Demir İpek Yolu, 20. asrı değiştirecek proje

  • GİRİŞ06.11.2017 09:51
  • GÜNCELLEME06.11.2017 09:51

Neden değiştirecek proje? 

Sanayi devrimiyle yeni dünya güçlerinin devlet adamları, kendilerinden başka güçlü devlet ve toplum istemediler. Parçalayıp emireri yapmak için, darbe ve terör destekçiliğine kadar girmedik bataklık bırakmadılar. Başkan Trump, Şansölye Merkel, stratejik ortakları Türkiye’ye karşı, terör örgütleriyle ittifak kurarak savaşır duruma geldiler. “Okul, cami” demeden bombalıyor, “Kadın, çocuk” demeden öldürüyorlar. Hiç gözyaşı silmiyorlar.

Kıskanıyor, gümrük, kota, kredi ve özel sınırlamalarla, devletlerin kalkınması, savunması önleniyor; kendilerinden başkasının gelişmesi için tek ciddi adımları yok. Devlet adamı, tüm insanlığın, maddeten ve manen korunup gelişmesinden sorumluluk duymalıdır. Trump, komşu devlet sınırına duvar çekecek, vize, gümrük vergisiyle duvar parasını, komşuya ödetecek? 

Zengin ve silahı olmak, devlet olmaya yetmez. ABD ve AB devletlerle stratejik ortaklığına karşı terörist müttefiki? Terörist ölür? Hollanda 225 gün hükümet kuramadı? Allah’a şükür Türkiye, 15 yıldır, bazı dostları, düşmanları ve ana muhalefeti destekli darbelere; dış destekli terör örgütleriyle içte, dışta kesintisizsavaşa rağmen güçlü devlet, millet ve hükümetiyle, elhamdülillah AB’yi dekatlayarak kesintisiz kalkınıyor. Hamd Allah’a!

Devlet adamlarımız, kaç yıldır bütün insanlık için, dev projelere imza atıyor. Kıtaları deniz altından birleştirdik. Hava Alanı; Yavuz Sultan Selim ve Çanakkale köprüsü, TANAP, İpek Yolu; hatta şehir hastahaneleri, yalnız kendimiz için değil. İnsanlıkla beraber yararlanmairadesinin eserleridir. İstanbul Kanalı da yolda. Devlet adamımızın imanı, tek biz olalım demiyor. Ümmetle, insanlıkla kalkınmak için riskler yükleniyor. Yani:

Kan gölünde bir dünya değil, güven ve huzur içinde dünya!

Bitmez çıkar savaşları değil; yalnız hakk, adalet ve insanlık için?

Bu, kendine, adaletine, nesillerine güvendir.

Kadrolarına, ümmetine ve insanlığa güvendir.

Bu hiçbir çıkar kaygısıyla kıyaslanamaz bir ebediyet ve fedakarlıktır. 

Bunlar, insanlık için şükründen aciz kalacağımız eşsiz değerlerdir. 

Allah’a şükür, Hakka, milletine, ümmetine ve insanlığa güvenle yola çıkan devlet adamlarımız var. Düne kadar tankını İsrail’e tamir ettirmekle övünenlerimiz vardı. Bu yönümüzle de, geri bırakılmış toplumlara, “Ümitsizlik yok! İnanıyorsanız üstünsünüz” diyen bir ümit müjdesiyiz. 

Bu İpek Yolu’nun, asıl önemi, çevresindeki ülkeleri kalkındırdıktan sonra ortaya çıkacaktır. Şimdiden görülen yararları da gazete ve Tv.lerde saymakla bitmedi. Böylesine önemli uluslararası bir hizmeti görmenin vecibesi olarak önce, bu hizmeti sağlayan, emeği, duası olan herkese teşekkür borcumu ödemek; sonra da başka bir iklime dikkat çekmek istiyorum:

Milletimizi, asli görevi olan, insanlığa hizmet platformuna çıkarmak için kalkınma kapısını zorlayan Menderes’ten başlayarak; MNP ile doğan ulvi heyecan kadrolarını, Erbakan ve Özal iklimini; bize vatan, ahlak, iman ve ümmeti bırakan ecdadımızı rahmet ve şükranla anarak; Ahlak ve tarihiyle millet vahdetini temsile çalışan Ak Parti kadroları ve lideri Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a, TBMM ve Başkan Kahraman’a; Hükümete ve Başbakan Yıldırım’a; Bakanımız Arslan’a; bu törenlere katılan devlet adamlarına ve insanlığa taraf olan, destek veren herkese tebrik ve teşekkürlerimizi sunuyoruz.   

21. Asır, ulaşım, bilişim çağının girişidir. Sınırlar şeffaflaşıyor, dünya globalleşiyor. Global dünyanın hakimi, elbette çıkar ve materyalizmin güven ve huzurdan uzak isteği değil, “Ekmel-i ve eşref-i mahluk insan”ın, ölümsüz değerleri, insanlıktır. Türkiye’nin yürüttüğü TANAP ve İpek Yolugibi insanlığı bir araya getirecek projeler, zan edildiğinden çok daha önemlidir.  

Turist çoğunluğu gibi sade görüp, vakit geçirme değil, eski seyyahlar gibi, tanışmak, halleşmek, iyi ve güzel değerlerde bütünleşmek için seyahat önemlidir. Ama bugün ABD’si, AB’si, Budisti, komünisti teröre aşık, insana, Müslümana yaşam hakkı tanımıyor. Türkiye, tüm insanlıkla dayanışmak istiyor. Özel düşmanlıkların nedeni de bu. Söz uzadı, bir anekdotla bağlayalım:

Milli Nizam Partisi kurucularımızdan Prof. Dr. Saffet Solak, fakülteyi bitirince, Konya’nın bir bucağındaki sağlık ocağına tayin olur. Mevsim sonbahar geceler soğumuş. Tren tehir yapar. Gece yarısı köye iner. Sokaklarda kimse yok. Bir evde ışık görür. Sağlık ocağını sormak için kapıyı çalar: 

İhtiyar bir kadın, kapıyı açar, “Buyur oğlum. Ben de seni bekliyordum” der. Odaya alır. Yatağı serer. Gitmez, oturur. Saffet bey yorgun, bekliyor. Nihayet, “Teyze siz yatmayacak mısınız?” -Yatmaz olur muyum evladım. Bekliyorum ki, trenden bir kişi daha inmiş de ters yola girmişse, dönüp dolaşıp burdan geçer. Başka ışık göremez. Sokakta kalmasın diye bekliyorum. Biraz daha bekleyelim, varsa yoksa belli olur, yatarız” demiş. 

Saffet Bey, “O ışık Anadolu’da yandıkça insanlık yaşıyor demektir” derdi. Bu demiryolu bir çalışsın. Çıkarcı ve materyalistler de, varsa da, İslam diyarlarında, yönü Asr-ı Saadete dönük ahlakın, insanlığın ışıklarının yandığını görüp mutluluğu paylaşarak çığlaştıracak nice insanlar vardır. İnsanlığın büyük kazancı, insanlık yolunda yaşanacak, aç açık kimse de kalmayacaktır.

Hamd Allah’a! 

YENİAKİT

Yorumlar1

  • bülent duman 6 yıl önce Şikayet Et
    allah razı olsun
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat