Polis Bakım ve Yardım Sandığı'nın Sakarya'nın Hendek ilçesinde 32 milyon TL yatırımla kurduğu Elmacık Suyu tesislerinin açılışa katılmak üzere bir grup gazeteci arkadaşla 24 Mayıs Perşembe günü sabah erkenden yola çıktık.

Program 11.00 başlayacaktı ve programa Başbakan başta olmak üzere çok sayıda bakanın katılması bekleniyordu. Başbakan ve diğer bakanların yurt dışında olması nedeniyle kabineden yalnızca İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin katıldı. Resmi tören, konuşmalar ve açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Elmacık Su Genel Müdürü Cevat Kabataş önderliğinde fabrikayı gezip hem yatırım hem de pet ve damacana suların üretimi ile ilgili birbirinden önemli konular hakkında bilgi sahibi olduk...

Hijyenin ön plana çıktığı tesisin üretimin yapıldığı kısmına, öyle elinizi kolunuzu sallayarak girmenize imkân yoktu... Önce bone, galoş ve üzerinize de kıyafetlerinizi kapatacak beyaz önlüğü andıran bir giysi giymeniz gerekiyordu. Peki, bunları giymeniz yeterli mi derseniz hayır olmuyor. Çünkü üretim kısmına ancak parmak izi tanıma sistemi ile girmeniz mümkün... O da yalnızca oradaki görevlilere tanımlanmıştı...

Üretim mühendisi önderliğinde girişi kapısına geldiğinizde ikinci hijyen aşaması başladı... Önce bir turnikenin önüne geldik. Turnukiden geçerken, galoş taktığınız ayağımızın altını süngerler temizledi.

Sonrasında ellerimizi yıkayıp kuruladık ve en nihayetinde ellerinizi mikroplardan arındıran dezenfektan ile temizledikten sonra giriş turnikesi geçiş izni verdi. Aksi durumda içeri geçme şansınız yok...

İçme suyunun üretildiği yerde bu denli hijyenin dikkate alınmış olması açıkçası beni rahatlattı. Kabataş'a bu uygulamanın tüm tesislerde olup olmadığımı sorduğunda aldığım yanıt beni kaygılandırdı: "Olanların birçoğu göstermelik ve aralarında çok büyük markalar da var!"

Elmacık suyun en önemli özelliklerinden birinin bekletilmiş su kullanmaması olduğunu aktaran Kabataş 'Bizim öyle dev depolarımız falan ya da bekletilmiş su kullanmamız söz konusu değil... Suyu direk kaynağından taşıyor üretimi gerçekleştiriyoruz..." dedi.

Elmacık Su,  Sakarya'daki Elmacık Dağları'nın zirvesinden, 1046 metre yükseklikten getiriliyor ismi de buradan geliyormuş...

Kabataş'ın aktardığına göre zirveden su getirildiği için diğer yağış dönemlerinde diğer kaynak suları gibi yüzey suları temas etmediğinden suyun kalitesinde değişim olmuyormuş...

Gezmeye ilk pet şişe bölümünden başladık... Fabrikada petin üretiminden, nakliye sürecine kadar tamamen otomasyonla çalışıyordu... Kabataş petlerin üretim sürecinde önemli bir bilgiye dikkat çekti:  "Su üretim aşamasında hiçbir aşamada müşteri kapağını açana kadar hava ile temas etmiyor!" Bunun ne anlama geldiğini sorduğum Kabataş "Pet üretilirlen burada kullandığımız sistemde sıcaklık ve basınç nedeniyle hiçbir mikroorganizma kalmıyor...

Şayet plastik üretim aşamasında hava ile temas ederse mutlaka ozonla yıkanması gerekir ama tesisimizde asla OZON KULLANMIYORUZ!" dedi. Ayrıca plastikte kansere neden olan (BPA) Biafenol konusunda da içiniz rahat olsun dedi! Kabataş, tesisteki hijyen konusunda o kadar iddialı ki üretimin yapıldığı alanların ameliyathane koşullarından 10 kat daha steril ve AB normlarından çok daha iyi olduğunu öne sürüyor...

Sadece üretim değil üretimin yapıldığı kapalı alanda da hijyen birinci sırada geliyor. Kabataş 'Mesela, bizde üretim sahasında elektrikli forklift kullanıyoruz, çok iyi bildiğiniz markalar arasında o tesiste mazotla yağ ile çalışan forkliftler kullanılıyor' diyor ve ekliyor "bizde hammadde, plastik vb hijyene engel teşkil edecek her türlü üretim unsuru alt kattaki depoda tutuluyor ve asla üretim kısmında tutulmuyor..."

İster istemez neden cam kullanmadıklarını da soruyoruz... Kabataş, cam kullanımında hijyen için 100 derece sıcaklığa daldırma yöntemi ile temizlenmesi gerektiğini anlatıyor. Bugün bazı cam şişe ya da damacanalarda dipte oluşan yosun gibi bakterilerin nedeninin daldırma işleminin 60-70 derecede yapılmasından kaynaklandığı bilgisini veriyor ve dolum sürecinin sağlıklı olduğuna da inanmıyor...

Camda su üretiminin şimdilik düşünmediklerini ama ilerleyen yıllarda şu anki hijyen kalitesine ulaşacak bir yatırım yaptıklarında başlayacaklarını aktardı...

Tesisin kapasitesi ve özellikleri konusunda da bilgi veren Kabataş, 'Türkiye'nin en hızlı hattı'na sahip olduklarını ve tesiste 1 saniyede 14 pet şişe üretildiği bilgisini verdi.

Tesiste 1 günde 45 bin pet şişe, 5-10 litrelik 6 bin büyük pet su ve 1800 damacana dolumu yapılıyor...
Kabataş yeniden altını çiziyor 'Türkiye'nin en hızlı üretim hattına sahibiz ve suyu bekletme ve depolama gibi sıkıntımız yok' diyor.

Son dönemde çokca tartışılan 'Damacana' konusunda da iddialı olduklarını aktaran Kabataş, üretilen damacanaların altında 'karekod' olduğunu ve sistemin 1 damacana için yalnızca 10 doluma müsaade ettiğini anlatıyor... 

Kabataş rakiplere de meydan okumayı ihmal etmiyor: 'En sağlıklı, en hijyenik ve en doğal su Elmacık, iddiası olan varsa hodri meydan' diyor... Üstelik bayilik işlemleri de hemen hemen tamamlanmış durumda...

Kısacası bu pette ve damacana suda daha çok fırtınalar kopacağa benziyor...

Hakan GÖKSEL  /  Haber 7
twitter.com/hakan_goksel
hakan.goksel@haber7.com