İslâm’a karşı İslâm ya da Şah İsmail’e karşı Yavuz

  • GİRİŞ28.12.2015 09:57
  • GÜNCELLEME29.12.2015 09:51

Türkiye yanlış yaptı” diyor ve ardından “iç savaş”tan söz edip, ekliyor: “İçeride iç savaş başladı... Rusya ile savaşın eşiğine geldik, bunun hesabını verecekler!”

Eren Erdem adlı bir CHP’li, “Rus televizyonu”nda çıkıyor ortaya ve “Suriye’de kullanılan Sarin Gazı’nın Türkiye’den gönderildiği” gibi bir kuyruklu yalan yumurtluyor!..

Gördüğünüz gibi; bir zamanların “Osmanlı Devleti” gibi, Türkiye; hem “içeriden” vatan hainlerinin hem de “dışarı”dan insanlık düşmanlarının saldırılarıyla karşı karşıya kalıyor ama bir türlü yıkılmıyor!..

Olayı biliyor olmalısınız...

“Osmanlı’nın nasıl yıkıldığı”nın hikâyesini, Keçecizâde Fuad Paşa çok çarpıcı bir şekilde anlatır!..

Sultan Aziz devrinin Sadrazam ve Hariciye Nâzırı Keçecizâde Fuad Paşa; Avrupa’da bir diplomatlar toplantısında bulunmaktadır...

Söz arasında ortaya latife yollu bir sual atılır;

“Zamanımızın en kuvvetli devleti hangisidir?”

Keçecizâde Fuad Paşa, bu soruya tereddütsüz şu cevabı verir:

“Osmanlı İmparatorluğu!”

“Nasıl olur!” derler!..

“Çünkü” der;

“Siz dışarıdan, biz içeriden var kuvvetimizle yıkmaya çalıştığımız halde, o hâlâ ayakta duruyor!”

Aynen “o günlerdeki” gibi;

Türkiye “büyük bir devlet” olmalı ki; onlar dışarıdan, “muhalefet ve PKK” içeriden saldırıyor ama, bir türlü yıkılmıyor!..

ŞAH İSMAİL’E KARŞI YAVUZ!

“Muhalefet ve PKK’nın saldırısı” dedik, onu açalım biraz...

Türkiye, şu anda gerçekten “sadece PKK” ile mi mücadele ediyor?.. Yoksa, PKK’nın şahsında;

“Rusya, İran ve Lübnan Hizbullah’ı” ile mi savaşıyor!..

Geçenlerde, Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül’ün; “21. yüzyılın Şah İsmail’i ve Türkiye-İran Savaşı” başlıklı bir yazısı vardı...

Bana kalsa; ben o yazının başlığını böyle atmaz; “Sen Şah İsmail olursan, ortaya bir Yavuz çıkar” derdim...

Çünkü İbrahim, yazısının sonunda bu noktaya dikkat çekiyor ve diyordu ki;

“Türkiye bu tehditlere boyun eğmeyecek, “acımasız direnişe” devam edecek hatta meydan okuyacaktır... Türkiye bunların üstesinden gelecek kadar güçlü bir ülkedir... Toplumsal idrak; “tehdit”lerin de, “Türkiye’nin gücü”nün de farkındadır.

Kuşatma yarılacaktır, harita çalışmaları boşa çıkarılacaktır... Bugün sınırlarımızı zorlayan tehdit; sınırların çok ötesine itilecek, bugün Türkiye haritasını değiştirmeye çalışanlara karşı, Türkiye’nin kendi haritası belirleyici olacaktır. Yüz yıl önce coğrafyanın haritası bizim çözülmemize göre şekillenmişti, yüz yıl sonra yeni harita bizim toparlanmamıza göre şekillenecektir.

Ama “ihanet edenle, ülkesini seven ayrışacak”tır... O kurucu irade, tarihi yine şekillendirirken, onlar 20. yüzyıl başlarındaki emsalleri gibi utançla anılacaktır.

Ve son söz İran’a: 

Hep korktuğumuz ve asla istemediğimiz, Türkiye ile İran’ın hesaplaşmasıdır. 

Ancak;

Eğer sen Şah İsmail’liğe soyunuyorsan, Türkiye’yi de Yavuz olmaya zorluyorsun demektir.”

Çok doğru bir tesbit!..

Yazının tamamı için tıklayınız...

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat