İstanbul mahalleleri için belediyelere 'minik' bir öneri
- GİRİŞ01.08.2012 12:43
- GÜNCELLEME01.08.2012 13:33
Türkiye İstatistik Kurumu 2010 -2011 yılları arasından göç alan ve göç veren illeri açıkladı. Geçen yıl toplam 2 milyon 420 bin 181 kişi şehir değiştirirken, en fazla göç alan iller İstanbul, Ankara ve Antalya olmuş. Türkiye'de 81 ilden 58'i net göç vermiş.
Türkiye'nin en çok göç alan illerinin başında İstanbul geliyor... 2010-2011 döneminde İstanbul'a 450 bin 445 kişi yerleşirken, 328 bin 663 kişi de bu şehirden gitmiş...
Göçlerin sosyo-ekonomik nedenleri bir tarafa birçok makro ve mikro sonuçları da var... Her yıl neredeyse bir şehir kadar göç alan İstanbul'da sorunlar da bir o kadar fazla olabiliyor...
Ben bunlar içerisinde yalnız birine değineceğim... Belki küçük ama bir o kadar önemli olduğuna inanıyorum...
İstanbul'un çarpık kentleşmesi binaları birbirine yapışık hale getirirken, karşı binalarla aradaki mesafeyi de iyice azalttı hala da bazı yapılarda bu sürüyor...
Özellikle İstanbul'un köklü semtlerinde bu tablo hemen her yerde karşınıza çıkıyor. Birbirinin üzerine abanmış ve neredeyse elini uzatsan karşı balkona dokunacakmışsın hissi veren binalar
Evler bu kadar iç içe olunca da birlikte yaşamanın kurallarının da yeniden tanımlanması gerekiyor...
İstanbul'da, dar sokaklı mahallelerde oturuyorsanız bunun dezavantajını ister istemez yaşıyorsunuz... Bunlar arasında en çok huzurunuzu kaçıran da gürültü oluyor...
İstanbul'da bu konuda talihsizlik yaşayan ilçelerden biri de Üsküdar ve Üsküdar'daki merkeze yakın mahalleler... Her biri en az 40-50 yıllık birbirine geçmiş eski binalardan oluşan çarpık mimari mağduriyeti de beraberinde getiriyor...
Bu sorunun çözümü kentsel dönüşüm olsa da bunu bir an önce gerçekleştirecek sihirli değneğin olmadığının farkındayım...
Ben kısa vadede çözümden ziyade yine ufak tefek tedbir önermekle yetineceğim...
Özellikle mahallelerde yaşanan gürültülerin kaynağı iki nedenden oluşuyor... Biri araçların oluşturduğu abartılmış egzoz sesi ve müzik sistemleri, diğeri ise mahalle sakinlerinin oluşturduğu gürültü...
Gürültü yoluyla insanları rahatsız etmenin elbette cezai müeyyidesi olduğunu biliyorum fakat bazen o kadar çok olabiliyor ki ne şikâyetle ne de ceza ile yetişilebilir ya da önüne geçilebilir... Diğer taraftan gürültü konusu da makus talih değil elbette...
Benim düşüncem belediyelerin mahallelere bu konuda uyarı levhaları asmaları... Bunlar korkutan, ürküten, ceza ile tehdit eden uyarılar olmaktan çok, hatırlatma veya bir bilinci geliştirmeye yönelik uyarılar olabilir... Örneğin araçlar için 'radyonuzu kıstınız mı? Komşunuz belki de hasta' gibi ya da "bağırmadan da sesinizi duyarabilirsiniz" vb...
Bunlar benim naçizane önerilerim mutlaka çok daha iyileri çıkacaktır...
Belediyelerin ilgili birimleri bu konuya bir el atsa hiç de fena olmayacak...
Hakan GÖKSEL / Haber 7
twitter.com/hakan_goksel
hakan.goksel@haber7.com
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol