Sosyal medya hayatımızın bir parçası. Hele bizim meslekte kaçışın yok.

Lakin yemediğimiz küfür de yok!..

Tezvirat, küfür, haysiyet cellatlığı, sapıklık, velhasıl her türlü ahlaksızlık var ama. Hem de 24 saat.

Çok söyledik, ‘bir kontrol mekanizması olsun’ dedik.

Sadece küfür etmek için takibe alan namussuzlar otomatiğe bağlamış küfrediyorlar. Binlerce hesabı engellemişliğim vardır. Ama bitmiyorlar.

Sonunda isyan ettim ve sosyal medya hesabımda paylaştım;

‘Ulan’ dedim (küfredenlere!), “yerim belli yurdum belli. Maçan yiyorsa çık karşıma ne yapacaksan yap. Yemiyorsa saklanma, kimliğinle çık ortaya. Söylediklerinin aynısını mahkemede suratıma söyle”

Kontrol mekanizması olmadığı için sosyal medya böyle bir mecraya dönüşüyor.

İçeridekilerin bazıları bulunuyor. Yurtdışında olanlar ise Twitter’ın insafına kalmış.

Yakalananlar için de dünyanın sonu değil. Ağır cezası yok çünkü.

***
“Sosyal medya düzenlemesi” diyorsun, ‘sosyal medyaya dokunma’ diyorlar

Twitter’ın Türkiye’de temsilcisi olsun. Dünyada en çok twitter kullanıcısı olan ülkeler sıralamasında 6 ya da 7’inci sıradayız. Yan en iyi müşterilerinden biriyiz.

Gerçek kimliklerle hesap açılsın, sahte hesapların engellensin.

Özel hayatın gizliliğinin ihlali, nefret suçları, taciz, dolandırıcılık vesaire gibi paylaşımlarda hızlı bir şekilde müdahale edilsin. Ülke kanunlarına uygun bir şekilde işbirliği yapsın. Yani Almanya, Fransa, Hollanda, Japonya’ya yaptığının aynısını yapsınlar o kadar.

Bir de bu tür içerikleri paylaşan hesap sahiplerine çok ağır para cezası getirilsin.

***
Anlamadığım şey, bunlara neden karşısınız?..

Yani, ‘bırakın herkes dilediği gibi küfretsin,

Taciz etsin, yalan söylesin, itibar suikastı yapsın,

Nefret suçu işlesin, kin kussun, ulusal güvenliği tehdit etsin..,

Ve bunları herkes 24 saat yapabilsin!..

Böyle mi olsun istiyorsunuz? Bu özgürlük müdür?

Sonra “aileye ‘destek twiti’ attık”, “tebrik ediyoruz”, “hakarete karşıyız, bunlar asla kabul edilemez”, falan filan deyip yırtacaksınız öyle mi?

O saldırıların, o küfürlerin zeminini siz hazırlamadınız mı?

Sabah akşam başkana ve ailesine hakaret ettiniz.

FETÖ’cülerin ürettiği o alçak dili seçimlerde kullandınız.

Yakası açılmadık küfürler eden Gezi çapulcularına, “o tertemiz alınlarından öpüyorum” dediniz.

“Damat demiyem de, ne diyem” diyerek güya mavra yaptınız.

Bu ülkenin liderine, “Mezarına tükürmesinler diye toma bekleyecek” diyen kaçak villacımız, asrın tokatçımızı da kılavuz edindiniz.

Sonra?

“Ay çok üzüldük, hakareti şiddetle kınıyoruz, keşke olmasa..,”

Biz o gözyaşlarını da tanıyoruz, timsahları da!..

AKŞAM