Belge gerçekse, darbecilik bitecek mi?

  • GİRİŞ18.06.2009 07:10
  • GÜNCELLEME18.06.2009 07:10

Taraf Gazetesi, basının gücünü gösterdi. Daha da önemlisi, demokrasilerde, basının tesirini ve değerini gösterdi. Taraf'ın geçtiğimiz cuma günkü manşeti olmasaydı, Başbakan ile Genelkurmay Başkanı, haftalık olağan görüşmelerini iki gün öne alabilir, iktidarı ile muhalefeti ile, medyasının büyük bölümü ile bu ülkede demokrasiye sahip çıkma kararlılığı sergilenebilir miydi?

"AK Parti'yi ve Gülen'i bitirme" eylem planı, benzerlerini daha önce gördüğümüz, askerî darbe heveslisi cuntaların varlığını yeniden hatırlattı. Belgenin doğru mu, yanlış mı olduğu tartışılıyor ama sorulması gereken bir soru var: Neden doğru olabileceği ihtimali daha ağır basıyor? Bu soruyu, Genelkurmay Başkanlığı kendisine mutlaka sormalıdır.

Söz konusu belge; Ergenekonculara destek, demokrasiye darbe, millet iradesine ihanet belgesidir. Ama bu defa, ilk olarak şahit olduğumuz bir şey var. Medyada ve siyasî partilerde, şaşırtıcı ortak bir demokratik tavır var. Biz buna alışık değiliz. Hürriyet Gazetesi Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök mesela bizi çok şaşırtıyor. Sayın Özkök, Bülent Arınç'a destek veriyor: "Taraf gazetesinde dün yayımlanan belgeyi okuyunca, içimden gelen ilk ses şu oldu: Acaba Bülent Arınç haklı mıydı? Ne demişti Bülent Arınç? İyi ki bu komutanlarla büyük bir savaşa girmemişiz." Sonra Sayın Özkök ve Sayın Oktay Ekşi, daha önceki andıç olaylarındaki yanlışlarını bizzat kendileri hatırlatıyorlar.

Siyasî cenah da öyle. Sayın Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi, gerekçesi ve niyeti ne olursa olsun demokrasimizin yaralanmasına, sekteye uğramasına izin vermeyecek ve asla hoş görmeyecek, bu niyet sahiplerine karşı duracaktır." derken, Sayın Baykal; "İddia, cuma günü ortaya atıldı, bugün salı. Hâlâ bu konunun netliğe kavuşmamış olmasından üzüntü duyuyorum. Böyle bir belge olmamalıdır, olamamalıdır, olamadığı ortaya çıkmalıdır. Olduğu ortaya çıkarsa, derhal gereği yapılmalıdır. Ve herkes, sorumluluğunu ayrıca kendisi değerlendirmelidir." ifadelerini kullandı.

AK Parti'nin tavrı, duruşu bir başka değerli. Daha ilk baştan tavizsiz ve kararlı bir duruş sergileniyor. Biz bu duruşu, bir de 27 Nisan muhtırasına karşı verilen cevapta görmüştük. Evet, ortada yeni bir durum var. Belki de ilk defa asker-siyasetçi ilişkilerinde, Genelkurmay-hükümet ilişkilerinde bir dönüm noktasındayız.

Hükümet ile asker karşı karşıya gelmiş değil. Erdoğan-Başbuğ görüşmesinin sonucuna iyi bakalım. Görüşme sonrasında, görüşme öncesinde söylendiği gibi AK Parti, meseleyi, Ergenekon savcılarına götürmek için başvurusunu yaptı. Çünkü sivil yargının devreye girmesi, asker açısından da daha sağlıklı bir gelişmeyi işaret ediyor. Zira askerî yargı devrede olduğu sürece, Silahlı Kuvvetler'e yönelik tartışmalar bitmeyecektir.

Ancak, süreci, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni yıpratmadan yönetmek gerekiyor. Yargı süreci, demokrasi konusundaki kararlılığı elden bırakmadan ve tansiyonu yükseltmeden devam etmelidir. Demokrasimiz için daha önce hiç yakalamadığımız bir fırsat ile karşı karşıyayız. Hükümet, asker, medya; demokrasi konusunda herkes gerçek bir sınavdan geçiyor. Somut iki şey yapılmalıdır.

Bir, bu belge gerçekse, Silahlı Kuvvetler bünyesinde, öyle bir ceza uygulamalıdır ki, bundan böyle hiç kimse darbe yapmayı aklından bile geçiremesin. Tek kelimeyle, tasfiye... Hukuk dışı bütün yapılar tasfiye edilmeli, sivil iradenin esas olduğuna dair, köklü bir zihniyet değişikliğine gidilmelidir.

İki, darbelere gerekçe yapılan, darbecilere cesaret veren, Anayasa ve demokrasinin ruhu ile asla bağdaşmayan TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesi kaldırılmalıdır. O maddede, "Silahlı Kuvvetler'in vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kollamak ve korumaktır." hükmü durdukça, bu ülkede darbe ihtimali her zaman var olacaktır.

Belge gerçek olsa bile, zihniyet değişmeden, somut adımlar atılmadan darbecilik bitmez...  

Hüseyin Gülerce - Zaman
h.gulerce@zaman.com.tr

Yorumlar21

  • Sabit Kal 16 yıl önce Şikayet Et
    Her tarafi kokusan bir kurum ve yipratmama bahanesi. Her ülkenin silahlari kuvvetleri var ve bu silahli kuvvetlerdede olagan ve kanundisiliklarin, ückagitciliklarin, hirsizliklarin, istismarciliklarin, kabadayiliklarin, kendini begenmisliklerin, komisyonculuklarin, namussuzluklarin, katillerin, zalimlerin, dayilarin vs.vs.lerin cikmasi cok tabii ve normaldir. Normal olmayan halkin bunlara karsi önlemlerinin olmamasi ve elesiri durumunda hemen "kurum yipranmasin" bahanesiyle pisligin devamina pirim verilmesi. Peki bu koskoca kurum nasil temizlenecek?
    Cevapla
  • serdar taş 16 yıl önce Şikayet Et
    hayalllerle yat palavrayla at. belge sahte kabak gibi belli.kayıt nosu bile yok.izledik tvde neden sahte diye.işin en komik yanı belgenin aslı yok fotokopi.kısaca traşşşş.yemezler palavradan atmayın.sahte belgeleri gördük kılıçdaroğluna atılan iftiralarlada.anca iftira atılsın başka olay yok.millet aç gündemi nasılda değiştiriyorlar.gülen aylar öncesinden bu belgeden haber verdi.nerden biliyor sahte belgeyi.f tipi yapı diyorlar o neki?yemezler.sıra geldi sahtecileri mahkemeye yollamaya.önce liboşları.sonra sahtekarları.
    Cevapla
  • Mustafa IŞILDAK 16 yıl önce Şikayet Et
    7 sene geçti hâlâ anayasa değişikliği yok ortada. göstermelik basına şov yapmalarla anayasa çıkmadığını 7 sene geçmesi ile görmüş olduk. AKP hükümetinin anayasa çıkartmasını beklemek için daha kaç 7 sene beklemek gerekiyor. sorunun çözümü yenianayasada. darbeci derin dallamaların önünü tıkayan maddeleri düzenlemek. ötesinde her konuşma şov, basiretsizlik örneği ve muktedir olamamaktır. Ecevit bile bunlardan fazla cesurdu. ab uyum sürecinde bir sürü yeni anayasa maddesi getirildi. birde demokratların iktidarını bu zamanda hayal ediyorum da. bu işler biterdi
    Cevapla
  • alisever 16 yıl önce Şikayet Et
    amerikanofili. Davulu AKPnin boynuna takan cemaat tokmağı eline almış amerikan cazı çalıyor. cemaat amerika nezdinde ergenekoncularla girdiği esas oğlan mücadelesine AKPyi alet ediyor. AKP cemaatin kuklası değil, bilakis halkın partisidir. Cematteki temiz ve saf arkadaşalra demem o ki tez tövbe ediniz yoksa amerika sizi de kullanıp bir kenara atacak ergenekoncualrı attığı gibi.
    Cevapla
  • necdet kızılırmak 16 yıl önce Şikayet Et
    öyle bir ceza uygulamalıdır ki,. Ya sahteyse, bu belgeyi ortaya çıkaranlara ne ceza verilmeli, yayınlayan gazeteye ne yapılmalı, onları da düşündünüzmü?
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat