Kolonileştirilmiş zihinler ve Yunan aşkı!
- GİRİŞ10.07.2015 10:30
- GÜNCELLEME11.07.2015 11:28
Yunan halkının referandumda "hayır!" dediğinin kesinleştiği saatlerden söz ediyorum...
"Avrupa'ya karşı haysiyet ayaklanması" gerçekleştiren Yunanlılar için Bebek'te kadehler kalkmış, Yalıkavak'ta denize çivilemeler yapılmış falan...
Sosyal medya sağolsun, bu gerçeği de idrak ettik!
Kendilerinin yalancısıyım.
Sosyal medyayı da geçelim, bildik medyanın meşhur pop sosyoloğu da yazdı.
Kendisi bir konserdeyken karısı telefondan zafer mesajları yağdırmaya başlayınca anlamış ki, evlerinde Atina'daki Sintagma Meydanı'nı andıran bir şenlik yaşanıyor.
Neden? Çünkü "bu sonuç vicdansız kapitalist Avrupa'ya hayır demek"miş...
Şaka gibi...
Fakat değil.
Bu kesimin sıkı Avrupa meftunu ve euro sever olduğunu ve iş yaptıkları Avrupalıların her tercih ve talebinde boncuk bulduklarını düşünürsek...
Avrupa Birliği'ne baş kaldıran komşuyu hararetle alkışlamaları samimiyetsizliğin şahikası gibi görünmüyor mu?
Hele Yunanlılardan isyan dalgasını genişletmesini bekleyen, ondan "küresel gezi"ye katılmasını isteyen keyfi yerinde bir Büyükada ve Maçka entelijansiyası var ki, insan gülsün mü, üzülsün mü bilemiyor.
Şimdi gelelim işin ciddi tarafına...
Şaka değil bu manzara, fena halde sahi.
Samimiyetsizlik de saymamalı.
Toprakları olmasa da, zihni fena halde kolonileştirilme işlemine maruz kalmış bir toplumuz.
Her yanımız çiftlik (koloni) kahyalarıyla sarılı.
Yukarıda anlattığım manzara gökten zembille inmedi. Böyle bir süreç sonucunda ortaya çıktı.
Manen sersemletilmiş, maddeten palazlandırılmış bir sosyal sınıftan ve upuzun bir "beyin yıkama" (eğitim) sürecinden geçmiş insanlardan bahsediyoruz.
Ellerinden başka bir şey gelmiyor.
Gerçeklerle yüzleşmeleri kolay değil, cesaret gerektiriyor.
O yüzden Batı'ya kuzu kuzu boyun eğiyor ama sıra isyan etmeye gelince de, onun da Batılısını, sekülerini, solcusunu, "beyaz"ını seviyorlar.
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol