İsrail’in Tarih Kalpazanlığı

  • GİRİŞ07.11.2023 08:21
  • GÜNCELLEME07.11.2023 09:15

Dün İsrail üzerine Roger Garaudy’nin iki kitabından söz etmiş ve özetle alıntılara yer vereceğimizi söylemiştik.

İşte o kitaplardan “İsrail Sorunu” başlıklı eserden bazı tespitler:

“İsrail devletinin okullarında okutulan Filistin tarihi tam bir kalpazanlık eseridir. Siyasi Siyonizm, Theodore Herzl’in Yahudi Devleti (1896) kitabında Filistin’de bir halkın varlığı hiç dikkate alınmamıştır.

Filistin halkının varlığından ne Herzl’in kitabında tek kelimeyle söz edilir ne de dünya Siyonist hareketinin toplantılarında.

O halkın yokluğu Siyonizm’in temel ön kabullerinden biridir ve bu ön kabul, daha sonraki bütün cinayetlerin kökenini oluşturur.

Madam Golda Meir, 15 Haziran 1969’da Sunday Times gazetesine verdiği demeçte şöyle der:

‘Filistinliler yok. Filistin’de kendisini bir Filistin halkı olarak gören bir halk varmış da biz onları kapı dışarı edip, ülkelerine el koymuşuz gibi bir durum söz konusu değil. Onlar zaten yoklar’.

Onlar yoksa ve öyleyken direniyorlarsa, bu ‘yoklar-varlar’, tıpkı Amerika kıtasının yerli halkına, Amerika’ya göç edenlerin daha önce yaptıkları gibi bunlar da ya kovulup atılmalı veya katliama tabi tutulmalı.

Batı dünyasının sömürgeciliğinden doğmuş olan İsrail devletinin kurucu ve temel doktrini olan siyasi Siyonizm; ırkçılığın, kudurgan milliyetçiliğin ve sömürgeciliğin bir başka türüdür.

Böyle aldatıcı ve kandırıcı ideolojiden ve bir dizi şiddet ve terör hareketlerinden doğmuş olan bu devlet, (o zamanlar Batılı sömürgeci devletlerin söz geçirdiği) Birleşmiş Milletler’in gayrimeşru bir kararıyla, yüz kızartıcı baskılar ve ahlaksızlıklar sayesinde bin bir hileyle ortaya çıkarılmıştır.

Bugüne kadar da hayatta kalabilmişse, kendi alın teriyle değil de tıpkı eski dönemin Haçlıları gibi Batıdan para ve silah akışıyla, özelikle de İsrail’i dünya stratejilerinin ana merkezi yapan ve Ortadoğu’ya saplanmış bir hançer olarak, ABD’nin kayıtsız şartsız ve de sınırsız desteğiyle yaşayabilmiştir.

İsrail Siyonist devleti, dikildiği Filistin’de ne tarihi ne Tevrat’a dayalı dini, ne de hukuki açıdan hiçbir meşruiyete sahip değildir.

Ahlaki açıdan da meşruluğu söz konusu olamaz, çünkü (ırkçılık, yayılmacılık ve devlet terörünü esas alan) gerek içerideki, gerekse dışarıdaki davranışı, onu diğer devletlere benzer ve hatta o devletlerin en kötüleri arasındaki bir devlet olarak karşımıza çıkarıyor.

…. Ne var ki, Siyonist devlete o kadar toprak da yetmiyordu. O yüzden de yerli halkı işçi olarak kullanmak gibi geleneksel bir sömürge maksadıyla değil de yerli halkı sürgün edip oralarda göçmen Yahudilere yerleşim birimleri açmak için, sahip ve sakinlerinden o toprakların boşaltılması gerekiyordu.

Siyonist devlet bu hedefe ulaşmak için gerçek bir devlet terörizmi başlattı. Filistin halkına karşı hakiki anlamda katliamlar yürütmeye devam ediyor”. 

YENİ AKİT

Yorumlar1

  • soner 5 ay önce Şikayet Et
    çare sünneti seniyedir
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat