Öncelikle vatan ve millet inancını sarsan, hafifleten hatta gereksiz kılan bir iddiadır globalizm.

"Tek Dünya Devleti"nin öncü fikri olan bu ideoloji hep tartışılır durur. “Devlet, milletin hizmetindedir." veya “Millet, devleti için vardır." tartışmaların ana ifadeleri denebilir. Aslında iki yargı da ayrılmaz ve birbirinin tamamlayıcısı, bütünüdür.

Ne devlet milletsiz ne de millet devletsiz olmaz.
Meseleyi insan odaklı ele aldığımızda ise devlet/vatan insanın bir uzvudur. Ya da devletin/vatanın uzvu insandır.

Kimileri globalleşmeden bahisle devlet ve vatanı o kadar da merkeze almak istemezler. Oysa son yüzyıl hatta son çeyrek yüzyıl bize göstermiştir ki vatansız/devletsiz insan kanatsız kuş, yaralı ceylandır. 
Bunu en iyi diasporada yaşayanalar, başta Doğu Türkistanlılar ve ülkelerine gidemeyen sığınmacılar anlar. Bir de tabi onları anlama çabasında bulunanlar anlayacaktır.

"Seccademi serdiğim yer vatanımdır." diye sanki dini bir gerekçe üretilmiş gibi oldukça sığ bir yaklaşımla meseleyi hafifletenler olmuşsa da kıymeti harbiyesi olmamış, kimse bu gibi görüşlere itibar etmemiştir.
Bir de vatan mefhumu üzerinde fikir yürüttüğünü zanneden güya ‘ümmet’ şuuru ile hareket ettiğini sananlar ise "Müslüman ülkelerde sınıra gerek yoktur Müslümanlar kardeştir." gibi vatanı ve milleti yok sayan ayrıca da ‘ümmet’ anlayışını zedeleyen, ümmet yaklaşımını şirazesinden çıkaranlar var.
Öncelikle seccadeni serdiğin yer vatan değildir! Bunu çok iyi idrak etmelisiniz. Farzumahal Almanya'da ya da Suudi Arabistan’da seccadenizi serdiniz ve namazınızı kıldınız ya sonra? Sonrası ne olacak hiç düşündünüz mü?!

Sınırlara hacet yok yaklaşımında bulunanlara gelince; hac ya da umre için Suudi Arabistan’a gidenler vize süresini geçirdiğinizde nasıl sınırdışı edildiğinizi ve bulunduğunuz zaman içinde zaten eğreti olarak oralarda bulunduğunuzu iliklerinize kadar hissedersiniz. Hissetmiş olmalısınız.
Vatan uğrunda ölündüğünde şehitlikle, yaralanıldığında ise gazilik ile şereflendiren topraktır. Ayrıca vatanımız Türkiye belki tarihte eşi benzeri olmayacak şekilde uğrunda can verilmiş, şehit verilmiş aziz topraktır.

Bir de dünya globalleşti diyenler var. Bir bakıma görüş doğrudur. Ancak GLOBALİZM; TEK DÜNYA DEVLETİNİN ÖNCÜ FİKRİDİR.

Bu günlerde nerede ise bütün dünyada yaşanan gıda teknoloji ürünlerine ulaşımdaki güçlükler ve pahalılık, çevre felaketleri global yaşanmışlıklardır. Evet GLOBALİZM pahalılıkta ve dünyayı dar eden sıkıntılarda hakim pradigma olarak karşımızda durmaktadır.

"Dünya Globalleşti" görüşü göründüğü gibi basit bir iddia ve yaklaşım asla değildir.

Dünya globalleşti derken değerler, inançlar kültür gibi değerleri bir sepete koymak ve kendi köksüz gelenek ve inançlarını medeniyet olarak, insan hakları olarak takdime yelteniyorlar. Kadın konusunda, ahlak konusunda, cinsiyet (LGBT) yani vatandaşın ifadesi ile; "eşcinsellik, erkek erkeğe veya kadın kadına evlilik" konusunda toplumumuzu ayakta tutan, ailemizi ayakta tutan değerlerimize nasıl savaş açtıklarını yaşayarak görmekteyiz. 

Bizler Müslümanız, binlerce yıllık kültüre, medeniyete ve geleneğe sahibiz. Bizi biz yapan değerlerimizi korumalıyız, ASİMİLASYONA müsaade etmemeliyiz.

Ve asla unutulmaması gereken diğer bir husus da "Onların dinine girmedikçe sizi dost kabul etmezler." İlahi uyarısıdır.

Vatan/devlet insanın uzvudur.

İnsan vatansız/devletsiz var olamayacağı gibi vatan/devlet de insanla varlığını sürdürecektir.

Vesselam.