Dünya, 1 Kasım başarısıyla Türkiye’yi konuşuyor

  • GİRİŞ09.11.2015 10:14
  • GÜNCELLEME09.11.2015 10:14

Cumhurbaşkanı, hükümet ve milletin kararlılığı, 5 ay ile sınırladı. Bununla kalmadı. Yeni ve güçlü bir dinamizm ortaya koydu. İstikrar vurgusunu tüm dünyaya gösterdi.  

7 Haziran kaosun tehlikesi cılız kalmıştı. 1 Kasım’da aynı başarıyı tekrar edebilirlerse, başarının karesini almış olacaklardı. Onun için bu sefer, koalisyona baştan, “Evet” dediler. Her iki hareketin de işaret ettiği tehlike ve uyarı büyüktü. Oysa tahribatın 5 ayla sınırlı ve cılız kalışı, Cumhurburbaşkanı ve hükümetin başarısıydı. Milletin idraki açıktı. Üst akıl, milletin fehmini hesap edemedi. Oysa, tehlikeyi görmek için millete yetti. Kalkınma düşmanlığından doğan kaos planı, iki cephede, ters netice verdi. Hükümet ve Cumhurbaşkanının risk alıp, netice elde ederek, zararı sınırlayarak taze bir güç kazandılar. Millet, harika İslami fehim gücü ile kimsenin tahmin edemediği değişimi başardı. Dünya bu başarıyı konuşuyor. Üst aklın,başarı bekleyen gayretinin ters netice vermesi, kurşun yarası gibi giderek daha fazla hissedilen bir acıdır. 

Bütün hesapları, kamuoyu araştırma şirketlerinin araştırma neticelerini, taraflı tarafsız çoğu kimsenin tahminlerini hükümsüz kılmakla kalmadığı gibi, bütün dünyada sevinenler ve üzülenler doğuran 1 Kasım seçimleri, büyük bir rahmet, yeni bir toplumsal sıçrayıştır. Bir dönem değil, inşallah dönemler boyu devam edecek bir huzur ve saadet çağı ve medeniyet inşası olacaktır.

Sırtını teröre dayayan partinin kazanmasını hedefleyen bu üst aklın,her kazanımı ülke için kayıptır. Bu proje üstelik bir taşla, iki değil üç kuş vurmak istiyordu. 1) Türkiye istikrarını kaybetsin, kaosa düşüp Suriye olsun. 2) İslam dünyası birleştirici motor gücünü kaybetsin. 3) İşgalci, zalim İsrail’in önü açılsın. İslam düşmanlığından kaynaklanan bu plan, solcu sağcı tüm farklı terör gruplarını, hasette, fitnede, kinde, çıkarda birleştirmektedir.

 Hiçbir partinin %25’ten fazla oy alamadığı, %41’in iktidar olamadığı bir siyasi sistemde, sistem, bu tür üst akıllarla her zaman ciddi sıkıntılar doğurmaktadır. Netekim başardılar. İşin yenilgiye dönüşü, siyasi dirayetle oldu. Risk alan yönetim ve İslami basiret sahibi millet olmasaydı, fatura çok ağırlaşacaktı. 

1 Kasım seçimleri, başlıbaşına ibretlik bir destandır. Seçim sandığı açılıncaya kadar tahminde bulunanlar, yanıldılar. Milletimiz ve hükümetimiz, tahminle yol değiştirmedi. doğru bildiği yolda yürüdüler. Bu, zaman ve neticeyi kazandırdı. 

Allah’tan ümit kesmemek, milletin idrakinden ümitli olmak, 1 Kasım’dan da ümitli olmaktır. Milletimizin “İstikrar” demesi de, 12 senedir güveniyle iktidar yaptığı, hizmetlerini, kalkınma hamlelerini takdir ettiği, Cumhurbaşkanını, 14 parti ittifakına karşı, ilk turda %52 oyla seçtiği Ak Parti’ye, “Evet” diyeceği açıktı. Üst akıl ve muhalefeti sevindirik eden 7 Haziran’ın çözümsüzlük coşkusuyla kendi kendilerini kırmızı çizgilerle sarıp sarmalamaları, hareket edemez hale getirdi. Oysa, “Ak Parti kaybetti” diye sevinen partilerin oy toplamı, Ak Parti oyuna zor denk gelebiliyordu. “Su aktığı yere akacaktı”

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat