Dar gelirli vatandaşa ucuz gaz önerisi
- GİRİŞ04.04.2012 08:55
- GÜNCELLEME04.04.2012 08:55
Türkiye ekonomisinin büyüme hızında dünya ikincisi olmasının ardında övülmeye değer 4 ana başlık var. Zamlarla ilgili de ilginç bir ayrıntı.
Türkiye'nin 2011'in son çeyreğinde yüzde 5,2 ve yılın tamamında yakalanan yüzde 8,5'lik büyüme ile elektriğe yüzde 8,1 ve doğalgaza yüzde 16,49-18,72 arasında yapılan zam ülkenin öncelikli gündemi oldu.
Büyüme rakamlarının bir süredir tahminlerin üzerinde geleceği ekonomi kurmaylarınca ve ilgili kuruluşların tahminlerinde defalarca ifade edildi. Orta Vadeli Plan'da büyüme beklentisi yüzde 7,5'ti.
Türkiye'nin 2011'in ilk 3 çeyreğinde yakaladığı performans (birinci çeyrek yüzde 11,9, ikinci çeyrekte yüzde 9,1, üçüncü çeyrekte yüzde 8,4) son çeyrekteki yüzde 5,2 büyümesi ile yılın tamamında yüzde 8,5'lik büyüme getirdi. Türkiye Çin'den sonra en hızlı büyüyen ikinci oldu.
Son açıklanan büyüme rakamlarının içerisinde övülmeye değer dört başlık vardı...
Birincisi 2010 yılında kişi başına düşen 10 bin 79 dolar 2011 yılında 365 dolar artışla 10 bin 444 dolara yükseldi. Küresel kriz öncesi 2008 yılındaki kişi başına düşen milli gelir rakamı böylece yakalanmış oldu.
İkincisi ekonomi yönetiminin ve Merkez Bankası'nın iç talebi, tüketim harcamalarını ve kredileri düşürmek için aldığı tedbirlerin işe yaradığı büyüme hızının düştüğü ortaya çıktı. Bakan Şimşek'in ifade ettiği gibi yumuşak bir iniş gerçekleşti.
Üçüncüsü büyüme rakamları içerisinde hesaplanan ihracattaki büyüme ve ithalattaki yavaşlama dış ticaret açığındaki uçurumu azalttı cari açıkla ilgili iyimser gelişme sergiledi.
Dördüncü olarak da büyüme rakamları Türkiye'yi dünyada Çin'den en hızlı büyüyen 2. ülke yaptı...
Şüphesiz bu büyümede özel sektörün ve ihracatın payı büyük...
2012 yılına büyüme beklentilerinde ise IMF, Dünya Bankası ve OECD yüzde 2 ile 3 aralığında gezinirken, hükümet Orta Vadeli Program'da büyüme tahminini yüzde 4 olarak öngörüyor... Son büyüme rakamlarından sonra ise bu büyüme tahminleri ekonomi kurmaylarınca yukarı rezive edildi. Yani yüzde 5 civarında bir büyüme bekliyorlar... Bu büyüme gerçekleşirse ki (bu konuda tereddütüm yok) Türkiye'de işsizliğin azalması için öngörülen şartlardan biri daha gerçekleşmiş olacak. Çetin Altan'ın o meşhur deyişiyle ekonomide enseyi karartmayın...
ELEKTRİK GAZ VE AKARYAKIT ZAMLARI
Enerji Bakanlığı, elektriğe ortalama yüzde 8.1, doğalgaza ise yüzde 16,49-18.72 arasında zam yaptı. Konutlarda kullanılan elektrikteki zam yüzde 9.26, sanayide ise 8.7 olarak açıklandı. Geçtiğimiz aylarda akaryakıta da 3 kez zam geldi.
Hiçbir iktidarın zammı sevmediği gibi ülkemizde 'zammı seviyorum' diyen vatandaş da yoktur... Enerjide dışa bağımlı olan Türkiye'nin de gerçekleri var...
Türkiye'nin enerji üretiminde doğalgazın payı yüzde 33 ve doğalgazın yüzde 98'ini ithal ediyoruz... Elektriğe gelen zammın nedeni de doğalgaz fiyatlarındaki artış ve Türkiye'nin elektrik üretiminin yüzde 46'sını elektrik üreten doğalgaz santrallerinden elde ediyoruz...
Benzin de geçtiğimiz haftalarda gelen 3 zamla ortalama yüzde 9 arttı. Petrolün de yüzde 98'ini ithal ediyoruz...
Özetle enerji konusunda göbekten bağlıyız ve petrol ürünlerini dışarıdan dolar ile alıyoruz. Elbetteki kurdaki artış ve Arap Baharı nedeniyle petrol fiyatlarında yaşanan değişim Türkiye'yi etkiliyor.
Son günlerde medyada yazan, çizenler; tüm bu olan biteni 10 yıllık iktidarın icraatiymiş gibi köşelerinden ahkam kesiyor.
Aşağıdaki tabloya dikkatinizi çekmek istiyorum. Türkiye'nin yaptığı doğalgaz anlaşmalarının tamamı Ak Parti iktidarı öncesinde yapılmış. Ve tek süresi biten 1986 yılında Rusya ile imzalanan ve 2011
BÜYÜMEDE ÖVÜLMEYE DEĞER 4 BAŞARI
Türkiye'nin 2011'in son çeyreğinde yüzde 5,2 ve yılın tamamında yakalanan yüzde 8,5'lik büyüme ile elektriğe yüzde 8,1 ve doğalgaza yüzde 16,49-18,72 arasında yapılan zam ülkenin öncelikli gündemi oldu.
Büyüme rakamlarının bir süredir tahminlerin üzerinde geleceği ekonomi kurmaylarınca ve ilgili kuruluşların tahminlerinde defalarca ifade edildi. Orta Vadeli Plan'da büyüme beklentisi yüzde 7,5'ti.
Büyüme rakamlarının bir süredir tahminlerin üzerinde geleceği ekonomi kurmaylarınca ve ilgili kuruluşların tahminlerinde defalarca ifade edildi. Orta Vadeli Plan'da büyüme beklentisi yüzde 7,5'ti.
Türkiye'nin 2011'in ilk 3 çeyreğinde yakaladığı performans (birinci çeyrek yüzde 11,9, ikinci çeyrekte yüzde 9,1, üçüncü çeyrekte yüzde 8,4) son çeyrekteki yüzde 5,2 büyümesi ile yılın tamamında yüzde 8,5'lik büyüme getirdi. Türkiye Çin'den sonra en hızlı büyüyen ikinci oldu.
Son açıklanan büyüme rakamlarının içerisinde övülmeye değer dört başlık vardı...
Birincisi 2010 yılında kişi başına düşen 10 bin 79 dolar 2011 yılında 365 dolar artışla 10 bin 444 dolara yükseldi. Küresel kriz öncesi 2008 yılındaki kişi başına düşen milli gelir rakamı böylece yakalanmış oldu.
İkincisi ekonomi yönetiminin ve Merkez Bankası'nın iç talebi, tüketim harcamalarını ve kredileri düşürmek için aldığı tedbirlerin işe yaradığı büyüme hızının düştüğü ortaya çıktı. Bakan Şimşek'in ifade ettiği gibi yumuşak bir iniş gerçekleşti.
Üçüncüsü büyüme rakamları içerisinde hesaplanan ihracattaki büyüme ve ithalattaki yavaşlama dış ticaret açığındaki uçurumu azalttı cari açıkla ilgili iyimser gelişme sergiledi.
Dördüncü olarak da büyüme rakamları Türkiye'yi dünyada Çin'den en hızlı büyüyen 2. ülke yaptı...Şüphesiz bu büyümede özel sektörün ve ihracatın payı büyük...
2012 yılına büyüme beklentilerinde ise IMF, Dünya Bankası ve OECD yüzde 2 ile 3 aralığında gezinirken, hükümet Orta Vadeli Program'da büyüme tahminini yüzde 4 olarak öngörüyor... Son büyüme rakamlarından sonra ise bu büyüme tahminleri ekonomi kurmaylarınca yukarı rezive edildi. Yani yüzde 5 civarında bir büyüme bekliyorlar...
Bu büyüme gerçekleşirse ki (bu konuda tereddütüm yok) Türkiye'de işsizliğin azalması için öngörülen şartlardan biri daha gerçekleşmiş olacak. Çetin Altan'ın o meşhur deyişiyle ekonomide enseyi karartmayın...
