Şanghay İşbirliği Örgütü 2001 yılında Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan tarafından kuruldu. Örgüte zaman içinde Hindistan ve Pakistan (2017), İran (2023), Belarus (2024) ile üye oldu. Türkiye, Azerbaycan ve Suudi Arabistan ile birlikte ‘Diyalog’ üyesi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan dün Şanghay İşbirliği Örgütü’nün Devlet Başkanları Konseyi toplantısına katılmak için Çin’in Tiencin kentine gitti. Orada Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Pakistan Devlet Başkanı Şahbaz ile görüştü ve ayrıca işbirliğinin artırılması için başka önemli görüşmeler de yapıldı.

ŞİÖ, dünya kara yüzölçümünün yaklaşık %24’ünü (36.11 milyon km²) ve dünya nüfusunun %42’sini (yaklaşık 3.4 milyar kişi) kapsıyor.

Nüfus olarak dünyada önemli bir yere sahip ŞİÖ bölgesi ve her şeyden önemlisi de dünyadaki üretimin çok önemli bir bölümü bu coğrafyadan karşılanıyor.

Başkan Erdoğan 2022’de Semerkand’taki zirvede ‘’Elbette bizim de hedefimiz daimi üyelik.’’ Demişti. Temmuz 2024'te yaptığı açıklamada, Türkiye’nin artık “SİO’da sadece gözlemci değil, daimi (tam) üye olması gerektiğini” ifade etti.

Başkan Erdoğan ayrıca ŞİÖ’ye katılımı Avrupa Birliği sürecine alternatif arayış olarak da niteleyerek; “AB bizi 53 yıldır bekletirken, ŞİÖ’ye üye olmak daha rahat olabilir” açıklamasını yapmıştı.

Evet, AB yıllardır bizi kapısında bekletiyor.

AB bize karşı üstenci bir üslup kullanıyor. Bir taraftan da savunma sanayiindeki ilerlememiz üzerinden de bizimle işbirliği kurmak istiyor. Ama üstenci bakış açısını kesinlikle bırakmıyor. AB ve ABD’nin -müttefikimiz olmalarına ragmen- terör örgütleri FETÖ ve PKK’ya sürekli destek verdiklerini de unutmamamız gerekiyor.

AB ve ABD yani emperyalist batı üretim kabiliyetini büyük oranda kaybetmiş durumda. Aynı zamanda teknolojik gelişmelerin daha çok Çin merkezli olduğunu görüyoruz.

Batı’nın tarımsal üretimde de, sanayi üretiminde de eski gücünü kaybetmiş durumda. Sömürgecilik ilk dönemlerde onları refaha kavuşturmuş olsa da sonradan oluşan ‘konformist’ yaklaşımları Batı’yı üretim kabiliyetinden uzaklaştırdı.

Sadece otomotiv sektöründeki Batı merkezli markaların düşüşüne bakıp Çin markalarının piyasa hakimiyetlerini artırdıklarına görmemiz yeterli sayılabilir.

ABD, Hindistan’ı Çin’i dengelemek için kullanmak isterken Hindistan’a Trump’ın yüzde 50 gümrük vergisi uygulayacağını açıklaması Hindistan tarafından tepkiyle karşılanarak bir sorgulama başlattı.

Sonuç olarak; Emperyalist Batı’nın bitmeyen azgın iştahına karşı yeni bir düzen arayışı sürüyor. ŞİO daha çok Çin merkezli bir örgüt olarak görülebilir ve o yapı da kendi içinde emperyal hedefleri olan bir yapıdır denilebilir.

Dünyanın gerçek anlamda sömürüye karşı durmasının tek yolu Başkan Erdoğan’ın “Daha adil bir dünya mümkün” doktrinidir.

Diriliş Postası