın da değişme zamanı gelmedi mi? 

Hakan GÖKSEL  /  Haber 7
twitter.com/hakan_goksel 
hakan.goksel@haber7.com
 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat