En Sağlam Yerimizden Vurdular

  • GİRİŞ15.07.2021 11:26
  • GÜNCELLEME15.07.2021 11:26

15 Temmuz 2016 FETÖ darbe kalkışması, din kisvesi altında milletimizin en sağlam yeri imanından vurmuştur.

Bu hususta darbe sonrası Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan raporda şöyle denilmektedir:

“FETÖ/PDY küresel mesiyanik/mehdici hareket, kendini sürekli olarak gösteri ve gösterişçi dindarlık üzerinden var kılan bir örgütlü dinsel yapıdır.

Yaklaşık 50 yıllık tarihiyle çeşitli aşamalardan geçerek bugünlere gelen bu güç odaklı siyasal hareketin, özellikle son yirmi yılı incelendiğinde; imaj, gösteri ve gösterişçi dindarlık olarak adlandırılabilecek bir kimlikle temayüz ettiği görülür.

28 Şubat postmodern darbesinin din ayağında önemli görevler üstlenen bu yapı, o süreçte özellikle İmam-Hatip Liselerine, İlahiyat Fakültelerine ve Diyanet İşleri Başkanlığına operasyonlar yapmada, onları dönüştürmede ciddi çabalarda bulunmuştur.

2002 yılından sonra Ak Parti iktidarları döneminde iktidarın yanında görünerek güç devşirmeye ve halka mal olmaya çalışmış, nihayet şartlar müsait olmaya başlayınca da bilhassa 2010 yılından itibaren siyaseti kontrol etme, dizayn etme ve sahiplenme iradesi göstermeye başlamış, MİT krizinde, 17/25 Aralık darbe girişiminde ve 15 Temmuz kanlı darbe girişiminde başaktör görünümünde sahneye çıkmıştır”.

Müslüman bir millet olarak sağlam yerimiz elbet amentümüzdür. Amentümüzün sağlamlığı ise devletimizin, bayrağımızın, vatanımızın bağımsızlığıyla eş değerdir.

15 Temmuz darbesi ve diğer darbe ve benzerlerinin vurmak istediği ortak noktaları hep bu sağlam yerimiz olmuştur.

Dine düşman yapılan darbeler tutmayınca, “din kisveli” darbeyi denemişlerdir. Yine tüm darbelerin içerisinde Amerika başroldedir.

Yani büyük şeytan ABD ve küçük şeytan AB; darbelerin, kargaşanın ve terörün finansörleri ve organizatörleridir.

Darbecilerin tahammüllerinin olmadığı hakikatlerden birisi de şudur:

Bu topraklarda yüz yıllardır devlet ve millet bütünlüğünü sağlayan millet iradesinin varlığıdır ve bu iradeyi ayakta tutan dini ve milli değerlerin yaşıyor olmasıdır.

Darbeciler bu gerçeği ortadan kaldırmak için her yola başvurmuşlardır. Millet iradesini dışlayan zihniyetlerin tek çıkar yolları terör yahut darbeciliktir.

CHP siyasi tarihi boyunca millet iradesiyle iş başına gelmiş bir parti değildir. Çünkü bu zihniyete göre halk sadece “hizmetçidir”, asla “hizmet edilen” değildir.

Bu sebeple:

Darbeciler ve darbe isteyenler için CHP ana sığınaktır. Son dönemde darbe dublajcılığı yapanlara bakıldığında da görüldüğü gibi yine sığınak aynıdır.

Haliyle darbelerin siyasi ayağı olarak CHP ile onlara sığınanların, siyaset çöplüğünde can çekişen kişi ve partiler olduğu görülmektedir.

Milletten alamadıkları yetkiyi darbelerle almak isteyen partiler ve bunlara kâr ortağı olmak isteyen muhterisleri milletimiz siyasetten dışlamıştır.

Ezcümle:

Darbeler millet iradesinin iptalidir. CHP ve ittifakları, darbelerden ve kalkışmalardan medet ummaktadırlar.

Topraklarımızın ve devletimizin istiklali, amentümüzün gücüne bağlıdır. Darbeler ve terörün gayesi bu gücü yıkmaktır. 

Yeniakit

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat