Putin’i anlamak için, çocukluğuna inmek lâzım!

  • GİRİŞ06.12.2015 10:59
  • GÜNCELLEME06.12.2015 10:59

Niye bu kadar “yalan” söylüyor?

Bu durumun “çocukluğu” ile bir ilgisi olabilir mi acaba?..

Hani, psikologlar veya psikiyatristler, bir “psikolojik vak’a”yı incelerken,“çocukluğuna inmemiz lâzım” derler ve insanın çocukluğunda bir“travma” yaşayıp-yaşamadığını öğrenmeye çalışırlar ya; Putin’in son günlerdeki “sinirli, öfkeli, agresif” ve de “kavgacı” halini öğrenmek için de, galiba “çocukluğuna” inmek gerekiyor...

PUTİN’İN ANNESİ VERA!

Efendim, önceki günkü gazetelerden birinde, “Putin’in çocukluğu” ile ilgili“Putin’in öldüren sırrı” başlıklı şöyle bir haber vardı:

“Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesinden sonra krizi büyüten ve tehditkâr konuşmalar yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in hayatını araştırmak büyük cesaret istiyor.

Putin’in, biyografisinde hiç yer vermediği gerçek annesi Vera Putina, 87 yaşında ve Gürcistan’ın Başkenti Tiflis’in Metehi Köyü’nde yaşıyor. Vera Putina’nın anlattıklarını araştıran 2 gazeteci esrarengiz şekilde infazedildi. Köyde hiç kimse bu konuyu konuşamıyor, konuşanlar ortadan kayboluyor. Taksiciler bile korkudan köye yolcu götürmüyor.

Rus gazeteci Artyom Borovik, Vera Putina’nın hayatını yazmak için araştırma yapmaya başlayınca 2000 yılında Ukrayna’nın başkenti Kiev’de bir uçak kazasında öldü. Vera Putina’nın görüntülerini çeken ve olayı araştıran İtalyan gazeteci Antonio Rossi de Tiflis yakınlarında vurularak öldürüldü. Vera Putina, Gürcistan’da hâlâ gizemini koruyor.

1999 yılında Rus gizli servisi FSB’nin başında olan Vladimir Putin’in doğduğu 1950 ile çocukluğunun geçtiği 1960 yılları arasındaki hayatı hakkında hiçbir bilgi bulunmuyor. 

Putin’in kendi hazırladığı biyografisinde gerçek annesinden hiç bahsetmediği, olayı sakladığı biliniyor.

İddiaya göre annesinin evliliğini hazmedemeyen ve bu nedenle öldüğünü söyleyen Rus lider Putin, gerçek hayatını içeren biyografisini özel kasasında saklıyor.

“ANNEM ÖLDÜ” DEMİŞTİ!

Putin’in “Annem 1998’de öldü” demesine rağmen, Gürcistanlı Vera Putina, Rus liderin gerçek annesi olduğunu açıkladı. Putin 4 yaşında iken birlikte çektirdikleri fotoğrafı gösteren Vera Putina, Putin’in 4. sınıfa kadar köyün ilkokulunda öğrenim gördüğünü söyledi. Vera Putina, olayla ilgili şunları açıkladı:

“Putin’in babası Platon Privalov bir mekanikçiydi. Başkasıyla evliydi ama benimle de yaşıyordu. Putin, 1950 yılında doğdu. Daha sonra Giorgi Osepasvili adlı bir askerle evlendim ve Gürcistan’a yerleştim. Putin benim yanımdaydı. Fakat kocamın baskısı ile 1960 yılında Rusya’daki dedesi ve anneannesinin yanına bırakmak zorunda kaldım. Zorunlu olarak terk ettim. Ben çocukluğunda onu Vova diye çağırırdım.”

Putin’in, annesi olduğunu reddettiği Vera Putina, “Gelin, benim DNA’mı alın. Oğlum ile karşılaştırın” demesine rağmen Ruslar bunu hiçbir zaman dikkate almadı. Gürcü gazeteciler ise Amerika’nın; Vera Putina’ya DNA testi uyguladıklarını ve Putin’in annesi olduğunu doğruladıklarını söyledi.”

Nasıl, ilginç değil mi?..

Putin’in babası Platon Privalov, 1940’lı yıllarda “evli” ama, Vera Putina ile de “kaçamak ilişki” yaşıyor!.. Kadın, bu ilişkilerden birinde “hamile”kalıyor ve 1950’de “Putin” dünyaya geliyor!..

Geliyor, gelmesine de; 10 yaşına geldiğinde, babasının baskısıyla“dedesinin yanına” gitmek zorunda kalıyor!..

HÂLÂ YALAN SÖYLÜYOR!

Dolayısıyla;

Putin’in; “1950-1960 arasındaki hayatı” hakkında hiçbir bilgi bulunmuyor... Putin’in; “Annem 1998’de öldü” demesi de, tam bir“yalan”dır!..

Putin’in bu yalancılığı, çocukluğunda geçirdiği “travma”dan kaynaklanıyor olabilir...

Öyle bir “travma” ki, Putin’i hâlâ etkiliyor... Çünkü Putin, hâlâ “yalan”söylüyor!..

“Putin’in talimatı” ile “yalan” söyleyen Rus Savunma Bakanı Yardımcısı Anatoly Antonov’un son palavrasını biliyor olmalısınız...

Antonov demişti ki;

“10 Ağustos-16 Kasım 2015 tarihleri arasında, IŞİD’in elindeki Deyr ez Zor ve Rakka’dan yüklenen petroller, 16 bin tanker ile Kamışlı ve Kuzey Halep’ten geçerek, Türkiye’ye ulaştı!”

“Yalan” olur ama,

Bu kadar “kuyruklu”su olmaz!..

Be adam;

Madem “yalan” söylüyorsun, bari bir ayağı yere bassın!..

Senin Kamışlı ve Kuzey Halep dediğin o bölgede, “onlarca kontrol noktası” var, biliyor musun?..

Dahası;

O bölge; Rusya’nın “silah yardımı” yaptığı PYD ve Esed güçlerinin kontrolünde, iyi mi?..

Antonov’un iddiası, o kadar “eblehçe bir mantığa” dayanıyor ki; petrol yüklü Türk tankerlerinin Kamışlı ve Kuzey Halep’ten geçebilmesi için, hem Esed’le, hem de “kırmızı çizgimiz” dediği, üstelik “Fırat’ın batısına geçme, geçersen vururuz” dediği PYD ile işbirliği yapması gerekiyor!..

Böyle bir şey mümkün mü?..

Elbette mümkün değil!..

TANKERLER KUZEY IRAK’IN!

O halde, “DAEŞ’ten petrol alan” kim ve de nasıl alıyor?..

Şimdi sizlere, “2 ayrı haber” sunacağım... Birincisi, “Kuzey Irak Kürt yönetiminden Rusya’ya yalanlama” başlıklı haber şöyle:

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Parlamentosu Enerji Komisyonu Başkanı Şerko Cevdet, Rusya Savunma Bakanlığı’nın DAEŞ petrolünün Zaho-Silopi hattından Türkiye’ye geçtiği iddialarını yalanladı.

Cevdet, “Rusya’nın uydudan çektiği görüntüler, Kürdistan bölgesinden Türkiye’deki Ceyhan Limanı’na petrol taşıyan tankerlere aittir” dedi.

Rusya’nın, Türkiye’nin DAEŞ’le petrol ticareti yaptığı iddiasına ilişkin yayımladığı görüntülerin Kuzey Irak’tan Türkiye’ye petrol taşıyan tankerlere ait olduğunu aktaran Cevdet, “Doğal Kaynaklar Bakanlığımız, daha önce yüzlerce tankerin Kürdistan’dan Türkiye’ye petrol taşıdığını açıklamıştı. Petrol Türkiye’ye tankerlerle gidiyor ve bu sır değil” diye konuştu.

Cevdet, “Kürdistan bölgesi, petrolü boru hattı ve tankerlerle gönderiyor. Türkiye’den de dünya piyasalarına satılıyor. Rusya’nın paylaştığı görüntüler bu tankerlere aittir” şeklinde konuştu.

Şerko Cevdet’in bu açıklaması, herhalde “sınırdaki petrol tankerleri”olayını açıklamaya yeterlidir.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat