Yanlışta olacağına yalnız ol!

  • GİRİŞ16.03.2015 09:44
  • GÜNCELLEME16.03.2015 09:44

Hafifçe asi fakat halka hep yukarıdan bakmak konusunda sınıfının özelliklerini ısrarla koruyan, seküler alışkanlıklarının uyuşturucu etkisine bağımlı ve sevilmeye meftun koca bebekler...
Dışarda aşkın da, işin de üstesinden gelemediklerinde...
Ortalığa borçlanıp alacaklılardan kaçmak gerekince...
"Baba evi"ne koşuveriyorlar.
Önce hafiften "bağışlanma" ve "barışma" seansları yapılıyor.
"Olur böyle şeyler, sen bizim evladımızsın" tarzında sırt sıvazlamaları geliyor...
Ardından kocaman bir söyleşi...
Sonra bir bakıyoruz ki, meğer yeni bir roman, yeni bir kitap, yeni bir plan tezgâha konmuş bile! 

***
2005 yılıydı.
Vatan'daydım o sırada.
Bir yazı işleri toplantısındaydık. Eğer Hürriyet gazetesi Orhan Pamuk hakkında böyle yayın yapmaya devam ederse, Pamuk'un başına çok kötü şeyler gelebilir noktasında hemfikir olmuştuk.
Pamuk'u "sözde aydın" ilan eden Ertuğrul Özkök abarttıkça abartıyor; "sen milleti katil göstertirsen, birileri de çıkar..." diye yazılar yazıyordu.
Toplantıda Hürriyet'teki arkadaşları "yapmayın, etmeyin" diye uyarsak mı, diye konuşulduğunu hatırlıyorum.
Pamuk kurtardı. Fakat Hürriyet'in benzer bir yayın çizgisi izlemesinin ardından Hrant Dink'i kaybettik.
Aradan yıllar geçti.
Orhan Pamuk Doğan medyasının kollarına bırakıverdi kendini.
Koca Nobeline bakmadan kendine "Kılıçdaroğlu" çizgisini yakıştıran sözlerle hem de... 

Yazının tamamı için tıklayın...

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat