Bayramlık Ağzımı Açtırma

  • GİRİŞ20.07.2021 09:02
  • GÜNCELLEME20.07.2021 09:02

Bayram-ı şerifiniz mübarek olsun. Hayırlarla yüklü bir bayram geçirelim inşallah.

Yazının başlığı, ister istemez insanın zihnine bir olumsuzluk yüklüyor değil mi? İçimizi karartıyor, kavgaya, kötülüğe, tartışmaya başlama sinyali veriyor.

Efendim “söz tohumdur” derler ve “Ne zaman nereye düşeceği, nerede biteceği ve karşımıza nerede nasıl çıkacağı belli olmaz” diye de ilave ederler.

Dilin kemiği yoktur, akılda ölçülmeden, yürekte tartılmadan, muhakeme edilmeden ağızdan çıkıveren sözler, Koca Yunus’un ifadesiyle; “Ya baş keser ya savaş”.

Başlıktaki sözün aslı elbet böyle değildir. Lakin nasıl oldu ve nereye düştü ve kim bu hale getirdiyse bilinmez ama dilimize bu şekilde yerleşmiş.

Oysa bayramlık ağız temiz olur. Adı üstünde bayram! Kardeşliğin, iyiliğin, paylaşmanın, barışmanın, anlaşmanın ve dostluk bağlarının güçlendirildiği günlerdir.

O vakit bayramlık ağız niye kötü olsun. Demek ki, ya yarım duyulmuş bir söz veya yanlış yorumlanarak bu şekilde kalıplaşıp bugüne gelmiş.

Oysa doğrusu şudur: “Bayramda ağzımı açtırma”. Yani bayramlar, yukarıda da söylemeye çalıştığım gibi birlik ve beraberliğin, dostluğun, kardeşliğin pekiştiği; kavgaların, tartışmaların, küslüklerin ortadan kalktığı ve kaldırıldığı günlerdir.

Bu sebeple, bayram gününde olumsuz hal ve hareketlerle yahut istenmeyen olaylarla karşılaşıldığında sabra varılır, bayramın muhtevasına hürmet edilir, kötü sözlerden imtina edilip, “Bayramda ağzımı açtırma” diyerek, karşımızdaki insan ikaz edilmiş olunur.

Biz insanoğlu; aklımızla, fikrimizle, düşüncemizle, varlığımızla, yokluğumuzla hayatımıza yön veriyor olsak da esasında uyanık olduğumuz hatta rüyalarımızda bile duygu ve düşüncelerimizin tesirinden kurtulamayız.

Burada devreye “duygu denetimi ve kontrolü” girmelidir.

Duygu kontrolü; aklın, fikrin, düşüncenin sebep olduğu hal ve hareketleri düzenleyen ve yine insanı hem kendisi hem karşısındaki için disiplin altına almasını sağlar.

Mesela öfke, kin, dedikodu, yalan, iftira, bühtan ve nefsin kalbe galip geldiği anlar, duygu kontrolünün zıvanadan çıktığı zamanlardır.

Bu esnada kişinin insani melekeleri artık hayvani hal ve hareketlere doğru hızla akar ve kişinin üzerinde zuhur ederek istenmeyen neticelere sebep olur.

İşte bu haller, insanı genelde bayramlarda yakalar. Gerçi artık şimdi hemen her gün yakalıyor da bahis mevzu bayram olduğu için sözü oraya park edelim.

“Bayramda ağzımı açtırma” sözü, “Bayramlık ağzımı açtırma”nın yerine nasıl geçer bilemem fakat bayramda tuttuğumuz ağzımızı esasında her gün tutabilmeliyiz.

Kendimi de dâhil ederek söylemeliyim ki, yediden yetmişe boşboğazlık yarışındayız. “Ben bilmiyorum” diyen kimselere rastlamak istiyorum ama bulamıyorum.

Meselenin en acı tarafını da deyivereyim. Maalesef dini değerlerimizi de “bencillik bilgeliğimiz” altında harcamakta ve yaralamaktayız.

Ezcümle:

Bayramlık ağızlar, temiz ağızlardır. Temiz ağızlarda temiz dil bulunur ve nefsin değil, kalbin sesi için döner. 

YENİAKİT

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat