Sizce "sütü bozuk" olan hangisi?

  • GİRİŞ03.10.2012 08:58
  • GÜNCELLEME03.10.2012 08:58

İlkokul günlerimden hatırlıyorum, o dönemin hükümetinin basiretsiz politikaları yüzünden miydi bilinmez ama TMO'nun stokundaki fındıklar şişmiş depolardaki fındıkları da tüketemeyince çıkar yol arayışına girmişlerdi.

Bir sabah okula geldiğimizde tüm sınıflara paketler içerisinde fındıklar dağıtılmıştı. Devlet baba ilk kez kendini göstermiş ve bizlere varlığını 50 gramlık ambalajlarda hissettirmişti.

Zarar etme korkusu devlet babaya milyonlarca öğrencisinin olduğunu hatırlatmıştı. Hafızam beni yanıltmıyorsa tüm öğrenciliğim boyunca yalnızca bir kerelik böyle bir tecrübem oldu...

Bu tecrübenin üzerinden çeyrek asır geçti... 10 yıl öncesine kadar hükümetlerin ömürlerinin ortalama 2 yıl olduğu da göz önüne alınırsa, 8-9 hükümet geldi geçti. Hiçbiri benzer bir politika uygulamadı...

2002 iktidara gelen Ak Parti hükümeti neredeyse tam 10 yıl müflis babanın dürüst oğlu gibi borçları ödedi.

Hortumları kesti, kara delikleri sıvadı... Devletin kasasını doldurdu ve vatandaşa düşen payı imkanlar ölçüsünde yansıtmaya çabaladı. Başarı oldu da... Devletin birey için var olduğunu gösterdi

Ak Parti hükümeti, bugüne kadar hep söylemlerde kalan "Sosyal politikaların" içeriğini doldurdu. Ama belli kesimlerce veren el hırsızlıkla, alan el de arsızlıkla suçlandı...

Vatandaş oralı olmadı gereken cevabı sandıkta her seferinde daha gür verdi.

Ak Parti bir yanda sosyal politikaları yürütürken diğer tarafta okuldaki öğrencilerini hatırlayıp yeterince beslenemediklerine ve süt tüketmediklerine karar vererek, tüm okullarda süt dağıtacağı açıkladı.
Açıklamayla birlikte kızılca kıyamet koptu...

Bir muhalefet düşünün ki öğrencilerin sağlıklı beslenmesine vesile olacak; üreticinin malını alarak ekonomiye katkı sağlayacak bir politikadan rahatsızlık duysun!..

Rahatsızlık duyanlar sadece muhalefetle sınırlı değildi! Bir de yıllardır piyasada keyfince at koşturan adeta tekel haline gelmiş pastanın en büyük dilimlerini kendi aralarında paylaşmaya alışmış şirketler de vardı...

Projeyi ilk duyduklarında ellerini ovuştururken,işin içerisine dahil olmayınca başladılar oyun bozanlığa...
Hem böyle bir pastayı kaptırmak hem de ufak tefek pek çok üreticinin güç kazanıp rakip olmalarını engellemek için bastılar yaygarayı... Böyle işlere teşne bir basını da arkalarına aldıklarında hükümetin sütü bozuk oldu...

Bu kadar büyük gürültünün neden koptuğuna gelince bunu da bize rakamlar söylesin...
Geçen yıl Türkiye genelinde 7 milyon öğrenciye süt dağıtıldı. Sütlerin ortalama maliyetleri 48-57 kuruş arasında değişiyordu.Projenin toplam maliyeti ise 74,8 milyon TL! (eski parayla 74,8 trilyon)

"Sütten zehirlenme" yaftasını yapıştırır yapıştırmaz kamuoyunda bir infial oluşturmayı başardılar. Veliler de hakli olarak çocukları konusunda endişeye kapıldı ki onlar da sonuna kadar haklı!

Gerekli soruşturmalar yapıldığında zehirlenmeden ziyade alerjik bir kaç vakıaya rastlandı.

Ama birileri muradına erdiğini düşünürken Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer 2 Ekim tarihinde bir açıklama yaparak süt dağıtımının devam edeceğini ve bu defa özel okullarda da dağıtımın yapılacağını açıkladı. Yalnız geçen yıldan farklı olarak 3 güne ineceğini belirtti. Eminim bu habere de üzlen olmuştur...

Peki durup dururken nereden çıktı şimdi bu süt konusu diye sormuşsunuzdur kendi kendinize... Onu da açıklayayım...

Almanya'da geçtiğimiz salı gününden bu yana okullarda zehirlenen öğrenci ve öğretmenlerin sayısı 9 bine ulaştı. Ülkenin doğusunda aralarında Berlin'in de bulunduğu beş eyalette okullarda verilen yemekler gıda zehirlenmesine yol açtı. Sağlık bakanlıkları olayın nedenini araştırıyor.

Hükümete "sütü bozuk" diyenler sürekli dillerinde "gelişmiş ülkelerde şöyle böyle" nakaratını tutturuyor ya; iste size o gelişmiş ülkelerden bir örnek...

Zehirlenme yaygarasını koparanlar Türkiye genelinde süt dağıtılan 7 milyon öğrenciden "bin tanesinde zehirlenme vakası var" dediler.

O dönemki tartışmalar hatırlanırsa "zehirlenme" haberleri bir hayli fazla servis edilirken alınmış tek bir sağlık belgesi söz konusu değildi.

Diğer taraftan hatırlatmakta fayda var dağıtılan sütler uzun omurlu sütlerdi.

Netice itibariyle onlarca üretici 7 milyon öğrenci için bu sütleri tüketti.

Kuşkusuz bir takım aksaklıkların olması can sıkıcı kimse istemez. Bazen üreticinin işgüzarlığı bile zehirlenme sonucuna neden olabilir! Burada hükümete ya da devlete bir fatura çıkarılacaksa bu 'neden dağıttın' değil "neden çok iyi denetlemedin" olmalıdır.

Aksaklıklar topyekûn sosyal bir projeyi yok etme malzemesi olmamalıdır...

Projeye muhalifler kesimlerin durumdan vazife çıkararak tüm projeye çamur atmaları ya da projedn pay alamamaları nedeniyle karalamaları elbette sağlıklı bir politika olamaz!

AB ülkelerinde sut tüketimi Turkiye'nin 10,7 kati ABD de bu rakam 11,8... Yapılması gereken süt üretimine karşı çıkmak değil denetim sürecine ortak olup süt tüketimini Avrupa ülkeleri ve ABD'de seviyeye taşımak ve süt tüketimi bir hayli az olan ülkemizde çocukların sağlıklı beslenmesine katkıda bulunmak olmalıdır.

Hakan GÖKSEL  /  Haber 7
twitter.com/hakan_goksel
hakan.goksel@haber7.com 

Yorumlar1

  • levent 12 yıl önce Şikayet Et
    chp nin temelleri nereye dayanir. chp yi ittihat terakki artiklari kurmustur - darbeci cuntaci alman yalakasi enver in ittihat terakkisi ise selanik yahudileri tarafindan finanse edilen hareket ordusuna dayanir - simdi yahudi usagi sutu bozuk kim anladinizmi
    Cevapla Toplam 6 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat