Çanakkale’de Boğaz’a gömülenlerin aklında hâlâ oradan geçmek varsa, bize düşen nöbeti bırakmamaktır

.

  • GİRİŞ19.03.2021 11:33
  • GÜNCELLEME19.03.2021 11:33

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. HDP’lilerden daha çok CHP’lilerin ve Batılı kimi kurumların itiraz sesleri yükseldi.

Batılılar, kendileri için “tasavvur edilmesi” bile yasak olanları bizim için “önermeyi” alışkanlık haline getirdiler. Mesela Katalanlar İspanya’dan ayrılmak isteyemezler ama Türkiye’de ayrılıkçı terör örgütünün bu isteğine Batılılar sahip çıkabilir.

Bayan Mitterrand’ın PKK ele başı Abdullah Öcalan için kurduğu şu cümle bile bunun göstergesidir:

“Abdullah’ın benim kalbimde özel bir yeri var. Ben Apo’dan daha Apo’cuyum!”

***

HDP’yi kapatma davası 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıl dönümüne denk geldi. Çanakkale Zaferi bu millet için “tahammül sınırlarının son noktası” ve varlık-yokluk mücadelesinde göze alınan “ölüm”ün göstergesiyken, Batılılar için “unutulmayacak” bir hezimettir. Ve vazgeçilmeyecek bir hedeftir!

İki yıl l önce 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıl dönümünde Yeni Şafak’ta Zekeriya Kurşun hocanın yazdığı bir yazıdan şu alıntıyı yaparak devam edelim:

“ANADOLU ÇOK GÜZEL AMA TÜRKLER ORAYA LAYIK DEĞİL”

“Her şeyi mubah gören Ehl-i Salib’in kurguladığı bu son haçlı seferi hala hafızalarından silinmemiştir. (…) genetiği bozulmuş bir miras olarak medeniyet maskesine bürünen Batı’da, nesilden nesile intikal etmiştir. Ünlü İngiliz tarihçisi Arnold Toynbee, sıradan bir İngiliz kadını olan annesinden naklettiği; ‘Türkiye, Anadolu, çok güzel bir ülke ama Türkler oraya layık değil’ ifadeleriyle; Yeni Zelanda’da savunmasız 50 Müslüman’ı ibadet esnasında şehit eden terörist, nefret üreten aynı genetik mirastan beslenmişlerdir.

Her fırsatta Şark’a ayar vermeye çalışan Batı medeniyeti, ihtiras ve intikam duygusuyla, vicdanlarını zehirleyen kör taassuptan sıyrılmadıkça, dünya barış görmeyecektir. Bu yüzden masumiyeti temsil eden 18 Mart, bizim için bir umut onlar için de mümkün olmayanı hatırlatan bir panzehirdir..”(18.03.2019 Yeni Şafak)

İÇİMİZDEKİ APARATLAR ELİYLE İŞGALE VE PARÇALAMAYA HÂLÂ NİYETLERİ VAR

Dün Çanakkale’de yapamadıklarını bugün güney sınırlarımızda yapmanın yolunu arıyorlar. Çanakkale Boğazı’na gömülmüş zırhlılarını unutmayanlar… Conkbayırı’nda toprağa gömülen askerlerini unutmayanlar… Anafartalar’da hezimete uğrayanlar bugün, başka cepheler açarak yeniden üzerimize geliyor.

İşte o yüzden özellikle 2015’te PKK terör örgütünün çukur eylemlerini destekleyip memleketimizi “özerklik” adı altında bölmek istediler. O yüzden 15 Temmuz 2016 gecesi FETÖ’cü alçaklar eliyle ülkemizi işgale kalkıştılar.

Çanakkale ruhu, 15 Temmuz’da yine ortaya çıktı. İşgal ve darbe girişimi millet tarafından püskürtüldü.

Suriye’nin kuzeyinde Amerika ve müttefiklerince oluşturulmak istenen terör koridoruna kama gibi saplanan Mehmetçik, Afrin’e Türk bayrağını Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümünde dikerek ceddine selam durdu!

O ruhu öldürmek isteyenlerle diri tutmak isteyenler arasındaki kavga bugün daha da şiddetlendi.

O yüzden, şimdi son 5 yıldır aynı tarihlerde değişik formlarla paylaştığım bir anımı yine paylaşmak istiyorum.

Çünkü, Çanakkale’nin, o ruhun, o zaferin o muazzam duruşun nesilden nesile aktarılması gerektiğine inanıyorum. Çünkü, onlar o hezimeti unutmadılar. Biz de o zaferi unutturmayacağız, unutturmayacağız; inşallah.

Katır pisliğindeki arpayı yiyerek direnen dedelerimizi hatırlamak
Seferberlik bakiyesi bir dedenin torunu olmak bile benim için bir gurur vesiledir.
Ve kurt dedesi Çanakkale’de kalmış bir torun olarak, bir Ramazan gününde şehitlikte iftarını buğday çorbası, arpa ekmeği ve su ile yaptığımda, “Dedeme iftara geldim” demiştim.
(…) Çocukluğum dedem Hasan Onbaşı’nın seferberlik anılarını dinlemekle geçti.
(…) Dedem Hasan Onbaşı bir gün köydeki kerpiç evin sahanlığından arpalıkları gözleriyle süzerken, “Seferberlik yıllarıydı…” diye başladı söze…
Ve devam etti.
“Babam Hüseyin gitti önce köyden, akranlarıyla birlikte…
Sonra beni aldılar askere…
Balkan Harbi’nde perişan olduk. Hemen ardından Çanakkale’ye saldırdı gavur.
Babam Çanakkale’de kaldı! (şehit oldu)
Topçuydum ben…
Çanakkale Savaşı’ndan hemen sonra Erzurum’a yürüyerek gittik. Top arabalarını katırlar çekiyordu. Ekmek bile bulamıyorduk. Katırların pisliklerinden topladığımız arpaları yiyerek hayatta kaldık…”
Anlattıkları böylece devam edip gitti…
(…) Yokluğun dibini bulmanın cümlesi, “Katır pisliğindeki arpayı kavut yapıp (ezip kavurmak) yemek” olanıdır belki.
Katır pisliğindeki arpaları yiyerek hayatta kalan ve yedi düvele karşı savaşan dedelerimizin sayesinde bugün bu topraklarda yaşamaya devam ediyoruz.
Çanakkale ruhu dendiğinde, hem bir direniş bilinci aklımıza gelir…
Hem, memleketin her bir köyünden, her bir şehrinden, her bir bölgesinden seferberlik çağrısına kulak veren vatan evlatları…
Baba oğul Çanakkale’ye koşan kurt dedem ve dedem gibi binlerce ecdadımızın “hesapsız” hali gelir Çanakkale ruhu dediğimizde.
Çanakkale’ye koşan dedelerimize rahmet diliyorum.
Bugün o dedelerinin ruhuna sahip çıkanların tümüne selam duruyorum!
Bizim ruhumuz Çanakkale’dir.
Harcımız İstiklal Marşı. (18.03.2016 Yeni Şafak)

YENİŞAFAK

Yorumlar4

  • Yahya çavuş 3 yıl önce Şikayet Et
    Darvincilerin, devrimcilerin, deistlerin hüküm sürdüğü eğitim sisteminde, Müslüman Türk kimliğine yabancılaştırılan, değerlerinden uzaklaştırılan bir nesil çığ gibi geliyor. Gününü, gün etmekten başka dertleri olmayan, yaş otuza dayanmış ama bir türlü ergenlikten kurtulamayan, özgürlükle zehirlenen, kuralsız, korkusuz ve kontrolsüz bu nesil, kınalı kuzuları anlayabilirler mi? Çanakkale harbi bugün olsa acaba giderler mi? Kendi evlatlarımız bizim olmaktan çıktılar, tanınmaz hallerdeler. Asımın nesli namuslarını çiğnetmedi ama bunlar bugün alenen hem çiğniyor, hem de çiğnetiyor. Çanakkale Osmanlıdır, İslam'dır, bu Müslüman milletin kimliğidir.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Hasan 0538 206 37 81 3 yıl önce Şikayet Et
    Dün ayni masada sofrada namazda safta ve nöbette bulunanlar bu gün saf değiştiriyorsa bu nöbet devam etmez. çünkü batı emperyalizmi bu toprakları kaybedeli bazı yerlerde 600 yıl bazı yerleride 950 yıl oldu. Beyinlerindeki hesap 1000 yıl geçmeden buraları almak itiyorlar.Çünkü içimizde bunlarla beraber olan çok hain var.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • 1071 3 yıl önce Şikayet Et
    Çanakkale savaşı diyoruz da ilginç bir şekilde truva da truva atı da orada yani Çanakkale'nin geçilmemesinin garantisi önce truva atını yakmak yok etmektir bilmem anlatabildim mi ?
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • anıl 3 yıl önce Şikayet Et
    hasan abi tv yorumlarında hep size hdp 6 milyon oy alıyor bölgede yaşayan biri olarak cvp vereyim hdp bölgede 2 milyon beşyüz oy alıyor nasıl alıyor 1-il ve ilçe merkezinde oy alamıyor neden 2- büyük aille reisleri çocuklarıyla tehdirt ediyorlar 3- köylerde köyde oy çıkmazsa sizin hayvanlarınıza ekinlerineze zarar vereceği 4- aşirat butyuklerine aşiratın oy vermezse çocuklarıyla tehdir ediyorlar yani korku korku tehdit ve bölgede ermeni yahudi ataist hiristiyan kripto olanlar oy veriyor bundan oy alıyor peki neden istanbul büyük metropol sosyede ilçelerde oy alıyor hdp hdp kürtlerle ilgisdi yok kürtlerin tek istği , derdi sorunu terör ve işsizliktir başka derdi yok allah ülkemizi korusun
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat