ABD Büyükelçiliği Türkiye'deki yastıkaltı merakı!
- GİRİŞ23.05.2012 09:22
- GÜNCELLEME23.05.2012 11:46
Anadolu'da bu deyiş Nasrettin Hoca'ya mal edilir ben de babamdan duyardım... Bazı isteklerimin imkansızlığını beni kırmadan ifade etmenin yolu olarak bu yöntemi seçerdi.
Gücünün kolay kolay yetemeyeceği isteklerim için dua kabilinden 'Ya Rab bir çuval altın bırak, yarısı iri yarısı ufak yanında hamal parasını da bırak' derdi...
Ne zaman bu sözleri duysam anlardım ki "kıt kaynaklarımızın sınırsız hayallerimiz"i finanse edemeyecek kadar azdı...
Çocukluk dönemlerimin etkisinden olsa gerek ne zaman zenginlik hayali kursam ya bir çuval altın ya da içi altın dolu bir oda hayal ederdim...
Sonraki dönemlerde çocukluğumuz masallardan tecrit edilip Amerikan çizgi sinemalarının kucağına bırakıldığında; toplumdaki 'varyemez amcalar'la özdeşleştirdiğimiz Disney'in Ördeği"nin altın ve dolar dolu odası hayallerimizi esir aldı.
Biz büyüdükçe altın dolu hayal odamız küçüldükçe küçüldü bir kesenin içine sığdı.
Yokluk dönemleri ve ekonomik krizler uykularımızı kaçırmasın diye "yastıkaltı"nı keşfettik. Zor zamanlarımıza kıyıda köşede üç beş ne biriktirdiysek, kimini kefen parası, kimini evladın mürüvveti kimini de zor zaman dostu olsun diye kulağımıza küpe, kolumuza bilezik yaptık çeyiz sandığımızın diplerine gömdük...Doğumun, sünnetin, düğünün takısını annelerimizin altın günü izledi...
Yastıkaltı altınların çeyiz sandığındaki yerini annelerden ve hırsızlardan başka kimse bilmezdi... Büyüdüğümüzde ne çuvalla ne de oda dolusu altınımız vardı...
KÜLÇE ALTIN VE GÜMÜŞLERLE DOLU ODA!
Aradan yıllar geçti hasbelkader şimdiki yaptığım meslek vesilesiyle o hemen hepimizin hayallerini süsleyen altın dolu oda karşıma çıktı...
Nasıl mı?
İstanbul Altın Borsası Başkanı ile yaptığım röportaj esnasında anlatılanları bir taraftan not alıyor diğer taraftan da güvenlik kamerasındaki görüntülere bakıp neler olup bittiğini anlamaya çalışıyordum... Görüntülerden anlaşıldığı kadar kameraların gösterdiği büyükçe bir odada demir raflar vardı. Rafların üzerinde külçe külçe altınlar dizilmişti.
Birçoğumuzun hayallerini süsleyen altın dolu oda tam karşımda idi. Altınların bulunduğu odada beyaz çuvallar da vardı. Önce para çuvalları olduğunu zannettiğim torbalarda para değil gümüş varmış... Her biri ortalama 12,5 kilogram olduğunu tahmin ettiğim altınların 995 milyem ayarında olduğunu öğrendim... Altın borsasının fiziki işlemlerinin cereyan ettiği oda orasıymış... 1 kilosunun bile bugünkü yaklaşık değeri ile 90 bin liranın üzerinde olduğu odada külçelerin maliyetini siz düşünün...
Her ne kadar odayı görmeyi talep etsem de yasak olduğunu öğrendim... Bugüne kadar yalnızca birkaç bakan ziyaret etmiş... Bir dönem de basın mensuplarının ısrarı neticesinde güvenlikler gözetiminde yalnızca 1 külçe altın basının önüne çıkarılmış...
Sohbetimiz esnasında söz dönüp dolaşıp yeniden yastıkaltına geldi... Son dönemde ekonomi yönetiminin ve bazı bankaların altın mevduatı uygulaması ve Merkez Bankası'nın zorunlu karşılıkların bir miktarını altın olarak tutulmasına müsaade etmesi yastıkaltını yeniden gündeme getirdi.
Ortada o kadar tutarsız rakamlar var ki kimse ne kadar olduğu hakkında bir fikir sahibi değil... Bazı tahminler o kadar uçuk ki 60 milyar ile 200 milyar arasında olduğuna dair tahminler var... İstatiktik tutmaya imkan olmadığı için ne söylense ayakları yere basmıyor...
Hatta bu rakamlar o kadar çok gündeme geldi ki o çocukluğumuzun ABD'li Ördeği misali, Amerikan Büyükelçiliği ekonomi ateşeliğinin bile dikkatini çekmiş... Wall Street Journal gibi dünyanın en büyük yayın organlarında da Türkiye'nin yastıkaltı gündeme gelince, Amerika'yı da bir merak sarmış... İstanbul Altın Borsası Başkanı Osman Saraç bakın durumu nasıl özetledi:
"Türkiye'deki yastıkaltı miktarını yalnızca ekonomi yönetimi merak etmiyor... Öğenmeye çalışan başka yerler de var. Türkiye'deki son verileri yakından takip ediyorlar. Wall Street Journal vb. yerlerde yayımlanan yazıların dışında Amerikan Büyükelçiliği ekonomi ateşeliği de, ilgili arkadaşlarımızdan bu konuda veri olup olmadığını öğrenmek istemişler.
Saraç'a ABD elçiliğinin bu bilgiyi talep ederken gerekçe olarak ne gösterdiklerini sordum. Bilgilerin gizli olup olmadığını öğrenmek istedim...
Saraç "Borsa işlemleri kamuoyuna açık zaten, rakamlar kamuoyuna açık yani yastıkaltına dair bir bilgi bizim elimizde yok. Tüm bilgilerimize isteyen bizim internet sayfamızdan ulaşabilir. Elimizde böyle bir özel bilgi olsaydı, doğrusu onu da talep edenle paylaşmak istemezdim. Fakat bu vesile ile böyle bir bilginin toplandığını öğrenmiş olduk." diyor
Saraç bu bilgi edinmenin gerekçesini de şöyle anlatıyor "İnsanlar bizim ekonomik gücümüzü, yastık altı tabir ettiğimiz altın miktarını ve sisteme girse bugün gücümüzün göstergesi ne olabilir merak ediyorlar. Çünkü altın mevduatı boyutuna girdiğiniz zaman 14 milyar TL'ye dayanan bir büyüklüğü var, 8,5 milyar dolardan biraz fazla bir rakama tekabül eder. 8,5 milyar dolar Türkiye'nin ekonomisi içerisinde, küresel ekonomi içerisinde hiçtir ama sıfırdan bu noktalara daha doğrusu 250-260 milyon TL'lerden 14 milyar TL'ye gelinmesi ciddi bir rakamdır.
Bu bir eğilimi gösterir ve bunun önemli bir bölümü sıfır açılmış hesaplardır. Salt altına dayalı olarak açılmış olan hesaplardan bahsediyoruz. Bir tasarruf eğilimi anlamında da güzel bir şeydir her ne kadar %12'lerde dolaşıyor da olsa. Bizim gibi tüketimi, yatırımının tasarrufunun önünde giden bir ülke için işin açıkçası iyi bir göstergedir. TL ve yabancı para mevduatlarımızın toplamı 800 milyar TL'yi aşıyor, 14 milyar bunun içerisinde de küçük bir rakam ama nereden nereye gelindiğini göstermesi açısından önemli bir eğilimi bir varlığı gösteriyor.
Dediğim gibi vatandaşın yastık altı yatırımının ne kadar olduğuna dair kesin bir veri yok. Fakat hükümetimizin yaptığı çalışmalar, bankaların bu yönde teşvik edici çabaları, hesap açmaları, reklam yapmaları bunlarla ilgilenenler için faiz vermeleri çünkü bunu faizsiz değerlendiren insanlar da var, bütün bunların hepsi teşvik edici unsurlar olmuştur.
Bu alanda 40 kadar yatırım fonu kuruldu. Bu yatırım fonlarının yarısına yakınının bakiyesi var ve bu bakiyeler içerisinde de yaklaşık 1 milyar dolarlık bir varlık var. 8,5 milyar doların dışında burada fonlarda da 1 milyar dolarlık bir varlık var. Bu arada bunun bir kısmını da biz saklıyoruz." diyor...
Kısacası geçmişte sadece annemizin ve hırsızların haberdar olduğu yastıkaltını bugün Varyemez Ördeği ile çocukluğumuzun hayallerini esir alan Amerika da merak ediyor...
Hakan GÖKSEL / Haber 7
twitter.com/hakan_goksel
hakan.goksel@haber7.com
Yorumlar2