ELEKTRİK GAZ VE AKARYAKIT ZAMLARI
Enerji Bakanlığı, 1 Nisan'da elektriğe ortalama yüzde 8.1, doğalgaza ise yüzde 16,49-18.72 arasında zam yapıldığını açıkladı.. Konutlarda kullanılan elektrikteki zam yüzde 9.26, sanayide ise 8.7 olarak açıklandı.Geçtiğimiz aylarda akaryakıta da 3 kez zam geldi.
Hiçbir iktidarın zammı sevmediği gibi ülkemizde 'zammı seviyorum' diyen vatandaş da yoktur...
Enerjide dışa bağımlı olan Türkiye'nin de gerçekleri var...
Türkiye'nin enerji üretiminde doğalgazın payı yüzde 33 ve doğalgazın yüzde 98'ini ithal ediyoruz... Elektriğe gelen zammın nedeni de doğalgaz fiyatlarındaki artış ve Türkiye'nin elektrik üretiminin yüzde 46'sını elektrik üreten doğalgaz santrallerinden elde ediyoruz...
Benzin de geçtiğimiz haftalarda gelen 3 zamla ortalama yüzde 9 arttı. Petrolün de yüzde 98'ini ithal ediyoruz...
Özetle enerji konusunda göbekten bağlıyız ve petrol ürünlerini dışarıdan dolar ile alıyoruz. Elbetteki kurdaki artış ve Arap Baharı nedeniyle petrol fiyatlarında yaşanan değişim Türkiye'yi etkiliyor.
Son günlerde medyada yazan, çizenler; tüm bu olan biteni 10 yıllık iktidarın icraatiymiş gibi köşelerinden ahkam kesiyor. Aşağıdaki tabloya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Türkiye'nin yaptığı doğalgaz anlaşmalarının tamamı Ak Parti iktidarı öncesinde yapılmış. Ve tek süresi biten 1986 yılında Rusya ile imzalanan ve 2011 yılında güncellenen Batı Doğalgaz Hattı'ndan alınan gaz anlaşması...
Yani birilerinin yazdığı gibi bütün anlaşmaları Ak Parti kendi döneminde yapmış ve enerji politikalarında başarısızlık sergilemiş değil...
Nitekim iktidarın zamlarını eleştirenlerle; elektrik üretimi için yapılan HES'leri, yapılması planlanan nükleer santralleri de eleştirenler aynı medya grubundakiler...
VERGİ DÜŞÜRÜLMESİ VE DAR GELİRLİYE UCUZ GAZ
Elbette buradan zamları savunmak için bahane bulmuyorum. Zamları ben de istemiyorum. Enerjideki vergi oranlarının düşürülmesinin bu dönemde faydası olabilir...
Zamlarla ilgili hükümete bir başka eleştiri de, EPDK gibi kurumların bağımsız hareket etmediği ve zamları Başbakan Erdoğan müsaade etmediği için yapamadıkları...
Erdoğan'a uzun zamandır zam yapılması gerektiği bilgisi verildiği ve Başbakanın bunu engellediği konuşuluyor ve bunun da zammı katmerli hale getirdiği görüşü hakim...
Zamların yapılmaması siyasi tercih bile olsa bir noktaya dikkat çekmekte fayda var...
Türkiye daha bir kaç hafta öncesine kadar çetin kış koşulları ile mücadele ediyordu. Son yılların en soğuk günlerini yaşadı. Özellikle son bir kaç ay hava koşulları nedeniyle gelen gaz ve elektrik faturaları neredeyse 2-3 katına çıktı, üstelik zamsız...
Peki eğri oturup doğru konuşmak lazım zamlar çok önceden yapılmış olsaydı daha mı iyi olacaktı? Yoksa baharın başladığı hava sıcaklıklarının arttığı bu dönemde yapılması daha mı hayırlı oldu?
Yeniden tekrar ediyorum, zamları ben de tasvip etmiyorum ama gerçekleri de çarpıtmanın alemi yok...
Bir de son olarak Sabah Gazetesi'nden Meliha Okur'un köşesinde bahsettiği TUROTED Başkanı Özkan Ağış'ın bir önerisi var:"İsveç ve Norveç'te zenginlere özel yüksek tarife var. Türkiye'de de dar gelirlilere özel düşük tarife olmalı" diyor... Bence hiç fena fikir değil...
Hakan Göksel - Haber 7
twitter.com/hakan_goksel
hakan.goksel@haber7.com
hakan.goksel@haber7.com
Yorumlar1