Spam ve SMS'ten kurtuldum diye bakmayın!

  • GİRİŞ05.05.2012 09:40
  • GÜNCELLEME05.05.2012 09:40

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı 2 Mayıs'ta TBMM alt komisyonunda kabul edilerek yürürlüğe girdi.

Kabul edilen tasarıyla ilgili 3 Mayıs Çarşamba günü Mobil Servis Sağlayıcı İş Adamları Derneği (MOBİLSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Kubilay Erdoğan ile sıcağı sıcağına tasarıyı konuştuk...

Söyleşinin tam metni Haber 7'de yayımlandı. Konuyla az çok ilgisi olanlar için değerli bilgilerin bulunduğu söyleşi okurken dezenformasyon sürecine dair de ezberler bozulabilir...

Türkiye'de 40 milyonu aşan internet kullanıcısı, 65 milyon cep abonesi var ve bu düzenleme hemen herkesi yakından ilgilendiriyor...

Tasarıya sadece istenmeyen ve posta kutusunu dolduran yüzlerce mail ve SMS'lerden kurtulma diye bakmak yanılgı olur...

Evet söz konusu sorunları ben de yaşıyorum ama sadece bunları kısıtlamakla, yasaklamakla iş bitmiyor...

Çünkü ulusalda engelleyebileceğiniz hizmetleri size yurt dışından katmerli bir biçimde sunabilirler ve bunu engelleme imkanına sahip olmadığımız gibi cezalandırma şansımız da söz konusu değil...

Bırakın yurt dışında yurt içinde dahi birçok şey yapılamıyor...En bariz örneklerinden bir tanesi kontör dolandırıcıları...

SMS ile veya arayarak kendilerini polis, savcı tanıtan dolandıranlara karşı emniyet kuvvetlerinin yapacağı iki şeyden birinin cep telefonu kullanıcılarına toplu mesaj göndermek...  Polis bu uyarıyı nereden yapıyor SMS'ten, e-posta'dan... Diğer taraftan kaldırmaya çalışmak ise işin trajikomik boyutu...

Peki engellenemiyorsa ne yapmak gerekiyor diye sorarsanız, yasaklarla önünü alamadığınız bir gelişmeyi düzenleyerek bir yere varmak mümkün... (Elbette bunu dolandırılar için ifade etmiyorum)

Söz konusu yasa ile sadece Spam adı verilen mesajlar engellenmiyor aynı zamanda bu işi dürüst bir biçimde vergisini ödeyerek yapan girişimcilerin de önü kesiyor...

Ayrıca e-ticaret kavramının nerede başlayıp nerede bittiği ve hangi faaliyetleri kapsadığının da net sınırları belirtilmemiş...

Örneğin pek çok haber sitesi okuyucu bilgilendirmek için SMS sistemini kullanıyor... Yarın bu yasaklar geldiğinde haber alma hakkı da kısıtlanmış olacak...

Ayrıca alışveriş siteleri dışındaki sitelerin de bir nevi önü kesilecek... Yani yasaklamak doğru bir karar asla değil...

Üstelik ticaretin gün geçtikçe internete kayarken bunları sınırlamak kendi ayağına sıkmak demek...

Peki e-ticaretle uğraşanların önerisi ne? Onların önerisi gayet makul ve basit...

Onlar da "veli nimetim" dedikleri müşterilerini kaçırmak istemeyeceklerdir... Çünkü sanal dünyada itibarı kazanmak çok zor kaybetmek ise çok kolay...

Bu yüzden bu işi yapanların önerisi de gayet makul...

"Düzenleme olmasın" denilmiyor, sadece "en azından bizlere bir kez mesaj atma hakkı" verilmeli ve tüketici alıp almayacağına onaylayarak ya da redederek kendisi karar vermeli deniyor...

Yani bireyin tercih hakkının bizzat bireye verilmesine taraftarlar...

Tabi bir şeye dahil olmanın kolay ama çıkmanın zor olduğu ülkemizde onlar da gerekeni yapmaya razı...

Çıkarılması planlanan bu yasa tasarısının "Seçim dönemlerinde balya balya tüm iletişim bilgilerinin yer aldığı kartvizitleri vatandaşa dağıtıp sonrasında "çok mail ve sms geliyor" diyen vekillerimizin yasa çıkarma ve yasaklama girişimi olarak değerlendirmek istemiyorum...

Posta kutusu doluyor diyerek 31 milyarlık bir potansiyele darbe vurmak ancak ancak yine bize zarar verecektir... Yeni girişimlerin yolunu tıkayacaktır...

SÜTTEN ZEHİRLENMELER

Başbakan Erdoğan'ın okullarda süt dağıtılacağını açıkladıktan sonra 11 Nisan'da yazdığım bir yazıda aynen şu ifadeleri kullanmıştım : 

"Burada özellikle bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Sütler her ne kadar uzun ömürlü olsa da dağıtımı esnasında, nakliyesi, saklanması, depolanması ve son kullanım tarihlerine ilişkin bir takım sıkıntılar yaşanabilir. Nitekim tarihi geçmiş ya da bozulmuş sütler Allah korusun eğitim yaşında çocuklarımızda geri dönülmez sorunlara neden olabilir... Çok sevdiğim bir söz var "Güven kontrole mani değildir" diye...  Bu süreci denetim altına alacak mekanizmanın da bir an önce planlanmasında fayda var..."

Elbette dağıtımı destekliyorum, bu zamana kadar yapılmamış olması ayrı bir eksiklik... Ama yine bir konuya dikkat çekmekte fayda var... Bu sütlerin nakliyesi birkaç ayda bir gerçekleşeceğinden okullar sayı olarak da bir hayli fazla süt olacak ve okulların bunları saklamak için soğuk zincire ihtiyacı var... Aynı partideki her sütün son tüketim tarihi de aynı olacağından ya günlük nakliye yapılıp günlük tüketim miktarı kadar dağıtılmalı ya da okullara dolaplar kurulmalı...

Hakan Göksel   /   Haber 7
twitter.com/hakan_goksel
hakan.goksel@haber7.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat