Ya hala ithal savunma gereçleriyle yetiniyor olsaydık
- GİRİŞ19.06.2025 09:01
- GÜNCELLEME20.06.2025 10:51
ERDOĞAN EN YAKIN DANIŞMANI RAĞMEN SAVUNMA SANAYİİNE YATIRIM YAPTI
Cüneyt Zapsu’nun, “Ben yanıldım, Erdoğan haklı çıktı” dediği meseleyi tekrar hatırlamanın tam zamanı.
2000’li yıllarda Ak Parti’nin iktidardaki ilk yıllarında Erdoğan’ın danışmanlığını yana Cüneyt Zapsu geçtiğimiz günlerde bir paylaşım yaptı. Zapsu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde, bir konuda nasıl ters düştüklerini anlattı.
“Ben” dedi, “Dünyanın gidişatına göre, savunma sanayiine yatırım yapılmasına karşıydım.”
Devam etti, “Dünyadaki liberalleşme ve küreselleşmeye işaret edip, savunma sanayiine yatırım yapılmasına karşı çıkıyordum.”
Ama Erdoğan’ın tam tersine savunma sanayiine yatırım yapılması konusunda ısrar ettiğini anlattı.
“Sonuçta Erdoğan haklı çıktı” dedi. “Şayet savunma sanayiniz olmazsa sizi param parça yaparlar” diye de ekledi.
SİYASİ İRADE VE CESARET OLMASAYDI BUGÜN İRAN’IN HALİNE DÜŞERDİK
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ak Parti Grubu’nda yaptığı konuşmada, iktidarları öncesinde insan kaynağının, bilgi birikiminin, mühendisliğin olduğunu ama cesaret ve iradenin eksik kaldığını söylüyor; savunma sanayiine yatırım yapılamaması konusunda.
Ve kolay olmasa da irade konduğunu; bugün savunma sanayiinde yerlilik oranının yüzde 80’lere ulaştığını anlattı.
Savunma sanayiine yapılan yatırımların bugün İran’ın başına gelenleri görünce ne büyük bir adım ve başarı olduğu anlaşılıyor.
Bu başarının en önemli aktörü hiç kuşkusuz Cumhurbaşkanı Erdoğan ve arkadaşları.
Onun iradesi ve kararlılığı Zapsu gibi yanındakilerin “itirazlarına” rağmen hayat buldu ve bugün Türkiye, savunma sanayiinde dünya liginde hatırı sayılır bir yere geldi.
Aynı zamanda Türkiye’nin güvenliği ve savunması anlamında da büyük bir başarı elde edildi.
“KATMANLI BİR SAVUNMA MİMARİSİNE SAHİBİZ”
İran’ın İsrail tarafından kevgire çevrilmiş hava sahası ve akabinde Tahran dahil tüm şehirlerin açık hedef haline gelmesi bir zamanlar “S 400’ler neden alınıyor” diye başlayan tartışmaların da en hafifinden cehaletten kaynakladığını ortaya koydu.
En hafifinden diyoruz, yoksa kesinlikle art niyetli bir tartışma olduğu konusunda da tespitlerimiz var elbette.
***
Dün yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerinden anlıyoruz ki,
“Türkiye kendi semalarını yerli ve milli hava savunma sistemleriyle koruyan, entegre ve katmanlı bir savunma mimarisine sahip bir ülkedir.”
Demek ki henüz hazır mı değil mi tartışmaları yaptığımız “katmanlı” hava savunma sistemimiz artık aktif.
Cumhurbaşkanı bu bağlamda bir cümle daha kuruyor, “Caydırıcılığımızı öyle bir noktaya getireceğiz ki, bırakın bize saldırmayı akıllarından bile geçiremeyecekler.”
İSRAİL VE AMERİKA’NIN İRAN’DAKİ ANA HEDEFİ NÜKLEER DEĞİL, REJİMİ DÜŞÜRMEK
Trump dün gece İran’a saldırı planını onayladı. Ama yazıyı yazdığımız 02.30’a kadar düğmeye basmadı.
Aynı saatlerde Putin devreye girip “arabulucu” olabileceklerine dair cümleler kurdu.
Yine aynı saatlerde, İsrail’in İran’da rejimi düşürünceye kadar saldırmaya devam edeceğine dair bilgiler paylaşıldı.
Eş zamanlı olarak İran tarafından, müzakere masasına dönme arzusu paylaşıldı.
***
İran’ın durumuna düşmemenin yolunu Cumhurbaşkanı Erdoğan söyledi, “Bırakın saldırmayı, akıllarından bile geçirememeliler.”
Ama biz biliyoruz ki İsrail şayet İran’ı da düşürürse gözünü bize çevirecek.
O halde, yarın savaşa tutuşacakmışız gibi hazırlıklı olalım.
Ve caydırıcılığımızı en üst seviyeye çıkartalım.
Son söz, FETÖ ile mücadelenin bugünlerde ülkemiz için ne büyük bir kazanım olduğunun farkında mısınız?
Hasan Öztürk / Haber7
Yorumlar6