AK Parti kimliği

  • GİRİŞ31.08.2014 11:00
  • GÜNCELLEME31.08.2014 11:13

 28 Şubat sürecinde hükümetten düşürülen, siyasi partileri kapatılan kadroların, “bir çıkış bulma” arayışlarının neticesi olarak kurulan AK Parti, uzunca bir süre, “ne olduğunu” tarif etmekten öte “ne olmadığını” anlatmaya mesai harcadı. 

Kurulduğunda, obsesif bir tutumla darbe tezgahlamaya devam eden 28 Şubat süreci aktörlerinin şerrinden korunmaya, rejimin ideolojik aygıtlarının etkisinde kalarak kendisini “tehlikeli” olarak kodlamış toplumsal kesimlerin endişelerini gidermeye ve sistem tarafından marjinalleştirilmiş partilere sırtını çevirip “sağlam” aktör arayışını bir siyasi tutuma dönüştürmüş büyük toplumsal çoğunluğun desteğini almaya öncelik verdi. 
Bu öncelikler dolayısıyla, AK Parti, kimlik meselesini öteledi. Başlarda, içinden geldiği Milli Görüş geleneğinden kopuşuna, “İslamcı” olmayışına gerekçe kılmak üzere alelacele tedavüle soktuğu “muhafazakâr demokrat” etiketini de bir süre sonra terk etti. 
Bu siyasi koşullar haricinde, kitle partisi olması da AK Parti’nin kimlik meselesine uzak durmasına yol açtı. Geniş bir toplumsal kesime hitap etmenin, yaygın bir tabanın desteğine talip olmanın gereği olarak AK Parti, demokratikleşme ekseninde buluşabildiği bütün kadrolara temsil imkanı sağladı. 
AK Parti, kuruluşundaki siyasal konjonktür ve geniş tabanlı bir siyasal iktidar olma hedefi dolayısıyla, koordinatları özenle çizilmiş bir kimlik edinmekten uzak dursa da, kuruluşundan itibaren siyasal misyonu olan bir parti oldu. Bu siyasal misyon, ilk günlerden itibaren, devleti milletle buluşturmak, siyaset üzerindeki kayıt-dışı güç odaklarını tasfiye ederek siyaseti güçlendirmek, toplum-siyaset-devlet arasındaki ilişkiyi normalleştirmek oldu. 
AK Parti, kimlik edinmekten uzak durduğu dönemler boyunca, bu siyasal misyon üzerinden toplumla bağ kurdu. Vesayetle mücadele misyonu, AK Parti’ye, siyasal önceliklerle oy veren bir toplumsal taban kazandırdı. AK Parti, kimlik ihtiyacını siyasi misyonla ikame ederek, hem tabanına siyasi bir sorumluluk aşıladı, hem de kimliğin yükleyeceği toplumsal taban daralması dezavantajından kurtuldu. 

Devamı için tıklayın >>>

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat