Birileri şaibeli kurultayın şaibesini kaldırmaya mı çalışıyor?

  • GİRİŞ16.09.2025 08:42
  • GÜNCELLEME16.09.2025 08:42

Bugün tartışmalı CHP’nin 38. kurultayının davası vardı ve mahkeme kararı 24 Ekim tarihine erteledi.

Bir erteleme olabilirdi.

Ama bu kadar uzun bir ertelemeye karar vermeye gerek var mıydı?

Mahkemenin başka bir ajandası mı var?

Bu davanın tüm taraflarının CHP’liler olduğunu biliyoruz ama artık su götürmez bir şekilde kurultay esnasında rüşvet verildiği delilleri varken neden başka türlü yoruma sebep olacak gerekçelere başka mahkeme kararlarına bırakılıyor?

İstanbul’un 200 delegesinin 196’sının delegeliği düşmüşken İstanbul için bir çağrı heyeti atanmışken neden olayın etrafından dolaşılmış?

21 Eylül’deki CHP’nin yaptığı aslında bir ‘Kurultay Tiyatrosu’ idi. Bu tiyatro neden görmezden gelinmiş ona ilişkin bir meşruiyet oluşturulmaya çalışılmış?

Sorular soru içinde ama cevaplar müphem.

Adalet, demokrasi ve ahlak adına bir işaret yok.

Doğrusu ben mahkemenin neye hizmet ettiğini anlayamadım.

Anlayan varsa anlatsın.

12 Dev Adam’da şampiyonluk umudumuz başka bahara kaldı

Yıllar öncesinde içimizi coşkuyla dolduran A Milli Basketbol takımımıza Türk Milleti olarak 12 Dev Adam ismini takmış, şarkısı ile de coşuyorduk.

Benzer bir coşkuyu yeniden yaşadık.

‘’Bu sefer olacak.’’ diye düşündük.

Ancak, maç boyunca üstünlük bizde olmasına rağmen daha önce dünya şampiyonu da olan Almanya’ya son iki dakika içinde yenildik.

Sporda yenmek de yenilmek de olur elbette.

Buna kimsenin itirazı yok.

Ama olabilirdi.

Çeyrek finale, yarı finale bile kalmayı başarı sayan bir ülke olarak elbette ikincilik de bir başarı ama biz şampiyonluklar yaşamaya hazırız. Son dakikalarda kazanabileceğimiz bir maçı kaybetmek içimi acıttı açıkçası.

Kaptan Cedi Osman, Larkin falan da iyi idi.

Ama Alperen Şengün başka idi.

Keşke takımda Alperen gibi bir iki basketçimiz daha olsa idi.

Zaman zaman kameralar Alperen’in ailesini gösterdi. Tam bir Anadolu ailesi başörtülü anne. Net bir şekilde söylemek gerekirse evlatları ile ne kadar gurur duysalar azdır.

Biz de Alperen’den gurur duyuyoruz.

Zira, O Türk Milleti’nin bir evladı.

Diğer basketçilerimizi de Teknik Direktör ve basketbol camiasını tebrik ediyorum.

Basketbolda kimse voleybolcu kızlar gibi siyasete karışmıyor. LGBT propagandası yapmıyor. Kim ne derse desin Voleybol takımın LGBT propagandası yapan hali beni rahatsız ediyor burada da ifade etmiş olayım.

İnşallah önümüzdeki dönem Almanlar karşısında hissettiğimiz yavaşlığı hissetmez daha hızlı oluruz.

Türkiye IQ’su ve özgürlükler ülkesi Rusya’nın yorumcusu

Uzun zamandır kanser tedavisi gören, Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşma metinlerini yazan ekibin başındaki Hamdi Kılıç’ı cumartesi günü ebedi yolculuğuna uğurlamıştık.

Sabah evden işe giderken birkaç radyodan haber yorum vb. dinliyordum. Diğerleri reklam ya da ilgimi çekmeyen haberler verdiği için Sputnik’e de denk geldim.

Rusya, resmi yayın organı Sputnik yorumcusu Cumhurbaşkanı’nın konuşma metinlerini yazanların IQ seviyesi 70-80’e göre yazdıklarını, aslında bu bir şempanze IQ’sundan düşük olduğunu ve 8-12 yaş arasındaki çocuklar seviyesinde olduğunu vb. yüksek IQ’su ile anlatmaya çalışıyor.

Türklerin zeki olmadığını hatta şempanze zekasından daha aşağı zekaya sahip olduklarını kendisini yırtarcasına anlatmaya çalışıyor.

Ardından konuşma metinlerinin derin devletçe yazdırıldığını aslında onların da kendinden bir şey katamayacaklarını aynı şekilde anlatmaya çalışıyor.

ABD’de bakanlıkların politikalarının düşünce kuruluşlarınca belirlendiğini “Türkiye’de düşünce yok ki düşünce kuruluşu olsun; SETA ve diğerleri düşünce kuruluşu sayılmaz.” diye anlatıyor.

Yetmiyor ders kitaplarındaki iftar ile ilgili bir hikayenin çocukların beynini yıkadığını anlatmaya çalışarak İslam düşmanlığını da ince ince yapmaya çalışıyor güya.

Sonuç olarak; ismi lazım olmayan yorumcu sanki düşünce özgürlüğünün, demokrasinin ve bilimin beşiği bir ülkenin resmi yayın organında çalışıyor gibi konuşuyor.

Konuşma metinleri yazılırken ülkelerin geçmiş ve gelecek mefkureleri üzerinden ele alarak yazılır ki ilk başından beri de hem Aydın Ünal, Ali Murat Güven, Hamdi Kılıç gibi isimler işlerini gayet güzel yaptılar. Sputnik yorumcusu bunları anlayamıyorsa ya kendisinin söylediği 8 ila 12 yaş arasından daha düşük seviyede bir zekası var ya da Türk Milleti ve devleti ile başka bir hesabı var.

Hamdi Kılıç’a tekrar Allah’tan rahmet diliyorum.

Diriliş Postası

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat