Babacan söyledi ama Bayraktar kafamı karıştırıyor

  • GİRİŞ17.10.2012 08:43
  • GÜNCELLEME17.10.2012 09:13

Türkiye'nin Suriye ile yaşadığı krizi ve terör olaylarını sihirli bir değnekle yok etme imkanı olsaydı, ülkenin en öncelikli gündemi kuşkusuz "Kentsel Dönüşüm" olurdu.

İç ve dış tehditlerin meşgul ettiği gündeme bir de Kentsel Dönüşüm'ün molozları da eklenince ortalık toza dumana karıştı...

Neler oldu kısaca özetlemekte fayda var...

Van'da meydana gelen ve bütün Türkiye'yi derinden yaralayan deprem sonrası Başbakan Erdoğan'ın 'İktidarı kaybetme pahasına yapacağız'' dediği kentsel dönüşüm, 5 Ekim tarihinde 33 ilde 150 kamu binasının yıkımıyla başladı.

Kentsel Dönüşümün Maliyeti ve Finansmanı

Kentsel Dönüşüm ile Türkiye'de 20 yılda yaklaşık 7 milyon binanın yıkılıp yerlerine depreme dayanıklı yapıların inşa edilmesi hedefleniyor...

Kentsel Dönüşüm'ün ülkeye maliyetinin 40-50 milyar TL civarında olması bekleniyor... Para miktarı bugün itibariyle Merkez Bankası'nın kasasında bulunan toplam paranın neredeyse yüzde 50'sine yakın...

Bu maliyetler akla iki soruyu getiriyor:

* Ülkede dönüşümü başarabilecek inşaat firmaları var mı?

* Projeleri finansmanı için yeterli kaynağa sahip miyiz?

Bu konuda Türkiye bir hayli şanslı sayılır...

Türkiye İnşaat firmaları dünya markası haline geldi. Dünyada inşaat alanında Çin'den sonra ikinci

Ülke

GSYH (milyar $)

KB Gelir $

Borç Yükü %

Tasarruf %

 

1

Çin

7.298

5.414

26

51,0

2

Brezilya

2.493

12.789

66

18,4

3

Rusya

1.850

12.993

10

28,6

4

Hindistan

1.676

1.389

68

31,6

5

Meksika

1.155

10.153

44

24,2

6

Türkiye

778

10.522

40

12,5

7

Suudi Arabistan

578

20.504

8

43,0

8

Polonya

514

13.540

55

17,5

9

İran

482

6.360

13

53,8

10

Arjantin

448

10.945

44

22,0

11

Birleşik Arap Emirlikleri

360

67.008

17

31,7

12

Tayland

346

5.394

42

30,0

13

Yunanistan

303

27.073

161

4,8

14

Malezya

279

9.700

53

33,7

15

Portekiz

239

22.413

107

11,6

16

Mısır

236

2.970

77

15,1

17

Çek Cumhuriyeti

215

20.444

41

21,5

18

Cezayir

191

5.304

10

50,1

19

Romanya

190

8.863

33

24,6

20

Kazakistan

178

10.694

11

39,6

21

Kuveyt

177

47.982

7

59,6

22

Katar

174

98.329

32

54,3

23

Ukrayna

165

3.621

37

17,5

24

Karadağ

140

7.317

80

-1,2

25

Irak

115

3.513

87

32,3

26

Fas

99

3.083

54

27,2

27

Slovak Cumhuriyeti

96

17.644

45

21,9

28

Umman

72

23.315

5

41,8

29

Sudan

65

1.982

73

21,2

30

Hırvatistan

64

14.457

46

23,4

31

Azerbaycan

62

6.832

10

47,9

32

Belarus

55

5.881

50

27,4

33

Bulgaristan

54

7.202

17

25,0

34

Slovenya

50

24.533

47

21,3

35

Tayvan

47

20.101

41

30,1

36

Tunus

46

4.351

42

16,6

37

Özbekistan

45

1.572

9

36,7

38

Sırbistan

45

6.081

48

16,1

39

Litvanya

43

13.075

39

17,1

40

Lübnan

39

9.862

136

16,3

41

Libya

37

5.691

bilgi yok 

18,1

42

Yemen

34

1.340

43

2,0

43

Ürdün

29

4.675

70

14,4

44

Letonya

28

12.671

38

25,0

45

Bahreyn

26

23.132

37

28,6

46

Türkmenistan

26

4.658

15

bilgi yok

47

Güney Kıbrıs

25

30.571

72

8,1

48

Bosna Hersek

18

4.618

41

10,9

49

Gürcistan

14

3.210

34

10,9

50

Arnavutluk

13

3.992

59

11,8

51

Ermenistan

10

3.033

35

18,7

52

Macaristan

10

14.050

28

20,7

53

Moğolistan

9

3.042

bilgi yok 

48,0

54

Moldova

7

1.969

23

13,9

55

Tacikistan

7

831

35

13,2

56

Kırgızistan

6

1.070

52

21,3

57

Makedonya

5

5.016

46

22,7

sırada! İnşaat sektörü bu büyük dönüşümü gerçekleştirecek alt yapıya sahip.

