Kıyamete dayanıklı evler yapmak

  • GİRİŞ28.10.2011 08:57
  • GÜNCELLEME28.10.2011 08:57

“Allah’ın dışında başka veliler edinenlerin örneği,
kendine ev edinen örümcek örneğine benzer.
Gerçek şu ki, evlerin en dayanıksız olanı örümcek evidir;
bir bilselerdi.”
(Ankebut Suresi: 41)

“Öyleyse bu sözlerimi işitip uygulayan herkes evini kaya üstüne kuran aklı başında adama benzer. Yağmur yağar,seller basar, yeller eser,eve saldırırlar. Ama ev yıkılmaz. Çünkü temeli kaya üstüne atılmıştır. Bu sözlerimi işitip de uygulamayan herkes evini kum üstüne kuran aklı kıt adama benzer. Yağmur yağar, seller basar, yeller eser, eve saldırırlar. Ev yıkılır,hem de yıkımı korkunç olur.” (İncil-Matta-24,25,26,27)

Marmara depremi olduğu zaman iki kutsal kitaptan yukarıdaki ayetleri hatırlamış ve üzerine yazı yazmıştım. Van’daki depremi duyar duymaz yine aklıma Kuran ve İncil’deki bu ihtar ve ikazlar geldi.

Dünyadaki hayatın temel esprisi ‘evini muhkem kurmak’da yatıyor. Evin sağlamlığı ise temelin sağlamlığına bağlı. Temeli sağlam zemin üstüne oturtulmuş bir ev hiç kuşkusuz mutluluk ve saadetin simgesidir.

Kelimelere tutunabilme becerisine sahip olmak nasıl cümle olabilmenin en temel şartı ise esaslı bir kelime olabilmek için de iyi kurulmuş bir cümlede sebat etmek şattır.

Güzel konuşmak güzel düşünmekten bağımsız olamaz. Güzel düşünmek de ancak güzel bir niyetin tezahürüdür.

 ( “Ameller niyetlere göredir.” Hadis)

 ( “Ya ağacı sağlıklı yetiştirirsiniz,ürünü de sağlıklı olur,ya ağacı çürük yetiştirirsiniz, ürünü de çürük olur. Çünkü ağaç ürünüyle tanınır…Çünkü ağız yürekten taşanı söyler.” Matta-33,34)

Yaşamını muhkem bir temel üzerine kurmuş insan ölümünü de sağlama almış demektir. Hayatın ayaklarının bastığı yerde her zaman ölüm vardır.

(“Görmedin mi ki, Allah nasıl bir örnek vermiştir. Güzel bir söz, güzel bir ağaç gibidir ki onun kökü sabit,dalları ise göktedir. Rabbinin izniyle her zaman yemişlerini verir. Allah insanlar için örnekler verir, umulur ki onlar öğüt alır düşünürler. Kötü söz ise,kötü ağaç gibidir. Onun kökü yerin üstünden koparılmış,kararı (yerinde durma,tutunma imkanı) kalmamıştır” İbrahim Suresi-33-34)

Gök kubbede baki kalabilecek tek söz sağlam bir zeminde muhtevasını tamamlamış olan sözdür. Çünkü evrensel bir sanat ortaya koyabilmenin yolu yine evrensel bir düşünceye yaslı olmasına bağlıdır.

Hayat yani yaşantı denilen şey düşünce ve duyarlıklarımızdan çatılar çatıp, sözcüklerden evler yapmak telaşından başka nedir ki! Asıl olan kuracağımız bu evin mekanını,cephesini ve malzemesini iyi seçmektir.

Bütün ideolojiler sadece idrakimize giydirilen deli gömlekleri değil aynı zamanda üçüncü sınıf malzeme kullanılarak düşünceden yapılmış evlerdir.

Bütün felsefi sistemler ufak esintilere karşı mukavemetsiz derme çatma barınak ve sığınaklara benzerler. Güzel havalardan kaçanların saklanıp nasiplerine düşen rüzgara yenik düştükleri mukavvadan evleri çağrıştırırlar.

Ne yazık ki zavallı insan muhkem ve mukavemetli hakikat evini terk ederek onun yerine İsrafil’in haber vereceği mutlak depreme dayanıksız evler yapmaya devam etmektedir.

Ne zaman düşünce evini doğru bir zemin üzere sağlam bir temelle kurarsak işte o zaman dışımızda kurduğumuz her bina bütün zamanlara karşı dayanlıklı olacaktır.

üseyin Akın - Haber 7
akinakinhuseyin@hotmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat