Hani mevzu CHP-Kılıçdaroğlu, iç-dış siyaset falan olduğu zaman zorlanmıyoruz. Malzeme bolluğu var. Sürekli itiş kakış var. Gündem değişir, kaldığımız yerden devam ederiz.

Bir de bayram yazısı diye bi’şey de var. Zor iş!..

Bayramın kendisi mübarektir ama bayram köşe yazısı sıkıcı olur. Çünkü klişelerle doludur. “Nerde o eski bayramlar yazıları klişe oldu…” demek bile klişedir!..

Geçen Ramazan Bayramı’ndaki yazımda, “Nerdee o eski sosyal mesafeli bayramlar”” demiştim. Bayram yaklaşırken “Ramazan mı, şeker mi?” tartışması hiç olmamıştı. Korona yüzünden kimsenin aklına bile gelmemişti.

Bu Kurban Bayramı’nda da “kurban katliamdır” diyen pek çıkmadı. ( Önceki bayramlarda “Kurban katliamdır” diyen üç beş zırtapozun koca ‘steak’leri gömerken çekilmiş fotoları ortaya dökülmüştü. O yüzden bu işlerden ekmek çıkmıyor artık!)

Bu da “sosyal mesafeli” ilk Kurban Bayramı… Bizim neslin yaşadığı mahzun bir bayram daha…

Ne yazacağız şimdi?..

Bayramınız mübarek olsun, aman maske mesafe hijyene dikkat…

Birbirinize sarılmayın…

Büyüklerinizin ellerinden, küçüklerinizin gözlerinden öpmeyin!..

Verilen harçlığı, hediyeyi.., her ne ise dezenfektanla temizleyin!..

Bu da bizim imtihanımız…

Bu kadar işte... Dedim ya, “bayram yazısı” zordur. Bir de Korona musibeti var üstelik...

***

Neyse, kısmetse ben izne çıkıyorum. 1 hafta yokum. Haftaya buluşmak üzere İnşallah…

Sürekli itişip kakışıyoruz. Mücadele ediyoruz.

“Gong” sesini bekleyen boksör gibiyiz. Abandone olmadan diğer round’u görmek için ara vermek iyidir…

Hayaller Ilgaz Dağları’ydı.., lakin son dakika golü yedik. Gerçekler; köydeki derede paçaları sıvayıp çıplak ayakla yürümek. Hamdolsun…

Kurban Bayramınız mübarek olsun…  

AKŞAM