ABD'de çıkan ve AB'de devam eden kriz dünyayı kasıp kavururken, özellikle birçok finans kuruluşu ve bankalar dumura uğramışken Türkiye bu konuda yine diğerlerinden ayrışıyor ve Türkiye'de bankalar 50 milyar liralık finansman kaynağı için kendilerine tam anlamıyla güveniyor...

Projenin finansman ayağının dört boyutu var... Bunlar Hazine, bankalar, inşaat firmalarının özkaynakları ve sonuncusu da bizzat vatandaşın birikimi olacak...

Buraya kadar anlattıklarımda herhangi bir sorun yok gibi görünüyor... Ama tam da bu noktada zihnimi meşgul eden bir konu var...

Onu da açıklayayım...

Türkiye'nin 'süper büyüme oranları'nı yakaladığı geçmiş dönemlerde sorun gözüyle bakılan cari açığı frenlemek için alınan soğutma tedbirlerinin yanı sıra bir de tasarruf oranları gündeme gelmişti.

Ekonomik büyüme, enflasyonun düşmesi, siyasi istikrar, mali disiplindeki pozitif gelişmelere rağmen tasarruf oranı, cumhuriyet tarihinin en düşük seviyesine gerileyince Başbakan Yardımcısı Babacan 17 Nisan 2012 tarihinde tasarrufları arttırmayı teşvik edecek paketi açıkladı.

Babacan açıkladığı paketin özeti kısaca şuydu: Herkes ayağını yorganına göre uzatacak!

Çünkü halkın yüzde 45'i gelirinden fazla harcama yapmış ve bankalara borçlanmıştı. 2011'de bireysel krediler 43 milyar lira artmıştı. 2012'de de 50 milyar lira artış bekleniyordu.

Tasarrufların oranı ile yatırımların oranı arasındaki yüzde 10'luk fark cari açığa olumsuz etki yapıyordu...

Uluslararası Para Fonu IMF'nin Nisan ayında yayımladığı World Economic Outlook Raporuna göre

Türkiye'de tablo şu şekildeydi. Türkiye,GSYH büyüklüğüne göre 6. sırada, kişi başına gelire göre 23. sırada, borç yüküne göre 26. sırada ve tasarrufların GSYH'ya oranınında 49. sırada bulunuyordu.

Bütün bunları neden anlattığıma gelince...

Kentsel Dönüşümle yıkılacak binaların yerini yenileri alacak!

Ödemelerin büyük bir kısmı bankalardan vatandaşın çekeceği krediler aracılığıyla gerçekleşecek.

Yeni konutlar, mevcut konut bedellerinin 1,5-2 katı olacağı konusunda hemen herkes hemfikir!

Aklıma takılan sorular ise şunlar:

* Yüzde 12'lere inen bireysel tasarruf oranları bu durumdan olumsuz etkilenmeyecek mi?

* Bireysel tasarruflarda meydana gelecek azalma Türkiye'nin gelecek projeksiyonuna (2023) ve yatırımlarına olumsuz etki etmez mi?

* Mevcut inşaat projelerinde 100 metrekareyi aşan konutların taban fiyatı 200 bin liradan başlıyor, kentsel dönüşümde de fiyat politikasının bu şekilde olması ileride oluşabilecek konut balonuna neden olmayacak mı?

* İkinci bir küresel kriz ihtimali karşısında Türkiye tasarruf oranları bakımından tam savunmasız kalmaz mı?

Soruları artırmak mümkün...

Şunun da altını çizmek gerekir, hiçbir maliyet insan hayatından önemli olamaz ve "Kentsel Dönüşüm" mutlaka gerçekleştirilmeli ama bunu geçekleştirirken de fedakarlığın tamamı vatandaşa fatura edilmemeli... Buna ilişkin tedbirler alındı ama yeterli olup olmayacağı şu an için net bilinmiyor... 

Bayraktar, devletin, kentsel dönüşümde vatadandaşın kullanacağı kredi faizinin yüzde 5'ini üstleneceğini söyledi. Ayrıca 350-600 TL arasında kira yardımı da yapılacak!

Babacan "tasarruflarını artıracak, herkes ayağını yorganına göre uzatacak" dedi ama Bayraktar'ın başında bulunduğu bakanlığın gerçekleştireceği Kentsel Dönüşüm'e ödenecek paralar, vatandaşın yüzde 12'lerdeki tasarruflarından ya da henüz gün yüzüne çıkmamış yastıkaltı birikimlerden karşılanacak!

Bir tarafta deprem korkusu diğer tarafta tasarruf sıkıntısı ne olacak bu vatandaşın birikimi?

Hakan Göksel    /   Haber 7
twitter.com/hakan_goksel 
hakan.goksel@haber7.com 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat