Bugün mübarek şehir Mekke ve İslam’ın kalbi Kabe üzerine yazmak istiyorum.

2025 yılının Ramazan ayında 17 milyona yakın Müslüman umre yaptı. Rekorsa 7 Mart 2025’te bir ramazan gününde kırıldı.

O gün bütün zamanların en yüksek umreci sayısına ulaşıldı.

Tam 500 bin Müslüman bir günde Harem-i Şerif’i ziyaret etti. Tavaf ve say yaptı. Umre ibadetini yerine getirdi.

***

Geçtiğimiz hac mevsimi hariç, her yıl ortalama 3 ila 5 milyon Müslüman hicri Zilhicce ayının 8 ila 13’ncü günlerinde hac ibadetini yerine getiriyor.

2025 yılındaysa “kaçak hac” yapılmasına tölerans gösterilmemesi üzerine 1 milyon 700 bin Müslüman hacı oldu.

***

Hac İslam’ın 5 şartından biri. Umre ise Hazreti Peygamber’in sünneti.

Bu nedenle, yol bulan, imkan bulan Müslümanlar Kabe’ye gidip umre yapıyor. Hac günlerinde hac farizasını yerine getiriyor.

***

Dahası, İslam öncesinde yüz yıllar boyu Kabe yine hacıların ve ziyaretçilerin akınına uğradı.

Çünkü, Hazreti İbrahim ve oğlu İsmail tarafından tufanda sadece temelleri kalmış olan Kabe yeniden inşa edildi…

Ve Ebu Kubeys tepesine çıkan Hazreti İbrahim, tüm insanları Kur’an’ı Kerim’in ifadesiyle hacca çağırdı. “İnsanlar arasında haccı ilan et ki gerek yaya, gerek uzak yollardan gelen yorgun binekler üzerinde sana gelsinler.” (Hac/27)

O gün bugündür, Mekke’ye, Kabe’ye insan seli akıyor..!

Müslümanlar “Allah’ın evi” Beytullah’ı ziyaret ediyor. Harem-i Şerif’te hac yapıyor. Umre yapıyor.

***

Peki Beytullah’ın yüz yıllardır anahtarlarını elinde bulunduran bir aile olduğunu biliyor muydunuz?

Hacıların ve umrecilerin Kabe’yi ziyareti sırasındaki hizmetlerini yapan bir alie olduğunu..?

Kabe’nin iç ve dış temizliği dahil her türlü bakımından sorumlu olan aileye dair ne biliyoruz?

İşte bu soruların cevabı bir kitapta toplandı.

Akademisyen Yusuf Akbey araştırdı, yüksek lisans tezi olarak hazırladı.

 “Kadim Bir Geleneğin Tarihi: Kabe Miftahtarlığı ve Beni Şeybe Kabilesi” kitabı Siyer Yayınlarından çıktı.

***

Kitap bir tez olduğu için bolca dipnot ve kaynakçalı.  

Ama, Kabe’ye Mekke’ye ve İslam Tarihi’ne ilgi duyanlar açısından son derece kıymetli.

***

Size kitabın özeti niteliğinde şunları söylemek isterim:

Kur’an-ı Kerimde, “İnsanların Allah’a ibadet etmesi için inşa edilmiş ilk ev, ilk mekan olarak” zikredilen Kabe’nin son 1600 yıllık tarihi “Beni Şeybe Ailesi” üzerinden anlatılıyor.

İkinci olarak, Mekke’nin fethinden önce de sonra da Kabe anahtarlarının aynı ailede neden kaldığı gerekçeleriyle izah ediliyor.

Allah’ın evi olarak tanımlanan Kabe’nin temizlenmesi, kisvesinin değiştirilmesi, hacılara su ikramı ve hizmetlerin nasıl yapıldığı geçmiş ve günümüz uygulamaları aynı aile üzerinden kaynaklarıyla birlikte aktarılıyor.

***

Bizi bilenler bilir…

Kabe’nin-Mekke’nin ve Efendimiz’in hatırı, yeryüzünde her şeyin üzerindedir.

Bu bakımdan, Kabe’ye dair… Kabe anahtarlarına dair… Derli toplu çalışma yapan kardeşim Yusuf Akbey’i tebrik ediyorum.

“Kabe Miftahtarlığı” kitabı hayırlı olsun.

Bahtı açık olsun.