Baas Partisi darbesinden sonra Suriyelinin yüzü gülmedi (8 Mart 1963)

  • GİRİŞ07.03.2020 11:52
  • GÜNCELLEME07.03.2020 11:52

Şâm doğumlu Ortodoks Mişel Eflak tarafından kurulan Sosyalist Baas Partisi 8 Mart 1963 yılında darbeyle iş başına geldiği günden beri, Suriye topraklarında yaşayan insanların yüzü hiçbir zaman gülmedi.

Darbeler ve darbe girişimleri birbirini kovaladı.

Ali Süleyman Esed'in oğlu Hafız, kendisini kısa sürede önce general, sonra savunma bakanı yapan yol arkadaşlarını ihânetle saf dışı ederek iktidara geldiğinde takvimler Kasım 1970'i gösteriyordu.

Humus askeri akademisinden sonra 1955'te Rusya'da aldığı özel eğitim Hafız'ın sosyalist saflarda yer almasını kolaylaştırmış, yolunu Baas'çılarla buluşturmuştu.

Darbe içinde darbe planlarını ise dikkat çekmemek için Şâm-ı Şerifin ortasında bulunan ve adını "Kin Camii" olarak adlandırdıkları camide yapmışlardı.

Döneminde, Nusayri olmayanların alınmadığı asker ve istihbaratçılar tarafından Suriyeidâre edilmeyebaşlandı. Çünkü yüzde 87'lik çoğunluk, yüzde 13'lük azınlık tarafından başka türlü yönetilemezdi.

Nusayriler iş başında kalabilmek için her türlü yolu deniyorlardı. Baas içinde Baas'çılar darbe yapmış gibi görünüyordu ama fark Nusayri Baasçıların diğer Baasçılara karşı ihânet ederek saf dışı bırakmalarıydı.

Gerçi bu ilk değildi. Nusayriler, Suriye'nin tamamını Şerif Hüseyin Ailesine vereceğini duyurmasına rağmen, yaptığı anlaşmayla bölgeyi Fransızlara terkeden İngiltere’nin bu tutumu karşısında, Fransızlara karşı silaha sarılan Suriye halkının yanında değil, (1925 Ekiminde Fransızlar Şam'ı havadan ve karadanbombalayarak on binlerce kişiyi katletmişler, Şâm-ı Şerifin büyük bir bölümünü yıkmalarına rağmen 1927 yılına kadar Şam'a hâkim olamamışlardı.Tâki Nusayrilerin ihânetiyle bunu gerçekleştirebildiler)mandacılığını peşinen kabûl ettikleri Fransa'nın yanında yer alarak Suriye halkınada ihânet etmişti. Bunun karşılığında ise geçicide olsa Lazkiye Bölgesinde, Nusayri Devleti kurmayı başarmışlardı.

Nusayriler, Fransızların 1946'da çekilmesiyle siyasî arenada yerlerini almak istemişler, bunun içinde Sünnî partilerin içinde değil, ayrılıkçı sosyalist Baas Partisinin yanında saf tutmuşlardı.

Seçimlerde hiçbir varlık gösteremeyen Baas Partisi 8 Mart 1963'te Sovyetlerin desteği ile darbeyle iş başına geldiğinde Hafız, hemen bir yıl sonra 1964'te hava kuvvetleri komutanı, 1966'da ise Savunma Bakanı yapıldı.

Bundan 4 yıl sonra ise Nusayrilerin, 2000yılına kadar Hafız Esed'in iş başında kalacağı darbesiylede idâreyi ele geçirdiler.

Bu dönemde Suriye, Sovyetler Birliği gibi kapalı bir sisteme geçmiş, üç kişinin bir araya gelmeye korktuğu bir ülke konumuna gelmişti.

Oğul Beşar ise, başta uyguladığı açıklık politikası ile önceleriumut vermişti. Tam bu arada Türkiye Suriye'ye kucağını açtı. Yüzyıllarca birarada yaşayan bölge halkının ve Suriye'nin kalkınması için bütün kurum ve kuruluşlarıyla, işadamları dernekleri veSTK'larla seferber oldu.

Ancak Beşar annesi, kardeşi Mahir ve kız kardeşi Büşra'nın öldürülen general kocası Şevket'in telkin ve tehditleriyle, daha demokratik yapılanma ve şeffaf seçim isteyen halkın birden düşmanı kesilmiş ve ardı arkası kesilmeyen işkence ve katliamlar başlamıştı. (Arap baharı)

Ailenin iddiası "iktidardan düşersek bizden intikam alırlar" korkusuydu.

Bunun için iktidardan düşmemek adına her yola başvurdular.

Önce Rusların kapısını çaldılar. Akdeniz'deki üslerini koruma ve silah pazarını kaybetmek endişesi taşıyan Ruslar, seve seve hem saha hem lojistik destek verdikleri Suriye'de aralıksız okul, hastane, çadır kampları ve ambulansları vurarak sivil katliama başladılar. (En son önceki gece 03.30 da uçakları ve kendi pilotlarıyla tavuk çiftliğine sığınan 34 sivili havadan bombalayarak 5' i bebek 16'sının ölümüne, 18'ininde yaralanmasına neden oldular.)

Sonra ellerini ovuşturarak bekleyen İran'a yaklaştılar.İran zâten Basra'dan Akdeniz'e açacağı Şii koridorunun hesabıyla, engel teşkil eden Sünnileri nasıl ortadan kaldıracağını düşünüyordu öylede yaptı katliama başladı. Bu konudaki en büyük destekçisi Lübnan'da faaliyet gösteren Hizbullah olmuştu.

Diğer taraftan; Suudi Arabistan ve BAE gibi devletler "düşmanımın düşmanı dostumdur" mantığıyla kesenin ağzını çoktan açmışlardı.

Her zaman mazlumun dostu, mağdurun yanında yer alan Türkiye'nin, ardı ardına yaptığı operasyonlarla sahaya inmesi bütün hesapları alt üst etti. Etmeye de devam edecek.

Bundan sonra yapılması gereken, "bakın işte Türkiye demokrasiye saldırıyor" çığırtkanlığı yapmak için Rusya tarafından alelacele nisan seçim kararı aldırılan Esed'in bir an önce gönderilmesini temin etmektir.

Neden?

Çünkü bir tarafta hunharca katledilen bir milyondan fazla insan ve yakınları, diğer taraftan yerinden yurdundan edilmiş yaklaşık 10 milyon insan, öbür tarafta bir tek kişi Esed.

Öyleyse bir kişi gider milyonlar rahatlar, yaralar sarılır, bölge Türk Barış Gücü askerlerince rahata kavuşur. (Suriye askerleri Lübnan'da 29 yıl kalmıştı.) Bunu istemek sanırım mazlum insanların hakkı olsa gerek.

SON SÖZ

Moskova'da yapılan ateşkes anlaşması ağır kayıplar veren rejimi rahatlatacağı gibi, nisan ayında seçim kararı alan Beşar'ı meşrûlaştırma ve ömrünü uzatma operasyonudur. Şehitlerimizin kanı kurumamışken sakın oyuna gelmeyelim.

Ayrıca Beşar Suriye'de iç temizlik adı altında yine binlerce eve baskınlar yapacak, El - Muhaberat'ın "buda Türkiye'nin saldırılarına sevinmişti" diye gösterdiği aileler işkencelerden geçecek, kendisine oy vermeyecek "muhtemel" kimselere gözdağı verip ortadan kaldıracaktır.

Zâten BM'nin Sosyalist Genel Sekreteri Antonio Guterres bile (Portekiz'de Sosyalist Partinin Başkanıyken Başbakanlık ve Sosyalist Enternasyonal Başkanlığı yaptı) Rusya'ya güvenmediği için "umarım ateşkes kalıcı olur ve Suriye'nin kuzey batısındaki siviller korunur" gibi ümitsiz bir açıklama yapmıştır.

Buda gösteriyorki, Suriye'de nisan ayında yapılacak seçimlerden sonra güyâ güven tazeleyen Beşar tarafından havaların ısınmasıyla yeniden işkence ve katliamlar başlayacaktır.

Yeniakit

Yorumlar1

  • Fatih 5 yıl önce Şikayet Et
    Analiz icin teşekkür, işin kökü nereye dayandığı önem arz eder
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat