Old Trafford'da tarih yazmak!

  • GİRİŞ18.09.2012 11:36
  • GÜNCELLEME18.09.2012 11:36

Ama nasıl bir uğultu, altında kalabilirsin, ezilebilirsin. 76 bin taraftar hep bir ağızdan Manchester United'i destekliyor.

MANCHESTER
Old Trafford, geçen yüzyılın başında İngiliz işçilerinin kurduğu Manchester United'in asırlık futbol mabedi uğulduyor.
Ama nasıl bir uğultu.
Altında kalabilirsin, ezilebilirsin. 76 bin taraftar hep bir ağızdan takımlarını destekliyor.
Takımlar tünelin ucunda gözüktü.
Sir Alex Ferguson...
Kendinden gayet emin adımlarla kulübeye doğru yürüyor, tabii ağzında maç boyunca cak cak çiğneyeceği pabuç kadar sakızıyla...
Old Trafford'a erken geldim.
Manchester United'in, İngiliz futbolunun efsanesi Bobby Charlton'ın düşler sahnesi diye tarif ettiği Old Trafford'ın bir köşesinde, kutsal üçlü diye anılan George Best-Denis Law-Bobby Charlton'ın heykelleri.
Ve Sir Matt Busby anıtı.
İkinci Dünya Savaşı sonrası takımın başına geçip ilk kupaları kazandıran bir başka efsane futbol adamı...
Busby'yi seyrederken o uçak kazasını hatırlıyorum.
Çocuktum.
1958 yılı olmalı.
Gazeteler birinci sayfalarından koca koca fotoğraflarla büyük haber olarak vermişti. Münih'te karlı bir kış günü, o feci uçak kazasında Manchester United'in sekiz oyuncusu ölmüştü. Ama kazadan sağ olarak kurtulan Matt Busby, gençlerden kurduğu yeni takımıyla bir kaç yıl sonra yine kupa kaldıracaktı.
Galatasaray İstanbul'dan her zamanki gibi "Biz zoru severiz!", "Kükre be aslan!" manşetleriyle uğurlandı.
Ama kulis farklıydı.
Fark yiyebiliriz havası...
Bir gece önce Manchester United'in Başkanı, bizimkilere verdiği yemekte kendini tutamamış, "Bu yıl Avrupa'da bu kupayı kimseye vermeyiz. Üzülmeyin, kırılmayın ama size fark atabiliriz" deyince bizim yöneticilerin canı fena halde sıkılmış. Bu üslubu İngiliz centilmenliğine yakıştıramamış bizim başkan...
Manchester United'lı oyuncular yeşil sahaya yayılıyorlar. Halleri biraz sinirime dokunuyor.
Bu ne kasıntı, kibir.
Bizimkileri küçümsüyorlar sanki...
Hele o büyük golcüleri, trikosunun yakasını kaldırmış, tavus kuşu gibi kabara kabara yürüyor.
Basın tribünündeyim. Bağıramıyorum. Ama içim içimi yiyor.
O her zamanki duygu heyecanla birlikte yükseliyor içimde.
Tarih yazmak!
Neden olmasın ki, kaç kez yazdık.

Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Hasan Cemal - Milliyet

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat