Önceki gece saat 23.00’te İstanbul delegelerine telefon mesajı geldi:

“Filanca otelde saat 24.00’te önemli bir toplantı yapacağız...”

Mesajı gönderen İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’di.

Tekin, parti meclisi listesinde bazı adları istemiyordu.

Bunların başında da Ali Topuz geliyordu.

Tekin’in istediği genç bir PM listesiydi.

Toplantı başlamadan bitti. Çünkü tartışma çıktı.

Gece yarısından sonra Önder Sav il başkanlarını genel merkezde toplantıya çağırdı.

Sonunda sorun pazarlık yapılarak çözüldü.

Gürsel Tekin ve birkaç kişi daha PM listesine girdi.

Böylece ikinci “blok liste” çıkarmak için kolları sıvayan Gürsel Tekin “U” dönüşü yapıp dün sabah CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun evine gitti, çıkışta da bir açıklama yaptı:

“Kılıçdaroğlu’nun onayladığı PM listesini destekliyoruz.”

***

Gün boyu, Erzurum’dan Edirne’ye, İzmir’den İstanbul’a, Konya’dan Antalya’ya dek Türkiye’nin dört bir yanından gelen genç, orta yaşlı kadın-erkek sosyal demokratlarla, delegelerle, belediye başkanlarıyla sohbet ettim.

Böyle bir PM, Kılıçdaroğlu’nun CHP için çizdiği siyasal yol haritasındaki “sol çizgiye”, bir başka deyişle “sol kültüre” ne denli yakındı?

Atatürk’ün kurduğu parti olan CHP sosyal, ekonomik, siyasal ve kültürel sorunlara; laik, demokratik Cumhuriyete bundan sonra nasıl bakacaktı?

İşsizlerin, yoksulların, ezilenlerin yanında olacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, ideolojisi olmayan kişilerle iktidar yolunda “halkın partisi”ni yaratabilir miydi?

CHP Parti Meclisi listesinde Murat Karayalçın, Ercan Karakaş gibi adlar yer almadı.

Ercan Karakaş’ın, Karayalçın’ın PM üyesi olmamaları CHP için bir kayıptır.

***

PM listesinde Gökhan Günaydın, Süheyl Batum, Hurşit Güneş, Umut Oran ve Hüseyin Yıldız gibi adların bulunması elbet önemli.

Geri kalanlar liberal ve ulusalcı adlar.

Solcu yok, DİSK’ten bir kişi yok... Diplomat yok, işçi yok, emekçi yok...

Yok, yok, yok!..

Peki, MYK nasıl oluşacak?

CHP bu kadrolarla gerçekten iktidara yürüyebilecek mi?

CHP “Kürt sorunu”nu barışçıl biçimde çözüp akan kanı durdurabilecek mi iktidar olduğunda?..

Oradaki aşiret, tarikat, PKK, korucu, devlet kıskacında yaşayan Kürt kökenli yurttaşlarımızın sosyal, ekonomik, kültürel sorunlarını çözebilecek mi?..

Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşma önemliydi. Sorunlara bakış açısı, toprak reformuna değinmesi, “aş, iş, ekmek” üzerinde durması Türkiye’de olumlu yankılara neden oldu.

Bu yüzden farklı, “sol ağırlıklı” bir PM listesi bekliyordum...

Üzgünüm PM üyelerinin pek çoğunun ideolojik bir yanları yok!..

O nedenle Kılıçdaroğlu’nun işi o denli kolay değil!..

***

Halk bir umut peşinde. Umut CHP’de odaklanıyor. Daha doğrusu Kemal Kılıçdaroğlu’nun kişiliğinde.

Yıllardır CHP kurultaylarına gelmeyen pek çok kişiyle konuştum.

Ankara’nın yağmuruna, soğuğuna, çamuruna karşın Atatürk Spor Salonu’ndaydılar.

Emekten, emekçiden yana bir CHP umut olabilir. CHP sol çizgiye mutlaka gelmelidir.

Ama nasıl?..

CHP’de değişimin bu kadrolarla yaşama geçmesi bence çok zor!..

CHP 18 yıllık süreçte “soldan uzaklaşmış”, Kenan Evren tipi “Atatürkçülüğü” benimsemiş; laik, demokratik Cumhuriyeti savunurken tarikat şeyhleriyle gizli ilişki kurmuş.

***

CHP’liler eleştirilerime kızacak, biliyorum!..

Ben gazeteciyim, yaşamım boyunca muhalif oldum...

Bilinen gerçeklerin üzerini örtüp, yurtsever, laik, demokrat, solcu, gerçek Atatürkçüleri kandıramam...

Sol bir parti sol kadrolarla iktidara gelir!..

Hikmet Çetinkaya - Cumhuriyet
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr