Hangi dilden, dinden, ırktan olursa olsun, kimler nerede neye nasıl inanırsa inansın, zerre kadar da olsa vicdan sahiplerinin cevabını bulamadıkları soru şu:

“Haçlı liderler İsrail’in terörizmi ve kan içiciliği karşısında dik dururken, İslam dünyasındaki Müslüman liderler neden bir ve beraber olamıyorlar”?

Bütün bir dünyada Cumhurbaşkanımız Erdoğan da olmasa yine hangi din ve ırka mensup olursa olsun, mazlum milletlerle birlikte, Müslüman halkların hakkını savunan neden bir Müslüman bir lider daha yok?

İsrail’in kölesi olan ABD ve Avrupalı liderle birlikte bunların sofra artıklarıyla beslenen bir kısım neidüğü belirsiz ülkelerin liderleri, kuyruklarına basılmış gibi cıyak cıyak ötmekteler ve İsrail’in yanında yer almaktalar.

İki inancın ve İslam dininin kutsal saydığı topraklarda -bu toprakların gerçek sahiplerine- karşı yıllardır uygulanan terör karşısında, R. Tayyip Erdoğan’dan başka çırpınan Müslüman bir liderin olmaması ne kadar acı.

Hiç yok demiyoruz ama onları da yine Erdoğan harekete geçirmekte. İçimizdeki İsrail savunucusu siyasetçi ve çeşitli kesimler de yine Reis’in haklı, haysiyetli ve şerefli çıkışları yüzünden bir şey diyemiyorlar.

Diyenlerin de zaten nasıl bir cibilliyete sahip oldukları bilindiği için kale alınmıyor, adam yerine konulmuyorlar.

İslam âlemindeki liderlerin bu çelimsiz, çaresiz ve zavallı duruşları, her şeyden önce lider konumlarına yakışmadığı gibi tüm Müslümanlar nezdinde de affedilmeyeceklerdir.

İsrail terörle kurulmuş, terörle ayakta duran bir terör devletidir. Terörle Ortadoğu’yu kan pazarına ve kan gölüne döndürmek için Haçlı Batı tarafından desteklenmektedir.

İsrail amacına ulaştığında Ortadoğu’da Müslüman yöneticiler kalmadığı gibi yeraltı ve üstü kaynakları da doğal olarak İsrail’i kullanan sömürgeci ve kemirgen Batılıların eline geçecektir.

O vakit ortada sadece “Ortadoğu” ismi kalacaktır. Zaten büyük İsrail hayali de böyle değil mi? Ortadoğu’daki ve sınırlarımızdaki terörün gayesi, büyük İsrail hayali değil mi?

İslam âlemi liderleri ve bu liderlere tesir eden âlimler varsa, Türkiye’nin öncülüğünde büyük ittifak oluşturmak mecburiyetindedirler.

Bu mecburiyet kimsenin şahsi meselesi değildir:

-İnandıklarını ve iman ettiklerini söyledikleri dinin hakkı için!

-Okudukları Kur’an’ın hakkı için!

-Uydukları Peygamber (s.a.v) in hakkı için!

-Ve arkalarında amentü sahibi bir halka sahip oldukları için.

•

Ezcümle:

Bugünkü şartlarda ve dünyanın geldiği şu noktada, aklıselim sahibi her Müslümanın şükretmesi gereken husus şudur:

İslam âleminin lideri Türkiye’dir ve başımızda amentüsüne sonuna kadar sahip çıkan bir Cumhurbaşkanı vardır.

Ne içeriden ne dışarıdan hiçbir lider veya öncüler; kibirlerine yenilmeden, gururlarını şeytana teslim etmeden Erdoğan etrafında birleşmekle yükümlüdürler.

Küfür tek millet olurken, Müslümanlar neden tek ümmet olamıyorlar?

Bu soruyla imanımıza şakul tutmalıyız.

YENİ AKİT