Erol Olçok’un anısına

  • GİRİŞ07.03.2019 10:27
  • GÜNCELLEME07.03.2019 10:27

Geçtiğimiz Salı günü Erol’un doğum günüydü, bu vesileyle…

1- Derler ki; üzerine yemin edeceği kutsalı olmayan kişiden korkacaksın.

Yine denir ki; hiçbir topluluk/devlet/medeniyet yoktur ki; var olabilmek ve tarih sahnesinde yer alabilmek için metafizik bir temele dayanmasın.

Ve de bilinir ki; bazı şeyler zamanla yerine oturur.

2- Her medeniyetin/milletin başlangıcında, kutsal metinlerde dahil olmak üzere mesel/hikaye/destan diye isimlendirdiğimiz kurucu bir veya birkaç metin vardır.

Geriye doğru rasyonel bir bakış attığımızda, imanımız gereği tartışmasız inandıklarımız dışında bu kurucu metinlerin çoğu kez, bir aidiyet inşa etmek için kurgulandığına inanmışızdır.

Oysa…

3- Bugün için yeterince anlaşılıp anlaşılmadığında bağımsız olarak;

‘15 Temmuz’ eminim ki yıllar ve asırlar sonra bile bir mesel, bir hikaye, bir destan olarak hatırlanacaktır.

En çokta baba-oğul, Erol ve Abdullah üzerinden oluşturulmuş bir metin üzerinden dillendirilecektir.

Mümkündür ki; o gün de ‘rasyonel bir bakış’la tarihe bakanlar.

Erol ve Abdullah’ın hikayesinin, biraz da şehadetin gerçekleştiği mekandan hareketle 15 Temmuz’u güçlendirmek için kurgulandığını söyleyeceklerdir.

Oysa!

Her şey biz yaşarken oldu.

Sahiden oldu.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlığına ve milletin bekasına kast etmeye kalkışanlara karşı yiğitçe bir direniş ortaya koyarken, sahiden birlikte öldü baba ile oğul, Erol ile Abdullah birlikte yolculuğa çıktı öbür aleme…

Allahualem onların kaderine, onların biricikliği ve varlığı üzerinden bir millet için bir destan yazılması derç edilmişti.

Başta Erol ve Abdullah olmak üzere bütün şehitlerimizin ruhaniyetine selam olsun.

AKŞAM

Yorumlar1

  • ylç 5 yıl önce Şikayet Et
    Allah onlardan razı olsun.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat