Manevi arayış ve bulamayış!
- GİRİŞ29.01.2010 09:28
- GÜNCELLEME29.01.2010 09:28
Bir çarkın içinde dönüp duruyoruz.
İş güç, geçim derdi...
Biraz güven ve güvenlik...
Biraz mutluluk ve özgürlük...
Çokça fedakârlık...
Mecburiyetler, özlemler, sevinçler ve acılar... İnsanlık hali işte!
Ne ettiğimiz büyük laflar çıkartabiliyor bizi bu çarkın dışına! Ne de kendimizle doğru düzgün hesaplaşabiliyoruz!
Gülerken ağlayacağımızdan, ağlarken bir daha hiç gülemeyeceğimizden korkuyoruz.
Koştur koştur...
Elde ettiğin ne? Sonunda duvara çarpmaktan kaynaklanan baş dönmesi...
Bir kuru emekli ikramiyesine de kalsak, bir iki han hamam da koparsak bu dünyadan, göğsümüzün orta yerinde bir boşluk...
Orası cereyan yapıyor.
Korkunç bir uğultu...
Hatta orada dondurucu soğuklukta bir rüzgâr esiyor çoğu zaman...
***
Sevdiklerimize derdimizi de, hissimizi de anlatamamışız...
Sevmediklerimize duyduğumuz öfke bizi hapsetmiş kendine...
Geçip gidiyor zaman.
Tutamadan...
Ne mantık, ne izan...
Ne bir "din" gibi iman edilen bilim, ne özsuyu kurutulmuş din...
Çare olmuyor içimizdeki üşümeye!
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Yorumlar3