Hac yolculuğu: İçe yolculuk, iç içe yolculuk
- GİRİŞ02.06.2025 15:20
- GÜNCELLEME04.06.2025 09:53
Medine
Medine’ye salat ve selamlarla girdik.
Efendimizin huzurunda divana durduk.
Rükuda, secdede salihlerle buluştuk.
Tövbe ettik.
Dua ettik.
Hem bu dünya için hem ahiret için “iyilik” diledik.
Ümmeti Muhammed’e ve İslam alemine Allah’ın rahmetinin ulaşması için yalvardık.
Memleketimiz, milletimiz için Allah’ın yardımını niyaz ettik.
Efendimizi selamlayarak, huzurdan ayrıldık.
Efendimizin izinden Mekke için yola çıktık.
İÇ YOLCULUK: HAC
Şimdi bir iç yolculuk için yola çıktık.
Hac yolundayız.
Peygamberimizin “Haccı benim gibi yapın” emrine uyarak yolculuğumuzu tamamlamaya niyetlendik.
Sizler bu satırları okuduğunuz saatlerde biz Mekke’ye varmış olacağız.
Şimdi şu saatte, Medine Tren Garı’nda, bekleme salonunda ihramlarımızı giymiş beklemekteyiz.
***
Daha önce bu köşede 2018 yılındaki hac yolculuğu öncesi İran yapımı “Bab Aziz” filminden söz etmiştim.
Bir iç yolculuğun hikayesiydi film. Bir dede ile torununun yolculuğu.
Filmin bana öğrettikleri hac yolculuklarında rehberim oluyor o günden sonra.
Hac, zahiri yönüyle “meşakkatli” bir ibadet. Aynı zamanda, hem bireysel hem toplumsal bir ibadet.
Bir yönüyle de ruha ait, batına, fizik ötesi yani… Böyle bir yönü var hac ibadetinin.
O yüzden hac boyunca, ihrama girdiğimiz andan, traş olup ihramdan çıktığımız ana kadar yaşadıklarımızı tecrübe etmenin yanında bir de idrak etmek gerekiyor.
Bunu da ancak tefekkür ile sağlayabiliriz.
Onun için duamızdır; hac yolculuğumuz bir yönüyle de iç yolculuğumuz olsun.
Yolculuğumuz bizi idrak ve tefekkür ile marifete ulaştırsın.
SEMBOLLERLE DOLU İBADET: HAC
Hac, baştan sona sembollerle dolu bir ibadet.
Kabe başlı başına bir sembol.
Taştan ve simsiyah kisvesinden murat ne ola ki!
Tavaf başlı başına sembol.
O taştan binanın (Kabe) etrafından saatin aksi istikametinde tönüp durmak nedir ki!
İki tepe arasında seyirterek koşmak… Sa’y yapmak ne anlama gelir acaba?
“Eti ve kanı Allah’a ulaşmaz” madem kurban kesmek niye ki!
Şeytan taşlamak… Taşı taşla taşlamak..!
Hepsini de bembeyaz bir kefen giyerek yapmak… Yani ihrama girmek ne ki!
Ya Arafat?
“Hac Arafat’tır” diyor Hazreti Peygamber.
Zilhicce’nin 9’ncu günü öğle vakti vakfeye durmak olmazsa hac ibadeti olmuyor.
Hikmeti ne ki?
Hac, başlı başına sembollerle dolu. Daha ne çok sembol var.
Meşharil Haram. Ya da Müzdelife… Gecenin vakti ulaşılan makam. Akşam ile yatsıyı birleştirerek kılmak ve vakfe yapmak. Marifete ulaşmak. Yine bir semboller silsilesi yine iç içe yolcuk.
Mina’da çadırlarda üç gece boyunca kalmak.
İlk fırsatta Kabe’ye varıp ziyaret tavafını yapmak…
Başı tıraş edip ihramdan çıkmak..!
Hepsinin zahiri yönü olduğu kadar batıni yönü de var.
O yüzden, ihrama girip hac yolculuğuna çıkınca iç içe geçmiş yolculuğun ilk evresine adım atmış oluyor, yolcular.
Biz de şimdi ihrama girerek iç içe geçmiş yolculuğun ilk evresinde, “Lebbeyk Allahümme Lebbeyk” (Buyur Allah'ım Buyur) nidalarıyla, Mekke’nin yolunu tutuyoruz.. “Yorgun bineklerle, derin vadilerden O’na gidiyoruz”
Nasipse önce umremizi yapacağız. Sonra Arafat gününü, hac gününü bekleyeceğiz.
Kalın sağlıcakla.
Yorumlar10