Sayın Başbakan, fatura elbette size çıkar, hesap sizden sorulur!
- GİRİŞ06.03.2011 08:47
- GÜNCELLEME06.03.2011 08:47
Hedef tahtasına oturan siz olursunuz.
Yürütmenin başı sizsiniz çünkü.
Türkiye’yi yöneten sizden başkası değil.
Onun için hesap da sizden sorulur.
Demokrasiler böyle işler.
Üstelik parlamentoda mutlak çoğunluk sizin partinizde. Özgürlükleri kısıtlayan, demokrasinin kolunu kanadını kıran yasaları değiştirmek de sizin elinize bakıyor.
Sayın Başbakan;
Çok yakın geçmişe kadar yargı kararlarından en çok şikâyet edenlerin başında geliyordunuz.
Birçok yakınmanızda haklıydınız.
Yargıtay’ın, Danıştay’ın, Anayasa Mahkemesi’nin, HSYK’nın demokrasi ve hukuk devletine ters düşen, Türkiye’yi birçok bakımdan cendereye sokan kararlarını kamuoyu önünde eleştiren de sizdiniz.
Bunun için anayasa dahil ilgili yasaları parlamentoda değiştirip 12 Eylül referandumuna giden ve yüzde 58 oyla yargı organında köklü değişikliklerin kapısını açan da, sizden başkası değil.
O yüzden bugün gazeteciler hapse atılırken, haberciler ve yazarlar hakkında ceza davaları açılırken, “Ne yapalım yargı!” demenin herhangi bir inandırıcılığı olamaz.
Nitekim olmuyor da.
Kendi istediği vakit yargıya karşı sesini yükselten bir başbakan...
Kendi istediği vakit yargıda radikal değişikliklerin kapısını açabilen bir başbakan...
Ve bunun için halkoylaması riskini bile göze alabilen bir başbakan...
Böyle bir başbakan, eğer basın özgürlüğü darbe yerken, hukukun üstünlüğü yara alırken suskun kalırsa, olanları eli kolu bağlı seyreder, “N’apalım yargı!” demekle yetinirse, o da bir zamanların siyasetçilerine benzer.
Bir başka deyişle:
Türkiye’de bir zamanlar demokrasiyi sadece kendileri için isteyen, demokrasiyi sadece kendi seslerinin çıkması zanneden ‘eskiler’e, Soğuk Savaş döneminin liderlerine benzemeye başlar.
Sayın Başbakan;
Siz bir şiir okuduğunuz için hapse atıldınız bu ülkede, 28 Şubat döneminde.
Daha geçen cuma günü de bir yazar, İsmail Beşikçi, bir sözcükten dolayı hapse mahkûm edildi. Kürdistan diye yazdığı için 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
İfade özgürlüğüne sığar mı bu? Demokrasiye sığar mı? Her şey bir yana vicdana sığar mı?
Yorumlar22
-
Hikmet Yenioğlu
14 yıl önce
Şikayet Et
Biraz Sağduyu. Sayın Hasan Cemal Milliyette yazan adam gibi adamlardan belki bir tanesi. Sayın yazarın yorumuna katılmasasınızda, hatta katılıp şakşakcı desenizde, ne kazanacaksınız. Ancak bu sizin toleransız olduğunuzu göstermez mi. Sizden yana oldumu iyi. Hepsi bu kadar demekki. Yahu biraz eleştiriye açık olun. Adam ne güzel yazmış. Daha demokratik bir Türkiye için bu yazıya ne denir ki. Ha şu tutuklanan gazeticiler inşallah ETÖ cü değillerdir. Eğer öyleyse inanıyorum ki Hasan Cemal onların yanında olmayacaktır.
Beğen
Cevapla
-
avanak apti
14 yıl önce
Şikayet Et
süresiz avukat. adamı fotosu özallı yıllardan kalma gibi.cuntacılık yaptığı dönemlerde daha toymuştur mutlaka.ortacılığı bir şekilde buluyorlar.yanar döner.acaba nasıl yapıyorlar.ergenekondan daha önemli.hep yırtanların safında olmak ilginç.
Beğen
Cevapla
-
allah kulu
14 yıl önce
Şikayet Et
H.Cemal sizin şakşakcınız. Hasan cemal sizin cenahta idi, sizin şakşakcınızdı, halene öyle... bir yazısından ötürü neden bu kadar adama öfke saçan yorum yazıyorsunuz? Malum durmuş saat bile günde 2 kez doğruyu gösterir, Hasan Cemalin bu yazısıda aynen bozuk saat gibi bu kez doğruyu gösteriyor... gerçekler balcıkla sıvanmaz.....
Beğen
Cevapla
-
baybars can
14 yıl önce
Şikayet Et
hipokratın bilmediğimiz gizli yemini.... hipokratın kimsenin bilmediği gizli yemini,her hastadan bıçak parası alacaksın,özel muayene açacaksın rüşvet alacaksın,hani anladık,doktorluk hırsızlık mesleği olmuşda,sizin derdinizne anlamadım,her halde 10 yılda bir hükümet devirip milletin kasalarında ne var ne yoksa hırsızlamak,soymak isteğindesiniz,baksanıza toprlumsal bölüşüm için çıkartılan her yasa anayasa mahkemesi tarafında iptal edilidi,dert anlaşılıyor,birilerinin lüküs hayatını finanse etme derdi,milletin cebine uzanıyor,onlarda darbe SEVERLER.
Beğen
Cevapla
-
mede
14 yıl önce
Şikayet Et
sev beni seveyim seni. ben orasını burasını bilmem, 10 yıl öncesine göre kim zengin olmuş ona bakarım. durumu 10 yıl öncesine göre kimin az gelişmiş ya da daha kötü durumdaysa ona 28 şubat gelmiştir.akpartideki yetkililer, basının güzide (!) yazarları ve faizci patronları, üretmeden 7 milyar dolarlık servetini bir yılda 12,7 milyar dolara çıkaranlar kaybetmedikçe türkiyde demokrasinin gelişmesi imkansızdır. sağlık bakanı ebenin doğurttuğu her bebeğe karşılık doktorun performansını artırdıkça doktor neden demokrasi istesinki ?
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle