'Yok artık!' dediğimiz ne varsa, oldu!
- GİRİŞ23.07.2015 11:02
- GÜNCELLEME23.07.2015 11:02
Ülkenin geldiği noktayı bu sözlerle değerlendirmenin ne anlamı var, ne de faydası!
Kabul edelim ki...
En tepedeki siyasetçi de, siyaset yorumcusu da, eş dost muhabbetinde olup bitene anlam vermeye çalışan insan da...
Gerçeği ancak kıyısından köşesinden yakalayıp tanımlayabildi.
İçimizden hep "yok artık o kadar da değil" diye geçirdik ve her seferinde "o kadar"la yüzleştik.
Ve hep geç kaldık bu yüzleşmeye.
Hatta kaçtık!
Eğriye eğri, doğruya doğru.
Bir buçuk yıl içinde en olmayacak şeylerin nasıl hızla olduğunu kavramak için belki tek bir örnek yeter.
"Kürt siyasal hareketi" örneğini ele alalım...
Birincisi...
Herkesin diline pelesenk olan bu deyim baştan problemli.
Teröre meyyal silahların kazandırdığı toplumsal mevzilerin aniden siyasallaşması kolay mıydı? Nasıl oldu da bu deyimi kabullendik?
İkincisi...
"Kürtlerin siyasal temsili neden sadece bu harekete bağlı olsun?" diye sormak işi yokuşa sürmek sayıldı.
Diğer Kürt siyasal örgütlerini geçtim, bölgede çoğunluğu oluşturan muhafazakârların AK Parti'ye oy vermeleri de bir "siyasal temsil" değil miydi?
Ama bu noktaya hiç özen gösterilmediğini son seçimdeki AK Parti aday listeleri gösteriyordu.
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol